Op. Dr. Serhat Partalcı; tekrarlayan düşüklerin rahmin yapısal bozukluklarından ve rahim ağzının yetersizliğinden, hormonal ve kromozomal bozukluklardan, enfeksiyonlardan, çevresel ve diğer faktörlerden kaynaklanabileceğini belirtiyor.
1) Rahim
Rahim ağzı yetersizliği; gebeliğin 4. ve 6. aylarda rahim ağzının sancısız bir şekilde açılması ve gebelik zarlarının yırtılması sonucu bebeğin dışarı atılmasıyla ortaya çıkıyor. Rahimin yapısal bozukluklarında ise myomlar, rahim içi yapışıklıklar, rahim için bölmenin olması, çift rahim ve diğer şekil bozuklukları oluşuyor. Tedavisi genellikle cerrahi oluyor.
2) Hormonal bozukluklar
Kontrol altında olmayan şeker hastalığının, yumurtlamayla ilgili aksaklıkların oluştuğu adet düzensizliğinin, tiroid bezi hastalıklarının düşüklere sebep olduğu belirtiliyor. İlaçlı tedavi veya gerekli durumlarda cerrahi müdahale yapılabiliyor.
3) Enfeksiyonlar
Virüs ve bakterilerin neden olduğu enfeksiyonların gebelik düşüklerini oluşturabileceği, özellikle “kızamıkçık” hastalığının en tehlikeli enfeksiyon olduğu vurgulanıyor.
4) Kromozomal bozukluklar
Tekrarlayan düşüklerde çiftlerin %5’inde anne-babaya ait kromozomal bozukluklar olduğu, çiftlere yapılacak genetik incelemenin önemli olduğu belirtiliyor.
5) Çevresel ve diğer faktörler
35 yaş üzeri kadınların genç kadınlara göre normal gebelik ihtimali büyük ölçüde azalıyor, 40 yaşın üzerindeki kadınlarda düşük riskinin %50’ye yaklaştığı belirtiliyor. Sigara ve alkol kullanımı düşük riskini arttırdığı ve kadınların bu riskler konusunda eğitilmesinin gerektiği vurgulanıyor.
Op. Dr. Serhat Partalcı; tekrarlayan gebelik kayıpları ile karşılaşan ailelere bunun bir kader olmadığını söylüyor ve bu ailelerin öncelikle buna inanması gerektiğini vurguluyor. Bu inançla ve sabırla doktoru ile işbirliği içinde gerekli önlemleri alabileceklerini belirtiyor. Nedeni öğrenilerek tedavi edilen kişilerin, başarılı gebelik oranlarının çok yüksek olabileceği (%90) unutulmaması gerektiğini sözlerine ekliyor.
18 Ekim Dünya Menopoz Günü… Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, 2030 yılına kadar 50 yaş ve üzerindeki kadınların sayısı 1.2 milyarı bulacak ve bu kadınların neredeyse tamamı hayatının geri kalanını menopoz ile birlikte yaşayacak. Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği Başkanı Prof. Dr. İsmail Mete İtil, kadınların menepoz sonrasında pek çok sorun yaşadığını belirtti.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?