Tüm yöntemler içinde kesin çözümün sorunlu bölgenin çıkarılması ile mümkün olduğunu ve bu durumda, hastanın bir daha nöbet geçirme riski %90 oranında engellendiğini dile getiren Prof. Dr. Erdoğan, “Epilepsinin, beynin normal aktivitesinin sinir hücrelerinde aşırı, ani elektriksel boşalması ile bozulması sonucu ortaya çıkan nörolojik bir hastalıktır. Toplumda her yüz kişiden birinin, bir veya birden fazla sayıda epilepsi nöbeti geçirir. Türkiye’de yaklaşık 700 bin epilepsi hastası bulunmakta ve her yıl 30 bin civarında yeni epilepsi hastası ilave olmaktadır” dedi.
Hastaların nöbetlerin kol ya da bacaklarda kasılma, şuur kaybı ile kendini gösterdiğini söyleyen Prof. Dr. Erdoğan, şunları kaydetti: “Jeneralize nöbet diye isimlendirilen durumda, beynin tüm katmanları etkilenmektedir, kolda ve bacakta kasılma, ağızdan salya gelmesi ve idrarı tutamama söz konusu olabilir.
Epilepsi nedir? Sara hastalığı neden olur? Belirtileri ve tedavisi
Küçük nöbetlerde ise hasta 5-20 saniye bir yere dalarak bakabilir ya da bir kolunda hareket tarzında aksama olabiliyor ama şuurunu kaybetmiyor. Hastanın ağzını şapırdatma ya da anormal hareketler sergilemesi halinde de şuur kaybı söz konusu olabiliyor. Bu durum, hastanın burnuna anormal koku gelmesi ya da ani korku hissi ile kendini gösterebiliyor. Bu sırada, anormal ses de çıkarabiliyorlar ve nöbet süresi bir ya da 3 dakika sürüyor, ancak büyük nöbetlerde kişinin uyanması belli bir süre alıyor.”
Nöbetlerin sıklığının değiştiğinin altını çizen Prof. Dr. Erdoğan, kimi hastaların yılda bir kimi hastaların ise gün içinde 50 kez nöbet geçirebildiğini anlattı. Prof. Dr. Erdoğan, epilepsiye bağlı nöbetlerin bazılarının genetik olduğunun belirlendiğini ancak büyük bir kısmının doğum sırasında ya da anne karnında gelişen olumsuzluklara, enfeksiyonlara, tümörlere, beyindeki tıkanmalara, kafa travması sonrasında beyinde gelişen sorunlara bağlı ortaya çıktığını kaydetti.
İlaca dirençli epilepsilerde ani ölüm riskinin yaklaşık yüzde 3 olduğu uyarısında bulunan Erdoğan, “Bu durum, genellikle uykudayken hayatını kaybetme tarzında olabilir. Nöbete bağlı yüksekten düşme, trafik kazası, boğulma da bu oranın dışındadır” diye konuştu. Epilepsi tanısı konulan hastaların ilaç tedavisi gördüğünü, ancak kimi durumlarda buna direnç geliştiğini vurgulayan Erdoğan, “İlaçların etki oranı yüzde 70, geri kalan kısımda ise etki etmiyor. İlaca dirençli hastalar, cerrahi tedavi ile müdahaleye alınmaktadır” dedi.
Epilepsi krizi (sara nöbeti) geçiren hastaya nasıl müdahale edilmeli?
Cerrahi uygulama öncesinde çeşitli görüntüleme tekniklerinin yanı sıra özellikle EEG-video monitörizasyon denilen tetkik kullanılarak hastanın durumunun detaylı olarak incelendiğine işaret eden Prof. Dr. Erdoğan, şöyle devam etti: “Hastanın ilaca dirençli olması ve sık nöbet geçirmesi durumunda, bu kişinin nöbetinin hastane ortamında değerlendirilmesi gerekiyor. Bu nedenle, kişiyi EEG-video monitörizasyon ile üç nöbetini kaydedecek kadar hastaneye yatırıyoruz.
Uygulamanın yapılabilmesi için, hastanın haftada üçten fazla nöbet geçiriyor olması lazım. Hastanın nöbetlerini inceliyor, hangi hareketleri yaptığına bakıyor ve bu sorunun beynin neresinden kaynaklandığını belirliyoruz. Özel görüntüleme teknikleriyle belirlenen lezyon, epilepsi yapılan diğer tetkiklerle uyuştuğunda cerrahi uyguluyoruz.
Tüm yöntemler içinde kesin çözüm, sorunlu bölgenin çıkarılması ile mümkün oluyor. Bu durumda, hastanın bir daha nöbet geçirme riski yüzde 90 oranında engelleniyor. Elbette, çıkarılacak bölümün, hastaya zarar vermeyecek bir kısım olması gerekiyor. Bu teknikte, operasyon başarısı yüzde 85’tir. Bu uygulama sonrasında, hastaların nöbet geçirmeleri kesiliyor. Ancak bu bölümün çıkarılamayacak bir özellik taşıması halinde de ilgili kısımlar arasındaki bağlantı cerrahi ile kesiliyor. Bu teknikte başarı oranı yaklaşık %50.
İlaca dirençli epilepsi tedavisinde yeni bir seçenek: Epilepsi cerrahisi
Bir de pil takılıyor. Bu yöntemde, beyinden çıkan sinire elektrotlar yerleştiriliyor, pil de göğüsün üzerine yerleştiriliyor. Pil, 5 dakikada bir 30 saniye kadar çalışıyor. Bu şekilde nöbet geçirme sayısını yüzde 50 oranında azaltıyor. Bu uygulama sonrasında nöbetin ortadan kalkması söz konusu değil, sadece sıklığı azaltılabiliyor” dedi.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?