Uzun ömürlü grip aşılarından yeni bir sınıf, insanları yıllık aşı uygulaması derdinden kurtarmaktan daha fazlasını yapabilir. Princeton Üniversitesi’nden araştırmacılar ‘evrensel’ aşının influenza virüslerinin yayılma ve mutasyon yeteneğini kısıtlayarak gribin ilk defa geniş çaplı, etkin önlenmesinin gerçekleştiğini ileri sürdüler. Araştırmacılar çapraz koruyucu aşıların belirli grip suşlarıyla savaşmak için oluşturulan mevcut aşıların etkililiğini de geliştirebileceğini bildirdiler. Dünya genelinde çeşitli laboratuarlarda geliştirilmeye devam edilen evrensel veya çapraz koruyucu aşıların klinik çalımlalar için hazır olduğu açıklandı.
Proceedings of the National Academy of Sciences’ta yayınlanan çalışmanın verilerine göre, yeni aşılar influenza nöbetlerinin şiddetini azaltırken, virüsün yayılmasını zorlaştırıyor. Klinik öncesi çalışmaları devam eden bu aşılar virüsün rölatif olarak değişmeyen bölümlerini hedef alıyor. Böylece virüsün evrim geçirme ve bağışıklık sisteminden kaçmayla ünlü kötü şöhretini engellenecek. Mevcut grip aşıları patojenin en uyumlu parçalarını hedef alırken yeni nesil aşılar daha geniş bir etki alanına sahipler. Ekibin geliştirdiği bir bilgisayarlı model bu faktörlerin grip virüsünün çok bulaşıcı yeni suşlarının hem mevsimsel hem de salgınlar sırasında benzeri görülmemiş bir kontrolüne ulaşabildiğini gösterdi. Araştırmacılar çapraz koruyucu aşıların belirli grip suşlarıyla savaşmak için oluşturulan mevcut aşıların etkililiğini bile geliştirebileceğini bildirdiler.
Gribi kontrol etmenin hareket eden bir hedefi avlamaya benzediğini söyleyen Princeton Ekoloji ve Evrimsel Biyoloji Bölümü araştırma görevlisi Dr. Nimalan Arinaminpathy, çalışmadan elde edilen verilerle ilgili şu bilgileri verdi: “Mevcut reaksiyon basamağından gerçek bir popülasyon çapında koruma basamağına ilerlemek mümkün. Grip, konakçı bağışıklığından kaçmak için çabucak evrim geçirdiği için, mevcut aşılar her yıl astım hastaları ya da yaşlılar gibi spesifik yüksek riskli grupları öncelik tanır. Dolayısıyla şu anda aşı programları aşı olanların klinik korumasına odaklanmaktadır, ancak er ya da geç virüsün yayılmasını ve hatta evrimleşmesini kontrol aşamasına gelmeyi umuyoruz. Modelimiz ‘evrensel’ aşıların nasıl ve neden buna ulaşabileceğine dair güçlü kavramsal bir zemin sağlıyor.”
Araştırmanın evrensel aşıların grip suşlarına karşı nasıl çalıştığı konusunda önemli bilgiler sunduğunu belirten Kaliforniya Üniversitesi, Los Angeles Ekoloji ve Evrimsel Biyoloji bölümünden Prof. Dr. Llyod Smith, çalışma ile ilgili şu bilgileri verdi: “Bu yeni nesil aşıların, virüs üzerine hem epidemiyolojik etkileri hem de evrimsel etkileri açısından popülasyon sonuçlarına bakan ilk çalışmadır. Bu aşıların etkilerinin ne olabileceğine dair oldukça önemli bilgiler sağlandı. Sağlanan veriler sayesinde aşı üreticilerini araştırmaya desteği de arttı.”
Dr. Arinaminpathy ve meslektaşları, evrensel aşının ilk örneğini kullanarak bazı modeller geliştirdiler. Son yıllarda güçlü grip suşlarının yarattığı salgınlar (2003 kuş gribi gibi ve biyoteknolojideki ilerlemeler) ilaç firmalarındaki araştırma ekiplerini ve the National Institutes of Health gibi devlet organizasyonlarını, çapraz koruyucu aşılar üstünde çalışmaya teşvik etti. Evrensel, çapraz koruyucu aşıların halkın ulaşabileceği aşı skalasına girmesinin tahminen bir ila beş yılda sürmesi öngörülüyor.
Mevcut grip aşıları Dünya Sağlık Örgütü’nün tahminlerine göre belirli bir grip sezonuna hakim olacak olan influenza suşlarına karşı üretilir. Grip virüsü daima evrim geçirir ve dolayısıyla aşıların da her yıl yenilenmesi gerekmektedir. Bunun nedeni bu aşılarda hemaglutininin (HA) sıfır olmasıdır. Virüsün yüzeyinden çıkan proteinler bağlamaya imkan sağlar ve konakçı hücrelere saldırır. Bu son derece uyarlanabilen eklentilerdeki küçük mutasyonlar virüsün yeni versiyonlarını yaratabilir. Bunlar genellikle daha önceki formları için üretilen aşılara karşı dayanıklıdırlar, bu taktik “immün kaçış” olarak bilinir.
Evrensel aşıların bu yöntemin yerine daha düşük evrimleşme yeteneği olan daha sabit proteinleri hedef aldığını belirten Dr. Arinaminpathy, “Bu nedenle evrensel aşılar HA çıkıntı yüzeyini atlarlar. Çünkü HA’lar hala aktiftir, virüs hala insanları enfekte edebilir ancak aynı oranda hasar veremez. Çeşitli evrensel aşılar farklı viral bileşenleri hedeflemek için geliştiriliyorlar, ancak tümü de pek çok grip varyantları karşısında viral geçişi yavaşlatacak potansiyele sahiptir. Araştırmada, model aşı olarak kapsayıcı yöntem kullandı. Daha sonra temel evrensel aşılarının etkililiği iki tip grip salgınında taklit edildi: pandemik ve epidemik. Pandemik bir gribi öngörmek ve tek başına aşılamayla kontrol altına almak oldukça zordur. Ancak evrensel aşılar her tipteki hatta pandemik gripte dahi rölatif olarak sabit virüs hedefleri üzerine etki gösterir. Popülasyonun bir bölümü aşılansa bile bu aşılar bir pandeminin önüne geçebilmek için geniş bir etkiye sahiptir. Evrensel aşılar toplu immüniteyi artırır, böylece aşılanmamış bireyler de çevrelerindeki kişiler bağışık olduğu için korunur” dedi.
Çapraz koruyucu aşıların her kış grip epidemisine yol açan suşlarla nasıl savaştığını araştıran ekip, aşının grip virüsünü nasıl etkileyeceğini saptamak için modellerini iki hakim grip evrim teorisine göre yürüttüler. Bu teorilerden biri 2006’da Science’ta yayımlanan Koelle’nin öncülük ettiği bir teoriydi. Her iki vakada da, evrensel aşılarla yıllarca süren kitle immünizasyonu, viral evrimi veya immün kaçışı yavaşlattı. Araştırmacıların simülasyonu daha az kişinin enfekte olduğunu gösterdi. Bu durumun yeni bir suşun oluşma ihtimalini azaltabileceği belirtildi. Aynı zamanda, daha düşük enfeksiyon oranı daha az kişinin ilk yerde mutant virüs barındıracağı çünkü asla orijinal suşa yakalanmayacağı belirlendi.
Grip geçişinin frenlenmesi durumunda, grip evriminin de durdurulabileceğini belirten Dr. Arinaminpathy, “Çapraz koruyucu aşılarla, virüs evrimini etkileyebilecek bir yolla belki tüm suşların geçişine uzun vadeli bir çözüm olabilir” dedi.
KAYNAK: Impact of cross-protective vaccines on epidemiological and evolutionary dynamics of influenza. N. Arinaminpathy, O. Ratmann, K. Koelle, S. L. Epstein, G. E. Price, C. Viboud, M. A. Miller, B. T. Grenfell. Proceedings of the National Academy of Sciences, 2012; 109 (8): 3173 DOI: 10.1073/pnas.1113342109
Makalenin tam metnine aşağıdaki linkten ulaşılabilmektedir:
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?