GİST, gastrointestinal sistemde görülen ve mezenkimden köken alan nadir bir sarkomdur. Ancak gastrointestinal kanaldaki sarkomların en sık görülen tipidir ve bunların %80’ini oluşturmaktadır. En sık olarak %60 oranında mide yerleşimlidir. En yüksek insidans 50-65 yaş aralığındaki gruptadır. GİST’te en sık görülen iki belirti, karın ağrısı ve kanamadır. Ancak çoğu hasta spesifik olmayan belirtilerle hekime başvurur. Patogenezde c-KIT proto-onkogenindeki mutasyon yer almaktadır. GİST’lerin yaklaşık %95’inde KIT için boyama pozitiftir. Pozitif olmayanların yaklaşık 1/3’ünde PDGFRA’da mutasyon vardır. GİST tanısı için morfoloji, immunhistokimya ve mutasyon analizi önerilmektedir.
Primer tedavi yaklaşımı genellikle cerrahi müdahaledir. Metastatik hastalıkta veya rezeke edilemeyecek tümörlerdeyse birinci sıra tedavide onaylı tek tirozin kinaz inhibitörü (TKİ) olan imatinib önerilmektedir. c-KIT’in patogenezdeki öneminin anlaşılması ve sonrasında bunu hedef alan moleküllerin keşfedilmesi, tedavi sonuçlarını dramatik ölçüde iyileştirdi.
İmatinib, GİST tedavisinde kullanılan ilk hedefe yönelik ilaçtır ve oral, selektif bir TKİ olup, c-KIT reseptör tirozin kinazın özgün bir inhibitörüdür. c-KIT pozitif olan metastatik hastalığın 1’inci sıra tedavisinde %84 oranında klinik fayda sağlamış ve 19 ay olan medyan sağ kalımı 57 aya taşımıştır. Sonraki dönemde imatinib, adjuvan tedavide de onaylanmıştır ve halen adjuvan kullanımda onaylı tek ilaç tedavisidir.
Temel tedavi cerrahi müdahaledir. Ancak cerrahi müdahale sonrası ek bir tedavi uygulanmazsa, her iki GİST hastasından birinde tümör tekrarlamaktadır. İmatinibin 2002’de FDA tarafından KIT-pozitif metastatik hastalıkta onaylanmasının ardından, adjuvan tedavide de kullanımı araştırılmıştır. Faz III adjuvan çalışmada 1 yıl süreyle adjuvan imatinib kullanımının, nüks riskini anlamlı oranda azalttığı gösterilmiştir. Bu sonuçlara dayanılarak imatinibin yüksek riskli KIT-pozitif GİST hastalarında 1 yıl süreyle adjuvan kullanımı ABD’de 2008, ülkemizde 2011 yılında onaylanmıştır.
Başka bir faz III çalışmada 3 yıllık adjuvan imatinib tedavisinin, 1 yıllık tedaviye göre nüks riskini anlamlı derecede azalttığı ve sağ kalımı da artırdığı gösterilince, adjuvan imatinib tedavisinin süresi 3 yıl olacak şekilde onay almıştır. İmatinib, erken evre GİST’te nüks oranını azaltığını kontrollü klinik çalışmalarda gösterdiği için GİST hastalarının önemli bir ihtiyacını karşılamaktadır. Ülkemizde imatinibin 3 yıl süreyle adjuvan tedavide kullanımı, şu özellikleri taşıyan yüksek riskli KIT-pozitif GİST hastaları için onaylanmıştır:
Mide yerleşimli alanlarda tümör büyüklüğü 6 cm’in üzerinde olan ve mitoz oranı 5’in üzerinde olan hastalar; mide dışındaki yerleşimlerde 10 cm ve üzerinde tümör büyüklüğü olan ya da mitoz oranı 5’in üzerinde olan hastalar. Kılavuzlar da bu özellikteki GİST hastalarında 3 yıllık adjuvan imatinib tedavisini önermektedir. Güncel bilgi olarak şunu da belirtmek isterim. 3 yıllık adjuvan imatinib kullanımı daha kısa süreli kullanıma göre sağ kalım avantajı sağladığından, optimal imatinib tedavisinin süresini araştıran çalışmaları da hızlıca başlattık. İlk sonuçların ise gelecek yıl açıklanmasını bekliyoruz.
KIT-pozitif metastatik GİST’te imatinib, birinci basamak tedavide altın standarttır ve tek onaylı tedavidir. Kılavuzlara göre imatinib tedavisi altındaki hastalar fayda gördükleri sürece tedavilerine devam etmelidirler. Farklı klinik çalışmalar ve meta analizler imatinibin bu hasta grubunda %80’in üzerinde klinik yanıt oranı sağladığını göstermiştir. Metastatik hastalarda imatinib ile elde edilen medyan sağ kalım 5 yıl olmakla birlikte, çalışmaların takip analizleri 10 yılın üzerinde imatinib kullanımına devam eden bir hasta grubu olduğunu göstermektedir.
Imatinib tedavisi sırasında progresyon görülen hastalarda güncel tedavi kılavuzlarına göre progresyon sınırlıysa, standart imatinib dozuna ek olarak cerrahi & radyofrekans ablasyonu veya embolizasyon, imatinib dozunun artırımı veya sunitinib öneriler arasında yer almaktadır. Yaygın progresyonlardaysa imatinib dozunun artırımı veya sunitinib önerilmektedir. Yine de yanıt alınamadığında kılavuzlar 3. sırada kullanılan TKİ olan regorafenibi önermektedir.
GİST’e multidisipliner yaklaşım konusuna büyük önem vermekteyiz, çünkü GİST’in tanı ve tedavisinin multidisipliner bir ekip tarafından yapılması gerektiğinin altı önemle çizilmektedir. Novartis Onkoloji olarak 2003’ten itibaren GIST hastalarının doğru tanı alması, takip edilebilmesi ve multidisipliner yaklaşımın geliştirilebilmesi için ülkemizde önemli sayıda projeler yaptık ve yapmaya devam ediyoruz.
Hekim dernekleri ile birlikte düzenlediğimiz immünohistokimya eğitimleri, radyolojik değerlendirme eğitimleri, mutasyon tanısı için yurtdışındaki mükemmeliyet merkezleriyle sağlanan işbirlikleri, multidisipliner kayıt programları ve imatinib kan düzeyi ölçümünü de içerecek şekilde hasta destek programlarını gerçekleştirdiğimiz önemli projeler arasında sayabiliriz. Ana tedavi alanlarımızdan biri olan GIST konusundaki Ar&Ge çalışmalarına verdiğimiz öncelikle; Novartis Onkoloji olarak ülkemizde de multidisipliner yaklaşımı iyileştirmeye ve yaygınlaştırmaya yönelik projelerle var olmaya devam edeceğiz.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?
Glivec kullanımının 18 ayında karaciğer metastazi ile hastalık geri dönüş yaptı malesef bende pek yüz güldürücu olmadı
Gist sizde kaç cm di özlem hanım annemde mide girişimde çıktı 2.5 cm polip nasıl sizce ?
2,5 cm olan gistte nasıl bir tedavi uygulanıyor bilgi verirmisiniz