Ergenlik dönemi, çocukluktan yetişkin hayatına geçiş olan ara dönem olarak tanımlanıyor. Bu süreç ise hem ergenlik dönemini yaşayan genç, hem ailesi, hem de çevresi için zorlu olabiliyor. Dr. Zafer Atasoy, “Karışıklıkların yoğun olduğu ergenlik dönemi boyunca genç, değişiklere uyum sağlama çabası içinde bocalar. Değişen o kadar çok özellik gündemdedir ki; duyguları, bedeni ve sosyal ilişkileri etkileyebilir” diyor. Atasoy, ergenlik döneminde yaşanan çatışmalara ve bu süreçte neler yapılması gerektiğine dikkat çekiyor.
Şizofreni ile ergenlik çılgınlığını karıştırmayın! Ergenlere nasıl davranmalı?
Ergenlik döneminin 13 – 19 yaşlarını kapsadığını söyleyen Atasoy, “Ergenlik bunalımları ve çatışmaları en fazla 14 – 18 yaş aralığında görülür. Ergenlik çatışmaları bireyin kendi içinde, ailesi içinde ve sosyal ortamlarında değişkenlik gösterebilir. Çatışmaların boyutları çok farklı bir yelpaze içinde zengin belirtiler içerebilir” diyor.
Atasoy ayrıca, ergenlik çatışmalarında ergenin yakın çevresinde yer alan herkesin farklı bir etkisinin olduğunu ve ergen için kendini toplum içinde ifade edebilmenin çok değerli olduğunu dile getiriyor. Atasoy, “Ergenin özellikle en yakını olarak gördüğü arkadaşları önemli bir yer tutar. Arkadaşsızlık bir ergen için en olumsuz durumların başında gelir. Arkadaş ilişkileri ve etkileri çoğu zaman diğer tüm etkilerin önüne geçebilir” diyor.
Her gencin yaşadığı ergenlik çatışmaları bazılarında çok ses getirirken bazılarında ise fark edilmeyebiliyor. Bu durum, gencin içinde bulunduğu sosyal ortamla değişiklik gösteriyor. Atasoy, “Gencin içinde yer aldığı sosyal ortam çatışmanın hem şiddetini hem de gidişini derinden etkiler. Ergenlik dönemi dış dünyaya açılmanın, ilk adımlarının atıldığı dönem olduğuna göre bu dünyanın koşullarının etkileri de kaçınılmaz olacaktır” diyor.
Yer tutacağı ve kişiliğini sergileyeceği sosyal yapı tarafından kabul edilmenin ergen için çok önemli olduğuna değinen Atasoy, sosyal ortama ayak uydurma çabasının çatışma kaynağı olacağını belirtiyor.
Ergen bireyin enerjisi ve sınırlarının belirsiz olduğunu bu nedenle ne yapacağını çoğu zaman kendisinin de kestiremediğini dile getiren Atasoy, “Konacak yasaklar ve tanınacak özgürlüklerin sınırlarının doğru belirlenmesi gerekir. Ergenlik döneminde gençler nerede duracaklarını bazen kestiremeyebilirler ve yardıma gereksinim duyarlar.
Yeme bozukluğu ergenlik döneminde başlıyor! Nasıl davranmalı?
Bu yardımı da öncelikle aile içinde almaları uygundur. Bu dönemde hem ailelerin hem de çocukların ve gençlerin her zaman psikolojik destek almaları gereken durumları olabilir. Ergenlik dönemi, aile içinde çatışmaların daha yoğun bir biçimde ortaya çıkması nedeniyle profesyonel destek çözümsüz gibi gözüken birçok güçlüğü yenmede önemli derecede rol alabilir” diyor.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?