Düşük, gebeliğin 20’nci haftadan (139 günden) önce sonlanması durumudur; ağırlığı henüz 500 grama ulaşmamış fetus (gelişmekte olan bebek) atılır. Hamileliğin en sık görülen komplikasyonu düşüktür. Kesin olarak bilinmemekle birlikte gebeliklerin düşükle sonlanma ihtimalinin %15-40 arasında olduğu tahmin edilmektedir. Birçok kadın çok erken dönemde düşük yaptığından düşüğü ağır bir adet kanaması zannederek fark edemeyebilir.
Düşük (hamilelik kaybı) nedir? Nedenleri, belirtileri ve çözümü
Düşüklerin %75’i 16’ncı gebelik haftasından, %62’si ise 12’nci gebelik haftasından önce gerçekleşir. Gebelik ilerledikçe düşük ihtimali azalır. Gebeliğin 20’nci haftasından önce ve bebek 500 grama ulaşmadan gerçekleşen iki veya daha fazla düşüğe, tekrarlayan düşük denir. Genetik faktörler, düşüğün en önemli sebebidir. Tekrar düşük yapma ihtimali ilk düşükten sonra %25, ikinci düşüğü takiben %30 ve üçüncü düşüğü takiben %40’tır.”
Düşüğün ilk bulgusu vajinal kanamadır. Bu açık renkli bir kanama olabileceği gibi vajinal salgılarla karışık koyu kahverengi bir kanama da olabilir. Vajinal kanama saptandığında hemen sizi takip eden hekime başvurmanız gerekir. Anne adaylarının yüzde 70’inde, gebeliğin ilk haftalarında lekelenme şeklinde kanamalar görülebilir. Gebeliğin ilk haftalarında meydana gelen lekelenmeler, embriyonun rahme tutunması sırasında görülür.
Embriyo nedir? Transferi nasıl yapılır? Aşamaları ve riskleri
Vajinal kanamaya kasık ağrısı ve krampların eşlik etmesi, düşüğün en önemli bulgularındandır. Gebeliğin ilk aylarında artan progesteron hormonunun bağırsak ve idrar yolları üzerindeki etkilerine bağlı olarak kasık ağrısı görülebilir. Düzenli aralıklarla gelen ve giderek şiddetlenen kasık ağrısı varlığında hemen hekime başvurulmalıdır. Uzun süren kanama ve kramplar çoğunlukla düşükle sonlanır.”
Bulantı ve göğüslerde gerginlik gibi bulguların aniden kaybolması, gebeliğin sağlıklı devam etmediğinin göstergesi olabilir. Anne-baba adayının yaşı, beslenme, bağışıklık sistemi ve bazı hastalıklar da düşüğü tetikleyebilir.
Anne adayının yaşı ilerledikçe düzenli cinsel ilişkide bulunulmasına rağmen gebelik elde edilene dek geçen süre uzar ve gebeliğin sağlıklı devam etmesi zorlaşır. Anne adayının yaşının düşük ihtimali üzerine olan etkisi:
Baba adayının 50 yaşın üzerinde olması, genetik anomali görülme olasılığını artırarak düşüklere neden olabilir.
Gebelik süresince anne adayının rahminde ve plasentada pıhtı oluşması engellenir.
Gebeliğin ilk üç aylık döneminde, gebelik öncesinde yapılan hafif egzersizlere devam edilmesinde sakınca yoktur. Vücut ısısında yükselmeye neden olacak ağır ve uzun süreli egzersizlerden kaçınmak gerekir. Gebeliğin ilk haftalarında vajinal kanaması olan anne adaylarının egzersiz yapmaktan kaçınmaları lazım. Ayrıca tramva ve stres de düşük nedeni olabilir.
Normal gebeliklerde cinsel aktivitenin kısıtlanmasına gerek yoktur. Tekrarlayan düşük öyküsü, vajinal kanama, lekelenme ve kasık ağrısı şikayeti olan anne adaylarının ilk haftalarda cinsel aktivitelerini sınırlamaları önerilir.
Çiftlerin sağlıklı beslenmesi; yumurta ve sperm kalitesini ve döllenmeyi etkiler. B12 vitamini eksikliği düşüklere yol açar.
Bağışıklık sistemi, insan vücudunun hastalıklara karşı savunma mekanizmasını oluşturan karmaşık bir sistemdir. Son yıllarda yaşanan gelişmelerle birlikte yapılan araştırmalar, nedeni izah edilemeyen düşüklerin %0’ının bağışıklık sistemindeki bozukluklara bağlı olabileceğini ve bunların birçoğunun yeni tedavi yöntemleri ile önlenebileceğini gösteriyor. Endometriozis hastalığı, travma ve stres de düşüğe neden olabilir.
Gebelik zehirlenmesi nedir? Neden olur? Belirtileri ve tedavisi
En sık görülen düşük nedeni, fetusun gelişimindeki anormalliklerdir. Çalışmalar, düşüklerin birçoğunun kromozom (genetik) anomalilerine bağlı olduğunu göstermiştir.
Genetik faktörler, düşüklerin en önemli nedenlerinden biridir. Bireylerin her hücresinde 46 adet (23 çift) kromozom vardır. Bu kromozomların 23 tanesi anneden, 23 tanesi babadan gelir. 46 kromozom taşıyan embriyo oluşur. Bu sırada oluşan problemler kromozom sayısında anomalilere yol açar. Diğer bir kromozomal bozukluk translokasyondur; kromozom sayısı normal olmasına rağmen dizilim hatalıdır.
Anne veya baba adayında translokasyon olduğunda bu durum anne veya baba adayında herhangi bir sağlık sorununa yol açmaz fakat yumurta veya sperm oluşumu sırasında genetik bilgi dağılımında dengesizlik meydana gelebilir. Bu durum anne ve baba adayına yapılacak kromozomal inceleme ile belirlenir.
Tekrarlayan düşük yapan kadınların yüzde 12-15’inde çeşitli rahim anomalileri vardır. Rahimde bulunan bölme, rahim içi yapışıklıklar, çift rahim, miyomlar ve rahim ağzı yetmezliği düşüğe yol açar.
Luteal Faz Yetmezliği ya da Korpus Luteum Yetmezliği olarak adlandırılan bu durum, progesteron hormonunun yetersizliğine ve düşüklere yol açabilir.
Polikistik over sendromu nedir? Nedenleri, belirtileri ve tedavisi
Yumurtalıkların üzerinde birçok kistin bulunduğu ve kistler arasındaki dokuların arttığı durumlar, polikistik over sendromu olarak adlandırılır. Polikistik over sendromu, kalıtımla geçer. Bu sendrom, infertilite (kısırlık) ve gebelik kayıplarına yol açan birçok immün problem ile ilişkilidir. Polikistik over sendromu olan kadınlarda kanda pıhtılaşma eğiliminin artması ve yüksek tansiyon sık görülen diğer problemlerdir.
Dış gebeliğin belirtileri nelerdir? Tehlikelimidir, çözümü var mıdır?
Kan şekerinin kontrol altında olmadığı anne adaylarında gebeliğin düşük ile sonlanma ihtimali artar. Gebelikten iki ay öncesinden itibaren kan şekerinin kontrol altına alınması gerekir.
Tiroid bezinin az çalıştığı durumlarda; boyunda şişlik, boyun ve çene ağrısı, düşük vücut ısısı, şişmanlık, kabızlık, halsizlik, kısırlık ve düşükler sık görülen yakınmalardır. Tiroid bezinin çok çalıştığı durumlarda; sinirlilik, çarpıntı, nefes darlığı, ısıya dayanıksızlık, yorgunluk, göz kapaklarında şişlik ve gözlerde kuruluk, fazla iştah, kilo kaybı, fazla terleme, saç dökülmesi, kaşıntı, kas güçsüzlüğü, ishal, adet düzensizlikleri, erken menopoz, kısırlık ve tekrarlayan düşükler sık görülür.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?