Türkiye’ de Ankilozan Spondilit (AS)’nin ekonomik yükünü gerçek hayat verisine dayanarak belirleyen ilk çalışma olan Expert AS Çalışması tamamlanarak sonuçları açıklandı. Romatoloji uzmanı Prof. Dr. Nurullah Akkoç ve arkadaşları tarafından Pfizer desteğiyle gerçekleştirilen çalışmayla, Türkiye’deki üçüncü basamak sağlık hizmeti veren 7 merkezde takip edilen 650 AS hastası ile yüz yüze anketler yapılarak AS’nin hastaların yaşam kalitesine etkisi ve neden olduğu yıllık direkt ve indirekt maliyetler değerlendirildi. AS hastaları için direkt maliyet hasta başına yıllık 4,335 € olarak, ek maliyet 2,008 € olarak hesaplandı. Hasta başına yıllık ortalama işgücü kaybı 414 € olarak bulundu.
Ankilozan Spondilit (AS), öncelikli olarak aksiyel iskeleti etkileyen, yapısal ve fonksiyonelbozukluklara,iş gücü kaybına, yaşam kalitesinde azalmaya ve önemli miktarda sağlık hizmeti kaynaklarının harcanmasına neden olabilen kronik ve sistematik inflamatuvar bir romatizmal hastalıktır.[1]
Hastalığın ilk belirtisi olan bel ağrısı, hastaların yaklaşık %80’inde 30 yaşından önce, hastaların %5’inde ise 45 yaşından sonra başlar ve çoğu zaman inflamatuvar karakterdedir. İnflamatuvar bel ağrısının özellikleri aylarca yıllarca devam etmesi, istirahatle iyileşmemesi,gece ve sabah yataktan ilk kalkıldığında daha belirgin olması ve gün içinde aktivite ile daha iyi olmasıdır. Erkeklerin bu hastalığa yakalanma oranı kadınların yakalanma oranından yaklaşık iki kat daha fazladır.[2]
Epidemiyolojik çalışmalar, bu hastalığın düşünüldüğünden daha yaygın olduğunu göstermektedir [3]. Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa’da AS’nin ekonomik yükünü değerlendiren birçok çalışma olmasına rağmen ülkemizde hastalığıngetirdiği ekonomik yük ile ilgili çalışmalar oldukça sınırlıdır.[4, 5, 6]
Bu nedenle yapılan yeni bir çalışmada ülkemizde üçüncü basamak sağlık hizmeti veren 7 merkezde takip edilen 650 AS hastası ile yüz yüze anketler yapılarak AS’nin hastaların yaşam kalitesine etkisi ve neden olduğu yıllık direkt ve indirekt maliyetler değerlendirilmiştir. Hastalara anketler sırasında demografik bilgileri, romatolojik bakım, reçetelenen ilaçlar, rehabilitasyon tedavileri, tanısalve terapötik işlemler, hastanede yatarak tedavi süreci ve bu sürede alınan ilaçlar, eşlik eden hastalıklar, kullanılan ilaçlar ve bunlara ek olarak tedavi sırasında kullanılan medikal cihazların hastalara maliyeti, bakım sağlayıcılara yapılan ödemeler ve işgücü kaybı ile ilgili sorular sorulmuştur.[7]
Bu çalışma, bu konuda direkt ve indirekt maliyetlerin hesaplandığı Türkiye’deki ilk çalışmadır ve hastalığın ekonomik yükünü belirlemek için yapılan çalışmalar ile karşılaştırıldığında, en yüksek hasta sayısına sahiptir.Çalışmanın en güçlü noktası iseçalışmadaki hesaplamalarınyüzyüze anketlerdeki hastabeyanlarına göre yapılmış olmasıdır.[7]
Bu çalışmaya katılan hastaların yaş ortalaması 40,5’tir ve hastaların neredeyse üçte biri kadındır. Çalışmaya dahil edilen hastaların%66,5’inin biyolojik, %50,5’inin DMARD ve %37,7’sinin NSAİİ kullandığı görülmüştür. Daha düşük sosyo-ekonomik sınıfta biyolojik kullanımının az olduğu gözlenmiştir. Çalışmaya katılan hastaların ortalama tedavi süresi 7,7 yıldır. Bu çalışmadaki AS hastalarının %7,5’i hastanelerde yatarak tedavi alırken, %3,5’i rehabilitasyon merkezlerinde tedavi görmektedir, %2,1’i cerrahi operasyon geçirmiştir ve %1,2’si de protez kullanmaktadır. Bunlar, direkt tedavi maliyetini arttıran etkenlerdir..[7]
AS hastaları için direkt maliyet hasta başına yıllık4,335.20€ olarak hesaplanmıştır. Hastaların yaklaşık %55’i çalışmaktadır; ancak çalışanların %59,4’ü yılda ortalama 32 gün hastalık sebebiyle işe gidememektedir ki bu dahasta başına yılda ortalama414,16€ işgücü kaybı meydana getirmektedir. AS hastalarının yaklaşık onda biri AS ilgili ek maliyetlere (örneğin; yeni bir araba, ev, özellikli ekipman) maruz kalmaktadırlar;bu durum 1 yılda hasta başına 2,008.07€ maliyete neden olmaktadır. Sağlık bakım sağlayıcılarının kullanımı ve bunun için hastanın cebinden ödediği yıllık ortalama miktar ise hasta başına 778.70€ olarak hesaplanmıştır.[7]
Direkt maliyetlere ek olarak indirekt maliyetlerin de AS hastalığına bağlı maliyetlerde önemli bir yere sahip olduğu, ciddi oranda hastanın AS sebebiyle iş gücü kaybı yaşayıp ülke ekonomisinin negatif etkilendiği gözlenmiştir. Dolayısıyla geri ödeme kararı verilirken direkt maliyetlere ek olarak, indirekt maliyetlerin de dikkate alınması gerektiği görülmektedir.
Referanslar
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?