İçindekiler
Afyon (opium) bağımlılığı 1850’li yılların başında ABD için büyük bir problemdi. Çözüm olarak afyona göre daha az etkili dolayısıyla bağımlılık derecesinin de daha az olacağı düşünülen morfin keşfedildi. Ancak morfin bağımlılığı afyona göre daha büyük bir problem haline gelmiştir. Afyonla birlikte morfin bağımlılığını çözmek için “bağımlılık yapmadığı” düşünülen eroin, bir Alman firması olan Bayer tarafından 1898 yılında keşfedilmiştir. Eroinin morfine göre çok daha fazla bağımlılık yaptığının anlaşılması uzun sürmemiştir.
Eroin en saf halde beyaz bir toz halindedir. Fakat genellikle pembemsi, gri, kahverengi veya siyah halde bulunur. Bu renk farklılıklarının nedeni eroine şeker, kafein gibi farklı malzemelerin karıştırılmasıdır. Eroin damar yoluyla, sigarayla ya da burundan çekilerek kullanılır. İlk dozda kişiye bir yükselme duygusu verir. Kişi çok sosyal ve dışa dönük hisseder ancak bu durum uzun sürmez. Eroinin bağımlılık yapıcı etkisi çok güçlü olmakla birlikte yoksunluğu da oldukça acı vericidir. Madde bağışıklık sistemini çok hızlı bir şekilde çökertir, geriye hastalıklı, zayıf ve neredeyse ölü bir kişi kalır.
Eroin keşfedildiği ilk yıllarda ilaç olarak kullanılsa da bağımlılık yapıcı özellikleri nedeni ile daha sonra yasaklanmıştır. İlaç olarak kullanıldığı dönemde, tüberküloz tedavisi ve morfin bağımlılığı tedavisi için satışa sunulmuştur.
Eroinin farklı kullanım yolları olmakla birlikte hangi yol olursa olsun hızlıca beyne ulaştığı için kısa sürede bağımlılık gelişir. Eroin morfinden hareketle sentezlenir, vücuda alındığında da hızlıca morfine dönüşür. Beynimizde bulunan opioid reseptörleri adı verilen hücresel yapılara bağlanır. Bu reseptörler özellikle ağrı hissi ve ödüllendirmeden sorumludur. Bunun yanı sıra solunum, uyanıklık ve kan basıncı gibi önemli yaşamsal fonksiyonlarda rol oynar. Eroin alımını takiben kısa sürede etki görülür. Bu etki 4-5 saat sürer. Etki süresi alınan doz miktarına da bağlı olabilir.
Eroin kullanımından sonra kişi bir keyif ve rahatlama duygusu içinde olur. Coşkulu ruh hali olarak tanımlanabilecek bu duruma “rush” adı verilir. Bu hissin düzeyi eroin miktarına ve beyine ulaşma hızına bağlıdır. Damar yolu ile kullanımlarda bu etki çok kısa sürede oluşur.
“Rush” evresinden sonra ağız kuruluğu, zihinsel bulanıklık ve ağırlık hissi meydana gelir. Kişide coşku ve uyuşukluk hislerinin sırasıyla yaşandığı bir gitgeller evresine girer. Sonrasında bir sakinlik durumu ortaya çıkar ve kişi transa girer. Trans evresinde de kişinin konuşması ve hareketleri yavaşlar. Hafıza ve dikkat sorunları ortaya çıkar. Nabız düşer, solunum yavaşlar, göz bebekleri küçülür. Kişinin gözleri sulanır ve burun akıntısı olur. Gözbebekleri küçülür. Trans evresinden sonra kişi tekrar madde kullanma ihtiyacı hisseder.
Eroin alındıktan sonra kişi iyi duygular ve mutluluk hisseder. Ancak birkaç saat sonra dünyanın yavaşladığını düşünmeye başlar. Daha yavaş düşünür, daha yavaş yürür. Bazı kişiler sanki bir rüya içinde olduklarını bazıları da tüm üzüntülerin gittiği ılık bir battaniye ile çevrili gibi hissettiklerini söylemişlerdir.
Eroin dozunun artmasıyla dokulara yeterince oksijen gitmez. Özellikle oksijeni yoğun olarak kullanan beyin dokumuzda kalıcı hasardan komaya kadar ciddi etkiler olabilir. Bazı araştırmalarda eroinin uzun dönemde kullanımı ile beyinde bulunan beyaz maddenin azaldığı, dolayısı ile davranış kontrolü, strese karşı cevap gibi karar verici mekanizmaların etkilendiği görülmüştür.
Eroin her uyuşturucu maddede olduğu gibi kişinin ruhsal ve sosyal hayatını oldukça olumsuz etkiler. Madde temini için kişi maddi olarak zora girer, yalanlar söyler ve hırsızlık gibi yollara başvurur. Kişinin karar mekanizması olumsuz etkilendiği için mantıklı düşünemez ve hareket edemez. Ailesinden ve sosyal çevresinden uzaklaşır. İçedönük, hayattan zevk almayan bir birey haline gelir.
Dopamin nedir? Ne işe yarar? Eksikliği ne tür sorunlar yaratır?
Yapılan bir araştırmada eroin kullanan kişilerin %75’inde travma sonrası stres bozukluğu, depresyon, bipolar hastalık, anksiyete bozukluğu, dikkat dağınıklığı ve hiperaktivite gibi zihinsel rahatsızlıklar görülmüştür.
Bağımlılık, depresyon ve intihar birbiriyle oldukça bağlantılı kavramlardır. Depresyon nedeniyle intihar eden bireylerin çoğunda bir madde kullanım hikayesi mevcuttur. Çoğu zaman eroin bağımlısı bireylerin ölüm sebeplerinde aşırı doz ve intiharı ayırt etmek zor olsa da eroinin intihar eğilimini arttırır.
Eroinin fiziksel olarak gözlemlenebilen etkilerinden bazıları;
Eroin bağımlılarında cilt rengi soluktur. Göz altlarında morluklar görülür. Kaşıntı da eroin kullanıcılarında önemli cilt sorunlarından birisidir. Uzun dönem kullanımda da çeşitli cilt lezyonları görülür. Bunların yanı sıra enjeksiyonla uyuşturucu madde kullanımına bağlı olarak kollar, parmak araları, bacaklar gibi vücudun çeşitli yerlerinde iğne izleri görülür.
Eroin, kullanan kişinin şekerli gıdalara düşkünlüğünü arttırır. Kişinin öz bakım becerilerinin azalmasıyla da diş çürümelerine zemin hazırlanır. Bunun yanı sıra eroin uyarıcı bir madde olmasa da kişinin dişlerini sıkarak dişlerine zarar vermesine sebep olur. Ağrı duygusunu azaltan eroin diş ağrısı ve dişeti rahatsızlıklarının da görmezden gelinmesine yol açabilir. Ağız kuruluğu nedeniyle de ağız içi florası bozulduğu için dişeti hastalıkları oluşur.
Uzun dönem eroin kullanan bir bireyler aşağıdaki belirtiler gözlenir;
Eroin bağımlılığı çok hızlı gelişir. Maddeye duyulan aşırı istek diğer ihtiyaçların giderilmesini geride bırakır. Kişi öz bakımını ihmal eder. Kişide yürümede dengesizlik, mutsuzluk ve hayata karşı isteksizlik görülür. Soluk bir ten rengi, mor göz altları fiziksel belirtilerdendir. Bununla birlikte damardan eroin kullanımına bağlı olarak vücudun çeşitli yerlerinde enjeksiyon izleri görülür.
Eroin bağımlısı bir kişi, eroini bırakmak ya da miktarını azaltmak istediğinde yoksunluk sendromu adı verilen bazı ciddi belirtilerle karşı karşıya kalır. Bu semptomlar birkaç saat içerisinde başlar.
Eroin bağımlılığı tedavisi ilaçlar ve davranış terapisini de içeren kombine bir tedavi ile yürütülür. Her bireyin bağımlılık durumuna göre özel ihtiyaçları olabilir, tedaviler de bu doğrultuda şekillendirilir.
Yoksunluk sendromları için yeni ilaç geliştirme çalışmaları devam etmektedir. Amerikan İlaç ve Gıda Dairesi tarafından lofeksidin etken maddeli bir ilaç onaylanmıştır ancak ülkemizde henüz kullanıma sunulmamıştır. Bunun haricinde buprenorfin, metadon, naltrekson isimli etken maddeler eroin bağımlısı kişilerde kullanımı bağımlılıktan kurtulmalarına yardımcı olmaktadır. Bu ilaçlar eroinin beyinde bağlandığı reseptörlere daha zayıf olarak bağlanarak bağımlılık tedavisinde yardımcı bir etki oluştururlar.
Eroin bağımlılığı için uygulanan davranış terapilerinde bilişsel davranış terapisi ve olumlama çalışmalarını içerir. Bilişsel davranış terapisinde bağımlının madde kullanımından beklentileri ve davranışları üzerine çalışmalar yapılır, ataklar ve stresi etkili şekilde yönetmesine yardım edilir. Olumlama çalışmaları da ilaçsız geçen günler için çeşitli motivasyon aktivitelerini içerir. Davranış terapisi ile kişi madde kullanımına yönelten faktörlerin farkına varır, madde kullanım isteği ile nasıl baş edeceğini öğrenir.
Eroin vücutta metabolize edildikten sonra idrar yoluyla atılır. Vücuda alındıktan sonra 4-6 saat içinde idrarda görülür. Atılım 1-3 güne kadar devam edebilir.
“23 yaşındayım beş senedir uyuşturucu bağımlısıyım. Yaklaşık bir buçuk yıldır temizim. İlk 17-18 yaşlarında bir vefat olayının arkasından başladım. Babaannem vefat etmişti. Bana ’babaannen içeride oturuyormuş gibi gelecek, üzülmeyeceksin bu kadar’ dediler. Ben de kullandım. Daha sonra her gün düzenli olarak kullanmaya başladım. Çok kısa bir süre sonra bağımlı hale geldim. Her gün kullanmak zorundaydım artık.
Sonra esrar, hap ve son üç yıl da eroin kullandım. Başta eroin olmak üzere uyuşturucu artık çok pahalı değil. Bağımlılık pekiştikçe, kullanacağın doz arttığı için, pahalı hale geliyor, para bulmak zorunda kalıyorsunuz. Bu hırsızlık, dolandırıcılık yoluyla olabiliyor. Ne olursa olsun, bir şekilde uyuşturucuyu temin etmek durumundaydım. Eroin satın alabilmek için önce ailemden çalmaya başladım. Sonra evimdeki eşyaları sattım, daha sonra en yakınımdakilere zarar verdim maddi anlamda. Anne-babasını döverek paralarını zorla alanları biliyorum. Ben yapmadım ama çaldım, dolandırdım”
*****
“Madde bağımlısı S. Ü. madde kullanımına 13 yaşlarındayken başladığını, en büyük sebebin aile içi iletişim bozukluğu olduğunu savundu. Uyuşturucuyu 14 yıl erkek kardeşiyle kullandığını belirten Üstün, ailesinin 7. senede bu durumu öğrendiğini dile getirdi. Üstün, aşırı hap kullandığı dönemde 1-2 ay eve gitmediğini, ailesinin kendisini bularak akıl hastanesine yatırdığını, bu kez de kaçarak eroin kullandığını belirtti.
Ailesinin bağımlılıktan kurtulması için kendisini evlendirdiğini ama durumun değişmediğini ifade eden Üstün, “En son erkek kardeşimle beraber iğne yapmaya başladım. Ailem bunu fark ettiğinde, asker kaçağı olduğum için beni şikayet ederek, yakalattılar. Askeri hastaneye sevk ettiklerinde ‘Sana yapabileceğimiz hiçbir şey yok. Bu şekilde seni alamayız, tedavi ettiremeyiz.’ dediler. Çünkü kollarım artık iyice şişmişti. İğne yapacak yerim kalmamıştı.” diye konuştu.”
“Madde kullanmaya başladığımın birinci yılında ailemin haberi oldu. Onlara sezdirmeden kendim iki kere bırakmaya çalıştım. Kendimi eve kapatmak ya da bilir bilmez ilaçlar alarak kendimi tedavi etmeye çalıştım. Başarılı olamadım. Daha sonra annem beni 4-5 kere eve kapattı. İlk bulduğum fırsatta evden kaçtım. Daha sonra Ankara’ya gittik, orada tedavi oldum. Tedaviyi kabul ediyordum, Antalya’ya geldiğimde tekrar ilk fırsatını bulduğum anda eroin kullanıyordum. Çünkü hala kullanan arkadaşlarımla görüşüyordum. Hiçbir zaman ilişkimi kesmedim onlarla, o yüzden hep başa döndüm. Bağımlılarla kesinlikle görüşülmemesi gerekiyor. Yanımda kullanan biri olursa benim temiz kalma şansım çok düşük. Temiz kalmaya çalışmak, bu alışkanlıktan vazgeçmek çok zor.
*****
“Aileme gittim ve dedim ki, ‘Ben sizden korkuyordum, söyleyemiyordum ama iş çığırından çıkıyor. Ben madde kullanıyorum ama tedavi olmak istiyorum, beni kurtarın’ dedim. Ailemin desteğiyle tedaviye başladım. Elimi hiç bırakmadılar. Onlar da ben de çok mücadele ettim. Bir yıl önce hastaneye yattım, ilaç tedavisi gördüm. Şimdi ilaçları da bıraktım. Allah’a çok şükür çok iyiyim şu anda. AMATEM bünyesinde pastacılık kursuna geliyorum. Sertifikamı aldığımda dışarıdan liseyi de bitireceğim ve pastacılık üzerinde yükselmeyi düşünüyorum. Sağlıklı, güzel pastalar yapacağım.”
Eroin bağımlılığından kurtulmanın ilk yolu kişinin bir bağımlı olduğunu ve yardıma ihtiyacı olduğunu kabul etmesidir. Bu önemli ilk adımdan sonra bağımlılık tedavisi veren merkezlerden birine başvurarak tedavi sürecine girilir. Tedavi sürecinde ve sonrasında;
Referanslar: 1- What is heroin?, 2- Heroin addiction: get help, 3- Heroin
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?
Allah teala ya yakınlaşın Rahman ve Rahim olan Allah yardımcınız olursa kimse ve hiçbir şey sizi yenemez.. 😌😊