12 Kasım Dünya Zatürre Günü kapsamında açıklamada bulunan açıklayan Doç. Dr. Mehmet Bayram, “Zatürre ölüm nedenleri arasında 6’ncı, enfeksiyonlara bağlı ölümler arasında ise 1’inci sıradadır. Ayakta tedavi edilen hastalarda ölüm oranı yüzde 1-5 iken, hastanede tedavi edilen olgularda ortalama yüzde 12’ye, özellikle yoğun bakım desteği gerektiren hastalarda ise yüzde 40’a ulaşmaktadır” diye konuştu.
“Zatürre ne kadar erken teşhis edilirse o kadar kolay tedavi edilir” diyen Doç. Dr. Bayram, geç teşhisin hastalarda hasar bırakabileceğine hatta hastalığın ölümle sonuçlanabileceğine dikkat çekti. Zatürre belirtileri hakkında bilgi veren Doç. Dr. Bayram, şu bilgileri verdi: “3 gün boyunca devam eden 38.5 derecenin üstünde ateş, öksürük, balgam, boşluklarda meydana gelen ağrı, nefes darlığı, kusma, bilinç bulanıklığı hastalığın ana belirtileridir. Bu belirtilerden en az ikisini taşıyan hastalar en kısa zamanda hekime başvurmalıdırlar.”
Zatürre (pnömoni) nedir? Kimlerde görülür? Belirtileri ve tedavisi
“Zatürre, erken tanısı konulup uygun ilaçlarla yeterli süre tedavi edildiğinde çoğu zaman sorunsuz iyileşir. Ancak bazı hasta gruplarında zatürre tehlikeli olabilir. Bu hastalar; 2 yaş altındaki çocuklar, 65 yaş üstü kişilerin yanı sıra kronik akciğer hastaları, kronik kalp yetmezliği hastaları, diyalize giren hastalar, bağışıklığı baskılayıcı ilaç kullananlar ve kemoterapi alan kişilerdir”
Vücudun mikroorganizmalara karşı güçlü koruma mekanizmaları mevcut. Fakat sigara solunum yollarındaki epitelin üzerinde yer alan titrek tüylerin hareketlerini yavaşlatarak alt solunum yoluna inen mikropların temizlenmesine engel oluyor. Bu da zatürre oluşumunu kolaylaştırıyor. Bu nedenle zatürreden korunmadaki en etkili yöntem, sigara ve diğer tütün ürünlerinin bırakılması ve dumanına maruz kalınmamasıdır.”
“Zatürreye birçok bakteri neden olmaktadır. Ancak toplumda en çok saptanan bakteri pnömokok bakterisidir. Pnömokoklara karşı geliştirilen aşılar, zatürre gelişme riskini önemli oranda azaltabilir” diyen Doç. Dr. Bayram, sözlerini şöyle noktaladı: “Bununla beraber kronik akciğer ve kalp hastalığı olanlar, dalağı alınmış olanlar, alkol bağımlıları, siroz hastaları, kronik böbrek yetmezliği olanlar, beyin omurilik sıvısı kaçağı olanlar, HIV enfeksiyonu olanlar ve kanser hastalarına pnömokok aşısı yapılması önerilmez.”
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?