Erkeklerde kadınlara oranla daha sık görülen fıtık problemi, organ veya dokunun, kendisini çevreleyen kasında oluşan zayıf bir noktadan dışarıya çıkması sonucu oluşuyor. Kasık fıtığı ise en sık görülen karın duvarı fıtıkları arasında yer alıyor. Medical Park Fatih Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Önder Karabay, kasık fıtıklarının genellikle ağır yük kaldırarak çalışanlarda geliştiğini belirterek, hastalığın teşhisi ve tedavisi ile ilgili şu bilgileri verdi;
Erkek bebeklerin anne karnındaki gelişim sırasında kasıklarındaki var olan açıklıklar doğum sonrası normalde kapanır. Bu açıklığın nedeni testislerin aşağıya doğru ilerlemesini sağlamaktır. Erkeklerdeki çoğu kasık fıtığı bu açıklıkların kapanmaması nedeniyle gerçekleşir. Bazen bu fıtık doğumdan kısa süre sonra kendini belli edebilir. Bazen de ilerleyen yaşlarda kendini gösterebilir.
Aşırı kiloluysanız, çok fazla ağırlık kaldırıyorsanız, kronik öksürüğünüz varsa veya ani bir hareketle zorlanmanız durumunda fıtık olmak olasıdır. Erkeklerde kasık fıtığı hastalığı daha yaygındır. Kadınlarda da hamilelik dönemi sonrası bu risk artabilir.
Bir kasık fıtığının ana semptomu kasık veya testis etrafında şişliktir. Genellikle yuvarlak bir yumru gibi hissedilir. Şişkinlik birkaç hafta içinde veya uzun sürede oluşabilir. Bazen de şişliğin ağır kaldırırken, öksürürken, ıkınma sırasında veya gülerken ortaya çıktığı görülebilir. Fıtık başlangıç döneminde daha ağrılı olabilir. Zamanla karın duvarındaki açıklık genişlediğinden organlar buradan dışarıya daha rahat çıkarlar. Ağrı azaldığı için hastalar genelde sevinirken aslında hastalık ilerlemiştir. Ani ağrı, fıtık kesesinde sertlik, mide bulantısı veya kusma olursa, bu durum bağırsağınızın bir kısmının fıtık içinde sıkışmış olabileceğinin işaretidir. Kasık fıtığınız varsa ve bu semptomlara sahipseniz acil olarak doktorunuzu aramanız gerekir.
Eğer fıtıksanız ilaçla veya önlemlerle iyileşemezsiniz. Cerrahi yöntem bir fıtığı tedavi etmenin tek yoludur. Fıtık içine giren barsak kısımlarının sıkışıp boğulması acil tedavi gerektiren bir durumdur. Bu duruma tüm hastalar adaydır. Bu nedenle en kısa zamanda fıtık büyümeden ameliyat olmak en mantıklısıdır. Bebek ve küçük çocuklarda dokuların sıkışma eğilimi daha yüksektir. Bu nedenle çocuk cerrahları, çok da beklemeden ameliyatın erken dönemde yapılmasını isterler.
Açık veya laparoskopik yöntemle ameliyat olmak mümkündür. Açık teknikte fıtığın üzerinden yapılan kesiyle açıklık bulunur ve buradan dışarı çıkan dokular yerine yerleştirilir. Bu kısım onarıldıktan sonra sentetik bir materyalden yapılan halk arasında yama olarak adlandırılan malzemeyle sağlamlaştırılır. Laparoskopik yöntemde ise kasıktaki fıtık alanına göbekten girilen kamera ve aletlerle ya karın içine girilerek yada karın zarı ile kas arasındaki boşluktan ilerleyip kasığa ulaşılır. Aynı şekilde sıkışan dokular yerine yerleştirilip bu kısma yama konulup onarım sağlanmış olur. Laparoskopik yöntemde daha az kesi olması nedeniyle konfor ve işe erken dönüş oranı daha fazladır. Özellikle iki taraflı kasık fıtığı olan hastalarda laparoskopik yöntemin üstünlüğü daha da ön plana çıkmaktadır.
Boğulmuş yani sıkışmış fıtıklarda laparoskopik yöntem kullanılamamaktadır. Hatta bu gibi fıtıklara yapılan acil müdahale sırasında eğer sıkışan kısımda kangren olmuşsa yani dokunun kanlanması bozulduysa o kısmınki bazen bu bir bağırsakta olabilir, kesilip çıkarılması dahi gerekebilir.
Her iki ameliyat türünden sonra çoğu insan aynı gün veya 1. günde evine dönebilir. 1-2 hafta içinde de işine dönebilecek duruma erişirler. Günlük eylemler birkaç gün içinde yapılabildiği gibi, hafif egzersizlere 2. haftadan sonra izin verilir. Spor veya ağır egzersizler ise genellikle ilk 1 ay sakıncalıdır.
Her yapılan kasık fıtığı onarımı sonrası kişinin durumu ve yapılan tekniğe göre hastalık tekrar ortaya çıkabilir. Nüksü kolaylaştıran faktörler; yara enfeksiyonu, erken egzersiz, kronik öksürük, sigara içmek, diyabet ve özellikle aşırı kilolu olma durumu olarak sıralanabilir.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?