Felçli hastalar için umut vadeden yeni bir tedavi yöntemi olan derin beyin stimülasyonu İsviçre’deki EPFL ve Lausanne Üniversitesi Hastanesi tarafından başarı ile test edildi. Araştırma ekibi, beynin lateral hipotalamus (LH) bölgesine uygulanan derin beyin stimülasyonu yöntemi ile felçli hastalara yürüme yetisi kazandırmayı başardı. Bu yeni yöntem omurilik hasarı nedeniyle hareket edemeyen hastaların tedavinde oldukça başarılı oldu. Tedavi, sadece geçici bir çözüm sunmakla kalmadı; sinir bağlantılarının yeniden yapılanmasını sağlayarak kalıcı iyileşmeler de sağladı. Tedavi gören hastalar, yürüyüş yeteneklerinin yanı sıra genel hareket düzeylerinin de arttığını bildirdi.
Derin beyin stimülasyonu (DBS) genellikle Parkinson gibi hareket bozukluklarının tedavisinde kullanılsa da, bu kez hipotalamusun bir bölgesi olan LH üzerinde denendi. Hipotalamusun genellikle uyanıklık ve beslenme gibi işlevlerle ilişkilidir ancak araştırma bu bölgenin motor iyileşmede de kritik bir rol oynadığını gösterdi. DBS tedavisi, felç sonrası hayatta kalan sinir bağlantılarını yeniden organize ederek kalıcı iyileşme sağladı.
Yürütülen klinik çalışmada yer alan hastalardan birisi olan Wolfgang Jäger, 2006 yılında bir kayak kazası sonrası tekerlekli sandalyeye bağımlı hale gelmişti. Kendisine uyulanan derin beyin stimülasyonu tedavisi sonrasında artık kendi başına kısa yürüyüşler yapabildiğini söylüyor. Derin beyin stimülasyonu tedavisi uygulanan kişilerde yalnızca yürüme yetisi geri gelmedi aynı zamanda günlük aktivitelerdeki yetileride yeniden gelişti.
Elde ettikleri sonuçlarla ilgili bilgi veren çalışmanın yazarlarından Profesör Jocelyne Bloch, “Uyguladığımız tedavi yönteminin etkisini gerçek zamanlı görebilme imkanı bizi çok heyacanlandırdı. Elektrotu doğru yere yerleştirdiğimizde, hasta anında bacaklarını hissettiğini söyledi. Bu geri bildirim, doğru bölgeyi hedef aldığımızı kanıtladı ve önemli bir keşfe tanıklık ettiğimizi gösterdi” dedi.
Araştırmacılar, bu yöntemin omurilik implantları gibi diğer teknolojilerle birleştirilerek felç sonrası iyileşmeyi daha da artırabileceğini düşünüyor. Çalışmanın bir diğer yürütücüsü olan Profesör Grégoire Courtine Courtine, ise bu yöntemin pek çok başka tedavi girişiminin başarısını da arttırabileceğini belirterek, “Beyin ve omurilik uyarımını entegre ederek daha kapsamlı bir iyileşme stratejisi sunabiliriz” diyor.
Bu öncü çalışma, hipotalamusun motor iyileşmedeki rolünü ortaya koyarak, beyin bölgelerini hedef alan yeni tedavi yöntemlerinin geliştirilmesi için umut veriyor. Araştırmanın sonuçları, Nature Medicine dergisinde yayımlandı ve daha geniş klinik denemelerle güvenlik ve etkinlik profillerinin incelenmesi planlanıyor. Uzmanlar bu yaklaşımın, felç tedavisinde devrim yaratabilecek potansiyele sahip olduğunu belirtiyor.
İsviçre’de EPFL ve Lausanne Üniversitesi Hastanesi (CHUV) araştırmacıları, lateral hipotalamusa (LH) uygulanan derin beyin uyarımı (DBS) ile felçli hastaların yürüyüş yeteneğini yeniden kazanmalarını sağlayan bir tedavi yöntemi geliştirdi. İki hastayı kapsayan çalışmada, DBS’in omurilik hasarı sonrası kalan sinir bağlantılarını yeniden düzenleyerek kalıcı iyileşme sağladığı gözlemlendi. Tedavi, sadece yürüyüş yeteneğini artırmakla kalmadı; hastaların bağımsızlık ve yaşam kalitesini de iyileştirdi. Lateral hipotalamusun, hareket kontrolüyle ilişkisi olmayan bir bölge olarak bilinirken, bu araştırma, bu bölgenin felç sonrası motor iyileşmede kritik bir rol oynayabileceğini gösterdi. Çalışma, hem hayvan modellerinde hem de insan katılımcılarda gerçekleştirildi ve sonuçlar Nature Medicine dergisinde yayımlandı. Araştırmacılar, DBS’i omurilik uyarımı gibi diğer teknolojilerle birleştirerek daha kapsamlı tedavi yöntemleri geliştirmeyi hedefliyor. Tedavi yöntemi güvenli bulunurken, uzun vadeli etkinliğini ve yan etkilerini değerlendirmek için daha geniş çaplı klinik çalışmalar yapılması planlanıyor. Bu bulgular, felç tedavisinde yeni bir dönemi başlatabilecek nitelikte görülüyor.
Kaynaklar ve Referanslar:
1- Hypothalamic deep brain stimulation augments walking after spinal cord injury, Nature Medicine (2024). DOI: 10.1038/s41591-024-03306-xYAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?