Gebelik diyabeti (gestasyonel) nedir? Belirtileri ve tedavisi

14 Kasım 2015   |    29 Temmuz 2020    |   Kategori: Diyabet, Gebelik Print

Gebelik diyabeti (gestasyonel diyabet), daha önceden diyabeti bulunmayan bir kadında, gebelik sırasında ortaya çıkan ve bebeğin doğumu ile birlikte genellikle ortadan kaybolan, geçici bir diyabet şeklidir. Gebe kadınların yaklaşık %2-4’ünde görülen gebelik diyabeti, ailesinde diyabet hastalığı olanlarda, kilolu kişilerde, 35 yaş üzerinde gebe olanlarda ve daha önceki hamileliklerinde 4 kilogramın üzerinde bebek doğurmuş olanlarda daha sık görülüyor. Buna rağmen gebelik şekeri tanısı konan anne adaylarının yarısında risk faktörlerinden hiçbiri bulunmaz. Bu nedenle hiçbir belirti olmasa bile tüm anne adayları 24-28. gebelik haftalarında, diyabet gelişme riskinin en yüksek olduğu dönemde şeker hastalığı tarama testine (tokluk kan şekeri testi) tabi tutulur.

Gebelik diyabeti olan anne adayları genellikle insülin tedavisinden korkar ve bebeklerinde de şeker hastalığı ortaya çıkacağı endişesi taşır. Kan şekerlerini normale döndürerek, bebekte gebelik döneminde veya doğum sonrası ilk günlerde ortaya çıkması muhtemel durumların önüne geçilmesi açısından insülin tedavisi oldukça başarılıdır. Bu nedenle, insülin tedavisi önerilen anne adaylarının bu tedaviyi korkmadan kabul etmeleri ve uygulamaları önemlidir.

Diyabet nedir?

Vücudumuz, yediğimiz karbonhidratlı besinleri glukoz adını verdiğimiz şekere dönüştürür. Şeker, vücudumuzun tüm aktivite gerektiren eylemlerinde (nefes alma, yürüme, koşma, okuma, uyuma gibi) kullandığı enerji kaynağıdır. Diyabet (şeker hastalığı), vücudunuzun şekeri enerji olarak kullanmasını güçleştirir. Diyabetli kişiler, şeker yüksekliği sorunuyla karşı karşıyadır, ancak hücrelerinde enerji açlığı mevcuttur.

Gebelik diyabeti (hamilelik şekeri) nedir? Testi ve tedavisi

Normalde, şekeri kan damarlarımızdan alıp hücrelerimize taşımak için pankreas bezinde üretilen insülin hormonuna ihtiyaç vardır. Diyabetli kişilerde pankreas tarafından ya yeterli insülin üretilmez ya da üretilen insülin etki gösteremez. İnsülin üretilemiyorsa tip 1 diyabet, insülin etki göstermiyorsa ise tip 2 diyabet söz konusudur. Her iki durumda da kan glukozu (şekeri) yükselir. Bu duruma hiperglisemi adı verilir. Hiperglisemi iyi tedavi edilmediğinde büyük ve küçük kan damarlarını bozarak göz, böbrek ve sinir dokusunda tahribata yol açar; kalp krizi ve inmeye (felç) neden olabilir.

Hiperglisemi nedir, neden olur? Belirtileri ve tedavisi

Diyabeti olan bir kadın ne yapmalıdır?

Günümüzde gebeliğin iyi planlanması (yani kan şekerinin kontrol altında olması) ve modern gebelik takip yöntemleri sayesinde, diyabetli kadınlar da sağlıklı bir bebeğe sahip olabilir. Sadece biraz daha özverili olmaları gerekebilir.

Tip 1 diyabet nedir? Neden olur? Belirtileri ve tedavisi

Gebelik diyabeti nedir?

Daha önceden diyabeti olan kadın gebe kaldığında pregestasyonel diyabet söz konusudur. Gebelik diyabeti (gestasyonel diyabet), daha önceden diyabeti bulunmayan bir kadında, gebelik sırasında ortaya çıkan ve bebeğin doğumu ile birlikte genellikle ortadan kaybolan, geçici bir diyabet şeklidir.

Gebelik diyabeti;

  • Gebe kadınların yaklaşık olarak %2-4’ünde görülür.
  • Gebeliğin genellikle 24-28. haftalarında ortaya çıkar.
  • Daha sonraki gebeliklerde tekrarlayabilir.
  • Bu tür diyabeti daha önce geçirmiş olan kadınlarda, daha sonraki yıllarda kalıcı tip 2 diyabet gelişme riski oldukça yüksektir. Bu nedenle, gebeliğinde diyabet gelişen annelerin gebelik sonrasında ideal kilolarına dönmeleri ve düzenli spor yapmaları hastalığın tekrarlamaması açısından çok önemlidir.

Karbonhidrat nedir? Hangi besinlerde bulunur? Faydaları ve zararları

Gebelik diyabeti riski nasıl anlaşılır?

  • Ailesinde diyabet hastalığı olan kişiler,
  • Kilolu kişiler,
  • 35 yaş üzerinde gebe olanlar,
  • Daha önceki hamileliklerinde 4 kilogramın üzerinde bebek doğurmuş olanlar,
  • Daha önceki gebelik sırasında gestasyonel diyabet olanlar gebelik diyabeti gelişmesi açısından risk altındadır. Gerekli testler için doktora danışılmalıdır.

Gebelikte diyabet (şeker) hastalığının riskleri ve tedavisi

Gebelik diyabeti nasıl teşhis edilir?

Gebelik şekeri tanısı konan anne adaylarının yarısında risk faktörlerinden hiçbiri bulunmaz. Bu nedenle hiçbir şikayeti olmasa bile tüm anne adayları 24-28. gebelik haftalarında, diyabet gelişme riskinin en yüksek olduğu dönemde şeker hastalığı tarama testine (oral glukoz tolerans testine) tabi tutulur.

Diyabetli hastaların gebelik öncesinde dikkat etmesi gerekenler

Kan şekerinin uzun süreli kontrolünü gösteren HbA1c (A1C) testinin normal aralıkta olması, eğer normal değilse normale değere gelinceye kadar (en az 2 ay süreyle) gebelikten kaçınılması gerekir. Gebelik, diyabetli anne adayında mevcut bazı sorunları ağırlaştırabilir. Ayrıca bu sorunlar, anne karnındaki bebeğin sağlığını olumsuz yönde etkileyebilir. Bundan dolayı, gebe kalmadan önce göz dibi muayenesi ile idrarda mikroalbuminüri ve kanda kreatinin gibi böbrek testlerinin yaptırılması, ayrıca kalp damar sağlığı yönünden gerekli muayenelerden geçilmesi uygun olur. Gebelik öncesinde tiroid fonksiyon testlerinin de değerlendirilmesi önemlidir.

Kreatinin nedir, neye yarar? Yüksekliği ve düşüklüğü neye yol açar?

Gebelik sırasında diyabet tedavisi değiştirilmeli midir?

Gebelik sırasında vücutta önemli fiziksel ve hormonal değişimler olur. Bir yandan hormon seviyelerinin değişmesi, diğer yandan karındaki bebeğin büyümesi nedeniyle insülin ihtiyacı değişir ve dikkat edilmezse, kan şekeri kontrolü bozulabilir. Gebelik öncesinde tip 1 (insüline bağımlı) diyabeti olan hastanın, varsa insülin tedavisinin yoğunlaştırılması ve sık aralıklı insülin tedavisi programına alınması için doktoruna başvurması gerekir.

Günümüzde tip 2 (insüline bağımlı olmayan) diyabet giderek daha genç yaşlarda ortaya çıkar ve bu arada doğurganlık çağındaki kadınlarda da görülebilir. Tip 2 diyabeti varsa ve bebek sahibi olma planlanıyorsa, ağızdan alınan haplar kesilerek insülin tedavisine geçilmesi gerekir. Çünkü ağızdan alınan şeker düşürücü ilaçların, gebelik sırasında güvenle kullanılabileceğine dair yeterli kanıt yoktur.

İnsülin tedavisinin bebeğe etkisi nedir?

Anne adayları genellikle insülin tedavisinden korkar ve bebeklerinde de şeker hastalığı ortaya çıkacağı endişesi taşır. Kan şekerlerini normale döndürerek, bebekte gebelik döneminde veya doğum sonrası ilk günlerde ortaya çıkması muhtemel durumların önüne geçilmesi açısından insülin tedavisi oldukça başarılıdır. Bu nedenle, insülin tedavisi önerilen anne adaylarının bu tedaviyi korkmadan kabul etmeleri önemlidir.

Gebelikte diyabet! Yarattığı riskler, belirtileri ve tedavisi…

Gebelik süresince iyi bir kan şekeri kontrolünü sürdürebilmek için, insülin dozlarının sık sık ayarlanması gerekir. Gebeliğin özellikle ilk üç ayında görülen bulantı ve kusmalar, karbonhidratlı gıdaların alınımını zorlaştıracağından insülin ihtiyacı bu dönemde azalabilir. Önlem alınmazsa ani kan şekeri düşüklüğü (hipoglisemi) nöbetlerine maruz kalınabilir. Gebeliğin ikinci üç ayından itibaren insülin ihtiyacı artmaya başlar ve doğum öncesinde en üst seviyeye ulaşır.

Gebelik süresince kontroller hangi sıklıkta olmalıdır?

Gebelik sırasında hastanın hem diyabetiyle ilgilenen doktorunu hem de jinekoloğunu sık sık görmesi gerekir. Böyle davranılması hem annenin kendisinin hem de bebeğinin sağlığını koruması bakımından çok önemlidir.

Gebelik sırasında oluşabilecek komplikasyonlar yönünden göz, böbrek gibi kontroller doktorun önerdiği aralıklarla tekrarlanmalıdır. Gebeliğin ikinci yarısında tiroid fonksiyonlarının da kontrol edilmesinde fayda vardır. Gebelik boyunca, toplam kilo alımı 10-13 kilogramı aşmamalıdır.

Gebelik süresince kan şekeri takibi nasıl yapılmalıdır?

İdeal açlık kan şekeri düzeyi 60-90mg/dl, tokluk kan şekeri düzeyi ise 120-130 mg/dl’dir. Kan şekeri düzeyleri açlık (ayrıca öğün öncesi), öğün sonrası tokluk (özellikle 1 saat) ve insülin kullananlarda gece 03.00 ölçümleri yapılmalıdır.

Anne babadaki diyabet çocuğa geçer mi?

Anne tip 1 diyabetli ise, çocuğunun tip 1 diyabetli olma riski yüzde 2 kadardır. Hem anne hem de baba tip 1 diyabetli ise bu risk yüzde 30’a kadar yükselir. Buna karşılık, annenin tip 2 diyabeti varsa, çocuğun tip 2 diyabetli olma riski yüzde 25 kadardır. Hem anne hem de baba tip 2 diyabetli ise bu risk yüzde 50’ye kadar yükselir.

Kontrol altına alınmamış gebelik şekerinde bebek için var olan tehlikeler

  • Kan şekerinin yüksek seyretmesi, gebeliğin tüm dönemlerinde bebeğin anne karnında aniden ölme riskini artırır.
  • Bebeğin normalden iri olmasına, amniyos sıvısının artmasına neden olabilir.
  • Bebeklerde antenatal dönemde, fetal distres ve bebekte oksijen azlığı gelişme riski normal gebeliklere göre çok daha fazladır.
  • Bebeğin irileşmesine neden olabilir ve doğum problemleri gelişebilir.
  • Bebek doğduktan sonra da özellikle doğum eyleminin hemen öncesinde ya da doğum eylemi esnasında, kan şekeri yüksek seyreden annelerin bebeklerinde başta hipoglisemi (kan şekeri düşmesi) gibi yenidoğan problemleri ortaya çıkabilir.

Diyabette sağlıklı beslenme; Gebelik diyabeti olanlar ne yememeli

Sağlıklı beslenmenin temelini, her tür besin grubunu içeren karışık bir beslenme programı oluşturmaktadır. Beslenme, açlığın bastırılması veya karın doyurmak değildir. Öncelikle diyabette uygulayacağınız diyet, sağlıklı olmak isteyen herkesin uyması gereken beslenme kurallarıdır. Burada en önemli görev size düşüyor.

İnsülin nedir, ne işe yarar? Yüksekliği, direnci ve tedavisi

Diyabetinizi sizinle yaşayacak arkadaş gibi görünüz. Onunla iyi geçinebilmek için diyabeti öğrenmek, yemek yeme alışkanlıklarınızı değiştirmek, günlük yiyecek değişimlerini öğrenmek ve belirtilere uygun acil önlemleri almak durumundasınız.

Beslenme alışkanlıklarınızda yapacağınız değişiklikler; sizinle birlikte ailenizi ve çevrenizdekileri de sağlıklı beslenme konusunda harekete geçirecektir. Unutmayınız ki her diyabetli bireyin diyeti kendisine özeldir. Beslenme programınızı hazırlamak için mutlaka bir diyet uzmanına danışmalısınız.

Vücudunuz enerjisini nasıl karşılar? Besin öğeleri nelerdir?

Bir araba için benzin ne ise, sizin için de enerji odur. Günlük enerjinizin %45-55 kadarını karbonhidratlardan, %25-30’unu yağlardan ve geri kalanını da proteinlerden karşılamalısınız. Diyabetle birlikte vücudunuzun ürettiği insülin miktarı azalabileceği ya da insülin kullanımında yetersizlik oluşabileceğinden beslenme şekliniz ve yemek saatleriniz ayrı bir önem kazanır. Sizin için en uygun olan besini, gerekli miktarlarda ve doğru zamanda yemeniz ve beslenmenizi ilaç veya insülin tedavinizle bütünleştirmeniz gerekir. Vücudumuz için gerekli besin öğelerini temin etmek için her besin grubundan belirli oranlarda almak ve yiyeceklerimizi bir arada yemek önemlidir.

Bu kural sizin için de geçerlidir. Vitamin ve minerallerin yeterince alınması, ancak karışık beslenme ile mümkündür. Ev halkı ile aynı tencereden yemek yemek, kendiniz için farklı yemek pişirmemek, size kendinizi iyi hissettirecek ve beslenme programına uyumunuzu kolaylaştıracaktır. Beslenme programınızı düzenli egzersizlerle desteklemeniz, kan şekeri ve yağlarınızı kontrol etmeniz için tek anahtardır. Bu anahtarı doğru kullanmak sizin elinizdedir. Bu desteği diyabet ekibinizden sağlamalısınız!

Hangi tür yiyecekler kan şekerinizi etkiler?

Karbonhidrat içeren yiyecekler kan şekeri düzeyini etkiler. Ancak besinlerdeki karbonhidratların kan şekeri düzeyine etkileri farklıdır. Kan şekeri düzeyinde ani oynamalara yol açmadıkları için posa içeren, karmaşık (kompleks) karbonhidratları, basit karbonhidratlara göre daha fazla tercih etmelisiniz.

Kompleks karbonhidrat içeren besinler (kuru baklagiller, sebze, meyve, bulgur, yulaf ve tam buğday unundan yapılmış gıdalar), basit karbonhidrat içeren besinlere (şeker, şekerleme, lokum, reçel, marmelat, bal, tatlılar, hazır meyve suları ve kurutulmuş meyveler) oranla, kan şekerini daha az yükseltirler. Basit karbonhidratlar ise daha hızlı kana karışmakta ve kan şekerinde aşırı yükselmeye neden olmaktadır.

Şeker ve şekerli gıdalar, rafine unlu ve yağlı hamur tatlıları veya hamur işleri, diyabetik tatlandırıcılarla yapılmış bile olsalar, hem kilonuzu artırır; hem de kan şekerinizde ani oynamalara neden olurlar. Dikkat!

Yiyeceklerdeki posa ne işe yarar?

  • Kan şekerinizin hızla yükselmesini önler,
  • İnsülin ihtiyacınızı azaltır,
  • Tokluk hissi vererek kilo kaybınızı sağlar,
  • Bağırsak çalışmanızı düzenler,
  • Yüksek kan yağlarınızın düşürülmesinde olumlu etkisi vardır.

Gebelik diyabeti olan anne adaylarının yiyebileceği posalı yiyecekler nelerdir?

Kuru baklagiller, özellikle kabuklu meyveler, tüm sebzeler, yulaf, tam buğday unu ile yapılmış gıdalar ve bulgur.

Gebelik diyabeti olan anne adayları diyetteki posa miktarını artırmak için ne yemeli?

Beyaz ekmek yerine tam buğday unundan yapılmış ekmek veya unlu gıdalar, çavdar veya kepekli ekmek; pirinç yerine bulgur; meyve suyu yerine meyve, günde 2 porsiyon sebze yemeği, öğünlerde bol salata ve kuru baklagiller tüketilmelidir. Posalı yiyecekler ile birlikte günde 6-8 bardak sıvı alınması tokluğunuzu artırır.

Yiyecek değişim (alternatif) listesi nedir?

Yiyecekler, içerdikleri karbonhidrat, protein ve yağ miktarlarına göre gruplandırılır. Her bir grubu oluşturan yiyecek türlerinin karbonhidrat, protein ve yağ içeriği, kendi grubunda yer alan diğer yiyecekler ile aşağı yukarı aynıdır. Siz bir grup içindeki yiyecekleri değiştirerek belirlenen miktarlarda yediğinizde, alacağınız besin öğeleri değişmez. Bu değişimler, sizin beslenme programınızdan sıkılmanızı önler, değişiklik sağlar ve programa uyumunuzu kolaylaştırır.

Yiyecekler 6 değişim listesi altında gruplandırılmıştır:

  • Süt grubu: Süt ve yoğurt.
  • Et grubu: Her türlü hayvan etleri, peynirler, yumurta ve kuru baklagiller, sert kabuklu kuruyemişler.
  • Ekmek grubu: Un ve unla hazırlanan yiyecekler, ekmekler ve nişasta yönünden zengin yiyecekler.
  • Sebze grubu: Bütün sebzeler.
  • Meyve grubu: Tüm meyveler.
  • Yağ grubu: Her türlü hayvansal ve bitkisel yağlar, zeytin ve kuruyemişler (yağlı tohumlar).

Diyabet (şeker hastalığı) nedir? Neden olur? Belirtileri ve tedavisi

Gebelik diyabeti olanlara pratik beslenme önerileri

Şeker de dahil olmak üzere, hiç bir yiyecek yasak değildir, ancak bazılarını ölçülü yemeniz gerekebilir. Yiyecek değişimlerini iyi öğrenmiş ve kan şekeri kontrolü sağlanmış bir diyabetli, kısıtlı miktarda (günde 25 gramı aşmayacak ölçüde) şeker de kullanabilir.

  • Öğünlerinizi asla atlamayı, ara öğünleri ihmal etmeyin.
  • Her gün aynı saatte ve aynı miktarda yemek yemeye çalışın.
  • Kilo vermeniz gerekiyorsa bir diyetisyenden yardım alabilirsiniz.
  • Hamur tatlıları yerine meyveli veya sütlü tatlıları tercih edin. Tatlandırıcı kullanacaksanız, pişirildiğinde acı tat vermeyen toz tatlandırıcıları kullanmanız daha sağlıklıdır.
  • Damar sertliği riskini azaltmak için doymamış (bitkisel sıvı) yağlara yöneliniz, özellikle sızma zeytinyağını tercih edin.
  • Bol su içmeye (günde 1,5-2 litre) gayret edin, unutmayın ki su metabolizmanız ve kabızlığınız için iyi bir düzenleyicidir.
  • Tuzu azaltın, salamuralardan kaçının.
  • Yağlı gıdalardan, sakatat ve sucuk, salam ve sosis gibi yiyeceklerden sakının.
  • Lifli (posalı) yiyecekleri (çiğ sebze, meyve, kuru baklagiller, kepek-çavdar ekmeği, yulaf, tam buğday unlu gıdalar) mutlaka yiyin.
  • Haftada bir gün aç karnına tartılın, ancak bu şekilde hedeflediğiniz kiloya ne kadar yaklaştığınızı anlayabilirsiniz.
  • Diyabetliler için üretilmiş çikolata, tatlı, reçel vb. ürünler tamamen masum ve zararsız değildir. Fazla yendiklerinde ishal yapabilir veya yüksek kalori ve yağ içerdiklerinden kilo vermenizi engeller. Ayrıca diyetinize uygun değildir ve pahalıdırlar.
  • Hazır gıdaları zorda kalmadıkça tüketmeyin. Gerekirse diyetisyeninize danışıp besinlerin etiket bilgilerinin içeriğini öğrenin.
  • İnsülin kullanıyorsanız, yanınızda mutlaka kesme şeker taşıyın.
  • Kan şekerinizin hangi sınırlar arasında olması gerektiğini doktorunuza sorun.

YAZIYI PAYLAŞ

YORUMUNUZ VAR MI?

guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Araç çubuğuna atla