Türkiye’de Özürlüler Yüksek Kurulu (1950-1951) yılında devlet tarafından kurularak engellilere için sosyal, toplumsal, psikolojik projeler üretmeye başlamıştır. Engelli bireylerin daha rahat yaşaması, insan onuruna yakışır bir hayat sürdürmeleri için çıkarılan yasalar ile sağlık bakanlığınca yürütülen özel eğitim hizmetleri Milli Eğitim Bakanlığına devredilmiştir.
1. DELDAL Yıldırım Bayezit / Department of Child Development / Department of Child Development / American Northwest University-Seattle / Marmara University. Ph.D.
2. OĞLAK Sema / Nazilli Faculty of Economic and Administrative Sciences Department of Labor Economics and Industrial Relations Department of Labor Economics
Türkiye Cumhuriyeti Devleti ilk olarak (1976) yılında çıkardığı kanun ile işsiz engelli ve (65) yaş üstü yaşlılar için miktarı azda olsa onlara aylık bağlamış maddi yardıma etmiştir. Türkiye’de engelliler ile ilgili yasal politikalar başbakanlığa bağlı Özürlüler İdaresi Başkanlığı (1997) yılında engelliler ile ilgili çalışmalarını bir noktaya getirerek belli bir disiplin içinde ifade edebilmiştir.
Sağlık Bakanlığı özürlülerin sadece sağlık hizmetleriyle ilgilenmektedir. Engelliler ile ilgili geri kalan tüm hizmetler Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından yürütülmektedir. Engellilerin çeşitli devlet yardımlarından faydalanmaları için ön koşul “muhtaç olma” durumudur. Türkiye de engelliler için engel oranı (%40) ve üstü ise çıkarılan yasalar ile (2022) aylığı olarak üç ayda bir ödenen engelli maaşı adı altında devlet maddi yardım yapmaktadır.
Devletin uygulamakta olduğu sosyal politikalarının her geçen gün iyileştirme çabası içinde olması, gözle görülür ilerlemelerin kaydedilmesi sağlık kurumlarının alınmış olan kararlara uyması, uygulamalara Sağlık Bakanlığının yapmış olduğu tebliğe göre hareket etmeleri engellilere sunulan sağlık hizmetlerinin kalitesinin artmasına ve ulaşılabilirliğinin kolay olmasına katkı sağlamıştır.
Bir sağlık sorunu olarak görme engeli! En sık yaşanan sorunlar ve çözüm önerileri
Bu bireylere belli aralıklarla ile maaş ödemesi yapılmaktadır. (2015) yılı içinde en son verilen güncel maaş tablosu ve engellilik oranı aşağıdaki tabloda gösterilmiştir. Herkes için eşitlik ilkesi düşüncesiyle (1975) Aralık ayında Birleşmiş Milletler Genel Konseyi tarafından özürlerin hakları için ilk bildirge yayınlanmıştır. Bu bildirge engelli birey ile normal bireyin din, dil, ırk, statü, ideolojik ayrım yapılmadan eşit olduğunu Birleşmiş Milletler Uluslar arası Özürlüler toplantısında ilan etmiştir.(1981)
Özürlüler ile ilgili 1982 yılında Dünya Eylem Programı hazırlanmış ve engelliler için üç politika belirlenmiştir.
Bu Üç Politika Sırasıyla Şöyledir:
(1989) yılında özürlüler için İnsan Kaynakları Geliştirme Eylem Planı ‘Tallinn Çerçevesi’ kabul edilmiştir. Tallinn planında özürlülerin iş gücünden yararlanılması, mesleki eğitim, istihdam edilmesi için gerekli eğitimlerin verilmesi amaçlanmıştır. (1992) yılında Birleşmiş Milletlerin aldığı ortak karar neticesinde her yıl 3 Aralık Dünya Özürlüler Günü olarak kutlanmasına karar verilmiştir.
Birleşmiş Milletlerce (1993-2002) yılında Asya-Pasifik Özürlüler On yılı olarak kabul edilmiştir. Birleşmiş Milletler tarafından yapılan Asya-Pasifik Özürlüler toplantısında engelli bireylerin büyük kısmının gelişmekte olan ülkelerde yaşadığı belirtilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Özürlüler ile ilgili yasal düzenlemesi; Türkiye, taraf olduğu uluslararası yapılan tüm sözleşmeleri kanun hükmünde kabul ettiğini duyurmuştur.
Böylece Türkiye Cumhuriyeti Devleti uluslar arası platformda özürlüler ile ilgili alınan tüm kararlara uyacağını kabul ederek gereken yasal adımları atmıştır (2004). Alınan Bu karar Türkiye Devletinin iç tüzüğünün önüne geçerek güzel bir örnek olmuştur.
Bir engellilik türü olan zihinsel engellilik içinde görme engellilere verilen hizmet ve eğitim imkânları açısında yurt dışı bir örnek vermek gerekirse; Hollanda bu alanda ilk akla gelen ülkelerden biridir. İlk görme engelliler kütüphanesi Hollanda da (1887) açılmış ve “De Vereniging De Nederlands Braillebibliotheek” adı verilmiştir.
Çocuk ve erişkinlerin eğitim çağında başlayıp iş yaşamına kadar her türlü yaşamsal planların ve çalışmaların belirli bir program dâhilinde Hollanda hükümetinin desteklediği Delicon Prodüksiyonun ürettiği sesli kitaplar, dergiler ve çeşitli yayınlar ile basılı kabartmalı kitaplar sayesinde yürütmektedir. Hollanda hükümeti ve Dedicon eğitim kurumu işbirliği ile görme engellilerin gazete, kitap, dergi okuya bilmeleri için özel okuma yazılımı, disleksi yazılımı ve okuma ve aynı zamanda dinleme programı hazırlayarak engellilere hizmet sunmaktadırlar.
Dedicon eğitim merkezinde atmış bin kitap, üç yüz gazete, dergi sesli yayın olarak üretilmiş ve bu günümüzde de devam etmektedir. Hollanda hükümeti ve eğitim şirketi bu hizmetleri ücretsiz olarak okuyucu kitlesine ulaştırmaktadır. Hollanda devleti yılda bir buçuk milyon euro destek vererek iki işbirlikçisi (Dedicon Eğitim Kurumuna ve Kamu Kütüphane Sektör Enstitüsü) her yıl bin üç yüz kitabı, sesli kitaba dönüştürmekte beş yüz kitap, üç bin yedi yüz gazete ve dergiyi Braille kabartmalı yazısına çevirerek yayınlatmaktadır.
Türkiye’deki engelliler ile Avrupa ülkelerinde yaşayan engelliler arasında sosyal, ekonomik ve alt yapı hizmetleri ile toplumun değer yargıları, iletişim, hoşgörü, yardımlaşma gibi konularda çeşitli farklılıklar görülmektedir.
Hollanda’da bireyler herhangi bir nedenden ötürü engelli doğmuşsa doğumdan sonra kayıt altına alınır. Bu bireyler ilk anlarından itibaren öz güven geliştirilmesi, sosyal yaşama uyum, el-göz koordinasyonu gelişimi amacıyla eğitime başlatılmaktadır. Bu bireyler için mesleki çalışmalara öncelik verilmiş olup ileride bir mesleği iyi derecede icra etmeleri sağlanmıştır. Dedicon, devletten yılda üç buçuk milyon Euro yardım alarak engellilerin her türlü araç, gereçlerini üretmekte ve bu ürünleri devlet kütüphanesine göndermektedir.
Dünyada (2012) yılında yüz milyon engelli olduğu tespit edilmiştir. Bu sayı savaş, hastalık, yoksulluk nedeniyle giderek artmaktadır. Türkiye’de görme engelliler için (1889) da İstanbul da Ticaret Mektebinin bir bölümünde faaliyete geçmiştir. (1921) de ise İzmir de sağır, dilsiz ve körler okulu açılmış, Milli Eğitim bakanlığı tarafında (1950) yılında Ankara körler okulu ve yetiştirme yurdu faaliyete geçirilmiştir. Görme engelliler ile ilgili okulların tamamı 1951 yılında Milli Eğitim Bakanlığına devredilmiştir. (2009) verilerine göre ise devletin açtığı 16 adet görme engelliler ilköğretim okulu bulunmaktadır.
Türkiye’de görme engellilere toplumsal cinsiyet ayrımcılığı yapılmaktadır. Yapılan araştırmalar erkek görme özürlüler tek başlarına dışarı çıkabiliyorken kadın görme engelliler eve kapatılmakta, dışarı çıkmaları engellenmektedir.
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Taraf Olduğu Engelliler İle İlgili Düzenlemeler İçeren Uluslararası Sözleşmeler:
BU MAKALE YAZARIN ÖZGÜN ARAŞTIRMASININ BİR ÜRÜNÜDÜR.
KAYNAKÇA:
Ph.D. Dr. Yıldırım Bayezit DELDAL / AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ/PEDİATRİC /Çocuk Gelişimi Anabilim Dalı/ABD/ Department of Child Development / American Northwest University-Seattle / USA-2019, AMERICAN PEDIATRIC ASSOCIATION
Ph. D. Dr. Yıldırım Bayezit DELDAL/ Çocuk Gelişimi Anabilim Dalı/ABD/ Department of Child Development / American Northwest University-Seattle/Marmara Üniversitesi
Doç. Dr. Sema OĞLAK /Nazilli İktisadi Ve İdari Bilimler Fakültesi Çalışma Ekonomisi Ve Endüstri İlişkileri Bölümü Çalışma Ekonomisi Anabilim Dalı
Assoc. Prof. Dr. Sema OĞLAK / Nazilli Faculty of Economic and Administrative Sciences Department of Labor Economics and Industrial Relations Department of Labor Economics
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?
Yazının bazı yerlerinde özürlü bazı yerlerinde engelli kelimesi kullanılmıştır.