Gebelik zehirlenmesi, rahim yatağını döşeyen ince kıvrık arter damarların aşırı daralması ile plesantanın bebeği besleyememesi durumudur. Preeklampsi olarak ta bilinen gebelik zehirlenmesi, çok ciddi sorunlara veya anne – bebek ölümlerine neden olabilir. Gerçek anlamda bir zehirlenme ile hiçbir ilgisi olmayan gebelik zehirlenmesi, yüksek tansiyon, el ayak ve yüzde şişlik (ödem), idrarda fazla miktarda protein atılımı gibi belirtilerle kendini gösterir. Gebeliklerin %6’sında görülen, tüm organları ve bebeğin gelişimini etkiyen gebelik zehirlenmesinin tek tedavisi anneye doğum yaptırmaktır. Eğer fark edilmez ve acil olarak tedaviye başlanmazsa bebek ya da anne ölümlerine neden olabilecek kadar ciddidir.
İçindekiler
Gebeliğin 20. haftasından sonra tansiyonun 140/90 mmHg üzerinde seyretmesi ve idrarda protein çıkması ile kendini gösteren gebelik zehirlenmesine (preeklampsi), sıklıkla ödem de eşlik eder. Tedavi edilmediği takdirde, hem siz hem de bebeğiniz için ciddi – hatta ölümcül – komplikasyonlara yol açabilir. Preeklampside tek tedavi bebeğinizin doğumudur. Temelde yatan sorun; rahim yatağını döşeyen ince kıvrık arterlerin aşırı daralması ile plesantanın bebeği besleyememesidir.
Hamileliğin 1. haftası – Gebelik başlangıcı belirtileri ve uzman önerileri
Gebelik takiplerinde tansiyonu normal seyreden bir annenin 20. Gebelik haftasından sonra tansiyonu yükseliyorsa ve buna ödem ve idrarda protein kaybı eşlik ediyorsa rahatlıkla preeklampsiden şüphelenilebilir. Bu tabloya konvülziyon dediğimiz sara nöbetleri de eklenirse eklampsi denir.
Eğer gebeliğinizin erken haftalarında gebelik zehirlenmesi teşhisi koyulmuşsa ve doğum için daha erkense siz ve doktorunuz zorlu bir görevle karşı karşıya kalırsınız. Bebeğinizin olgunlaşmak için daha fazla zamana ihtiyacı vardır, ancak kendinizi veya bebeğinizi ciddi komplikasyon riskiyle karşı karşıya bırakmaktan kaçınmalısınız.
Preeklampsinin kesin nedeni tam olarak bilinmese de birkaç faktör üzerinde durulmaktadır. Uzmanlar bu hastalığın hamilelik boyunca fetusu besleyen organ olan plasentada başladığına inanmaktadırlar. Gebeliğin erken döneminde, yeni kan damarları, plasentaya etkili bir şekilde kan göndermek için gelişir ve değişirler.
Gebelik zehirlenmesi olan kadınlarda, bu kan damarları uygun şekilde gelişmez veya doğru şekilde çalışmaz. Normal kan damarlarından daha dardırlar ve hormonal sinyallere farklı tepki gösterirler ki bu da içlerinden geçen kan miktarını sınırlar.
Rutin gebelik takiplerinde tansiyon ölçümü ve kilo ölçümü çok önemlidir ve mutlaka kaydedilmelidir.
Gebeler için sağlıklı beslenme önerileri: Hamilelikte nasıl beslenmeli
Gebelikte fazla kilo alımının ardından ödem ve hipertansiyon gelişir. Vücutta aşırı su tutulumu söz konusudur. Damar yatağının bozulmasından dolayı damar içindeki sıvı damar dışına kaçmaktadır. Gebelik zehirlenmesindeki ödem gebeliğin son aylarında el ve ayaklarda oluşan şişlik ile karıştırılmamalıdır. Preeklampside diz ile ayak bileği arasındaki bölgede parmak ile bastırınca iz bırakan bir ödem söz konusudur.
İdrarda protein kaybının artması, tansiyonun 160/100 mmHg olması, günlük idrar çıkışının azalması, görme bozukluğu, şiddetli mide ağrısı, kanda trombosit sayısının azalması ağır preeklampsi geliştiğinin bulgularıdır. Bu tabloya konvülziyonların (sara nöbetlerinin ) eklenmesine eklampsi denir. Artık beyin ödemi gelişmiş ve bu nöbetler başlamıştır.
Gebede beyin kanaması, kalp yetmezliği, pıhtılaşma bozukluğu, akciğer ödemi, böbrek yetmezliği gelişir. Bebekte gelişme geriliği başlar, erken doğum hatta anne karnında bebeğin ölümüne neden olur.
Gebelik zehirlenmesinin tek tedavisi bebeğin doğurtulmasıdır. Hafif preeklampsi durumunda bile anne ve bebek çok yakın takibe alınır, kan değerleri takip edilirken tansiyon düşürülür. Doktor, bebeğin dış ortamda yaşayabileceği kanaatine varınca ve belirtiler ağırlaşınca doğum geciktirmeden yapılır. Ağır preeklampsi ve eklampsi gelişmemesi için anneye magnezyum tedavisi başlanır. Doğum sonrasında da annenin yoğun bakım ünitesinde ciddi takibi devam eder. Hafif preeklampsinin tedavisi mümkün olabilir ama ağır preeklampsi ve eklampsi anne-bebeğin hayatına mal olabilir.
Küçük kılcal damarlar dediğimiz kapiller damarlardaki direnç artışı, kapiller damardaki hasardan dolayı bebek ile anne arasındaki kan besin alışverişinin yapıldığı yerde (utero plesantal yatak) problem oluşur ve bebek için ciddi tehlike yaratır.
Hamilelik döneminde anneye yapılması gereken tüm önemli testler
Bebeğe az kan, az oksijen gider ve bu durum bebeği sıkıntıya sokar. Utero plesantal yatakta basınç artar, plesanta erken ayrılır ve bebek anne karnında kaybedilir. Kapiller damardaki bozuklukta trombositler hasar görür, kanda trombosit sayısı azalır. Bunun sonucunda vücudun pıhtılaşma faktörleri tükenir DIC (Dissemine İntravasküler Koagülasyon ) gelişir ve ölümle sonuçlanır.
Gebelik zehirlenmesinden korunma yöntemleri çok belirgin değildir. Fakat konuyla ilgili çok sayıda çalışma yapılmaktadır. Çok net olmasa da öncelikli olarak önerilen yöntemler, doğum öncesi gözetim, yaşam tarzı değişiklikleri, beslenme takviyesi ve farmakolojik tedavidir. Gebelik zehirlenmesinin önlenmesine yönelik birçok çalışma, birincil müdahalelere dayanmaktadır.
Bunlar; yatak istirahati, aktivite kısıtlaması veya düzenli egzersiz, tuzu azaltmak veya C ve E vitamin takviyesi gibi beslenme önlemleri, sarımsak, deniz yağı gibi antioksidanlar. Yüksek risk grubu söz konusu olduğunda ise ikincil korunma devreye girer; diüretikler, progesteron, nitrik oksit, kalsiyum takviyesi ve aspirin gibi ilaçlar.
Çoğu gebelik zehirlenmesi vakası olumlu sonuçlanmaktadır. Bazen tansiyon sorunu devam edebilir fakat doğumdan sonra da takibi yapılarak bu sorun da aşılabilmektedir. Bebeklerin çoğu gebelik zehirlenmesi sorunundan zarar görmezler. Erken doğmuş bebekler genellikle daha uzun süre hastanede kalırlar ve doktor kontrolünde izlenir.
Ne yazık ki, pek çok kadın ve bebek gebelik zehirlenmesi nedeniyle hayatı tehdit eden komplikasyonlar yaşamaktadır. Eklampsi (gebelikte veya doğum sonrası nöbetler veya koma) seyrek görülen bir komplikasyondur, ancak yaklaşık % 2’lik bir ölüm oranına sahiptir ve bebeğe ciddi zarar verebilir.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?