Erken menopozda dikkat edelmesi gerekenler nelerdir?Menopozdan değil erken menopozdan korkulması gerektiğini söyleyen Op. Dr Gökmen İyigün erken menopozun modern çağda yaşamlarını olgunlaştırma, kariyer yapma çabasında olan kadınları hazırlıksız yakaladığı konusunda uyarıyor. Menopoz ortalama 50 yaşlarında (44-56) tün kadınların %99 oranında karşılaştıkları, kendilerini bu doğal süreçlere duygusal, sosyal ve fiziksel olarak hazırlayabildikleri, menopoz ve menopoz sonrası yapılması gereken tıbbi, sosyal ve psikolojik destekler konusunda biz hekimlerin oldukça hazırlıklı olduğumuz bir süreçtir.
Oysa erken menopoz çoğunlukla kişileri hazırlıksız yakalar. Kadınlar hatta genç kadınlar kendi yaşamlarını olgunlaştırıp,eğitimlerini tamamlayıp, birtakım gündelik kaygılarını gidermeye çalışırken karşılarına çıkar. Ansızın ve en hayal edilen çocuk sahibi olma şansını çoğunlukla elinden alabilir.
Her 100 kadından 3’ü erken menopoza giriyor ve ciddi sorunlar yaşayabiliyor
Böylece;günümüzde modern şehir ve metropol hayatında uzayan eğitim süreleri ,iş bulma, kariyer planlarını yaparken, özellikle ülkemiz gibi dikey sosyal hareketliliğin olduğu toplumlarda genç kadınlar evlilikten, kariyerini tamamlamadan önce kaçınmak da ve kendi gelişimlerine paralel sosyal ekonomik ve kültürel gelişmişlik gösteren bir eş arayışı ile evlilik ve çocuk sahibi olma yaşlarını geciktirmektedirler.
İşte tam da bu mükemmellik arayışı içinde kadınların %1 inde görülebilen erken menopoz çoğunlukla da bu gurup kadınları etkilemektedir. O nedenle şüphelenilmesi ,tanısı ve bu gurup hastalara erken danışmanlık yapılması hayati önemdedir.
Erken menopozun klasik tanımı 35 yaşın altında adetten kesilmektir. Ancak bunun menopoz şikayetlerinin ve menopozun olası etkilerine erken yakalanmanın dışında çok da bir etkisi yoktur. Asıl sorun 40 yaşın altında yani üretken yaş tamamlanmadan menopoza girmektir ki; 40 yaş altında menopoza girme oranı tüm kadınların %1 inde görülür. Kadın kariyer planları ve uygun bir eş ararken kendi dünyasında ansızın üreme kabiliyetlerini kaybedebilir.
Yapılacak en doğru İş bir jinekoloğa başvurması ve bu konuda destek alınmasıdır. Son yıllarda gelişen teknoloji ile daha 5-10 yıl öncesinde kadınların sadece menopozda yada menopoza geçiş döneminde olup olmadıklarını tespit edebilirken, günümüzde AMH(anti müllerian hormon) ve ultrason ile yumurta rezervleri oldukça doğruya yakın tespit edilebilip, risk yada endişe altındaki kadınlar üreme fonksiyonları ve kapasiteleri açısından bir perspektif sunabiliyoruz. Hatta anne yaşı ve AMH kullanılarak ,kadınları ortalama menopoza girme yaşını tespit etmeye çalışan pek çok başarılı çalışma yapılmıştır, olası menopozun beklendiği yaşlar tahmin edilmeye başlanmıştır.
Kolunuzdan kan alınıp çok kısa sürede sonucu çıkabilen yeni bir test. Bu testle biz kadınların yumurtalık rezervler konusunda oldukça doğruya yakın bir şekilde bilgi edinebiliyor ve onların çocuk sahibi olma kapasitesi ve menopoza girebilme zamanının yakınlığı hakkında bilgilendirme yapabiliyoruz. Henüz yeni bir test olduğu için, zamanla çalışmalar arttıkça bizimde fikirlerimiz ve testin duyarlılığı konusundan küçük de olsa değişiklikler olabilmektedir. Ancak genel olarak günümüzde yumurtalık kapasitesi ve olası menopoz ihtimali hakkında bize güçlü, kolay ve ucuz veriler verebilmektedir.
Klasik menopozun; adet görememe ,ateş basması, uykusuzluk, sinirlik ve benzeri bulgularının çoğunlukla hiçbiri yumurtalık rezervlerinin erkenden tükenmesinde olmaz. Olası tek uyarıcı bulgu düzensiz adet görmek hatta adet döngüsünün 22 günden sık olabilmesidir. Bu nedenler çoğunlukla adet herkes de ve masum görünen adet düzensizlikleri için hekime başvuran hastalarda yapılan testlerle tespit ediliyor.
Aslında tüm reaksiyonlar çocuk sahibi olmuş olmak yada olmamakla ilişkili. Çocukları olan kadınlar sadece şimdi nasıl yönetelim bu durumu derken, hiç çocuk sahibi olmamış kadınlar çok derin bir kaygı ve endişe ile karşılaşıyor .Bu gurup kadınlara sadece medikal değil mutlaka psikolojik destek vermek de gerekebiliyor.
Ayrıca kültürel faktörlerde bu durumdan etkilenmeyle çok ilişkili. Küçük şehir ve kırsal kesimlerde olası kültürel ve ekonomik faktörlerden dolayı yıkım çok belirgin olmasına rağmen daha çok erken yaşlarda evlenip çocuk sahibi olduklarından etkilenen insan sayısı daha az. Oysa metropollerde yaşam kaygısı süren , kariyer planları yapan ve bunları yaparken de evlilik ve çocuk sahibi olmak için daha ileri yaşlara gelen kadınların ise henüz çocuk sahibi olmadıklarından daha yüksek sayıda etkilenebiliyorlar.
Öncelikle yıllık jinekolojik kontrollerini aksatmasınlar. Eğer henüz çocuk sahibi olmamış ve bunu çok önemsiyorlarsa üreme kapasitesi hakkında mutlaka danışmanlık alsınlar. Özellikle ailede erken menopoz olanlar ve düzensiz adet görenler mutlaka AMH testini belli aralıklarla yaptırıp yumurtalık rezervleri konusunda bilgi sahibi olsunlar.
Kısıtlı rezervleri olanlar evli kadınlar çocuk sahibi olmayı ertelemesin yada embrio dondurulmasını gibi yöntemleri düşünsünler. Bekar olanlar ve yasal olarak uygun olanlar ise yumurta dondurulması alternatifi hakkında danışmanlık alsınlar. Erken menopoza girmiş olanlar ise mutlaka menopoz için medikal, ruhsal ve sosyal olarak destek almayı ihmal etmesinler ve olası kemik erimesi ve buna benze yıkıcı menopoz etkileri n azaltılması yada yok edilmesi için yakın hekim desteğini ihmal etmesinler.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?