Çocuklar kış aylarında en sık hastalanan gruptur, özellikle kreş/ilkokul çağındaki çocuklar üst solunum yolu enfeksiyonlarının yanı sıra hepatit ve paraziter hastalıklar gibi uygunsuz hijyen ve yakın temas ile geçebilecek hastalıklar açısından risk altındadırlar. Ayrıca yaşlılar, hamileler, kronik kalp ve akciğer hastalığı bulunan kişiler, şeker hastaları, kanser hastaları enfeksiyon bulaşıcılığı yönünden dikkat edilmesi gereken hasta gruplarıdır.
Nezle/soğuk algınlığı: Burun akıntısı, hapşırık, çoğunlukla hafif seyirli nadiren şiddetli öksürük ile karakterize bir durumdur, kısa sürede kendiliğinden geriler.
Grip: İnfluenza virüslerinin neden olduğu, 39-40 C’ye ulaşan ateş, baş ağrısı, kas ağrıları, burun akıntısı, öksürük, halsizlik şikayetleri görülür. İnfluenza virüsleri çok bulaşıcıdır ve soğuk ortamlarda uzun süre canlı kalır. Zatürre, sinüzit, otit gibi komplikasyonlara yol açması açısından önemlidir.
Boğaz enfeksiyonları (tonsillit): Virüsler ve bakteriler neden olabilir, bakteriler arasında en sık ‘’A grubu beta hemolitik streptokoklar’’ etkendir. Yüksek ateş, yutma güçlüğü, boğaz ağrısı ile kendini gösterir, çocuklarda boğaz enfeksiyonuna neden olan etkenin beta enfeksiyonu olup olmadığının araştırılması için boğaz kültürü ve kan testleri yapılır, sonuç pozitif gelirse en az 10 gün süreyle antibiyotik tedavisi verilmelidir. Antibiyotik tedavisi mutlaka hekim gözetiminde verilmelidir, çünkü basit üst solunum yolu enfeksiyonlarında kullanılan gereksiz antibiyotikler mikroorganizmaların direnç kazanmasına neden olur.
Orta kulak iltihabı (otitis media): Soğuk algınlığı/grip sonrası özellikle çocuklarda sık görülen bir hastalıktır. Kulakta ağrı, yüksek ateş, işitme kaybı ve bebeklerde beslenme güçlüğü şeklinde belirtiler verir.
Sinüzit: Burun tıkanıklığı, baş ağrısı, geniz akıntısı şikayetleri görülür.
Zatürre: Çoğunlukla grip ya da boğaz enfeksiyonlarından sonra görülür. Yüksek ateş, öksürük, koyu kıvamlı balgam, nefes darlığı şikayetleri görülür. Bakteri veya virüslerin neden olduğu bir tablodur. Çocuklar, yaşlılar, diyabet hastaları, kronik kalp ve akciğer hastalığı olan kişiler, kanser hastaları artmış risk altındadır. Hastanın hekim tarafından değerlendirilmesi ve gözetim altında tedavi alması gerekir.
Gribe ne iyi gelir? Grip ne zaman tehlikelidir? Nasıl hafif atlatılır?
Kızamık, kızamıkçık, suçiçeği, kabakulak, 5. Hastalık: Sonbahardan itibaren kış ayları boyunca çocuklarda salgın yapan hastalıklardır.
Soğuk algınlığı, grip gibi virüslerin neden olduğu hafif seyirli enfeksiyonların erken dönmelerinde uygun yatak istirahati, düzenli beslenme, bol sıvı alımı ve semptomlara yönelik ilaçlar yeterli olacaktır. Ancak öksürük-balgam, ateş yüksekliği, nefes darlığı gibi şikayetlerin varlığında mutlaka doktor muayenesi yapılmalı, gözetim altında uygun ilaçlar kullanılmalıdır. Zamanında alınmayan önlemler; hastalığın daha ağır geçirilmesine ve pnömoni (zatürre), otit (orta kulak iltihabı), sinüzit, tonsillit(bademcik iltihabı) gibi hastalıkların gelişimine zemin hazırlamaktadır.
Hafif hastalık belirtilerinin ortaya çıktığı erken dönemlerde yatak istirahati, doğru beslenme ve bol sıvı alımı önemlidir. Semptomlara yönelik ilaçlar alınabilir. Ancak yüksek ateş, öksürük, balgam, nefes darlığı gibi şikayetler varlığında doktora başvurmak gerekmektedir.
Kış hastalıklarından korunmak için yapılması gereken hazırlıklar
Dr. Sinan Akkurt, “Soğuk algınlığı ve grip ilaçları ağrı, ateş, burun tıkanıklığı, öksürük gibi şikayetlerinizi baskılayabilir, ancak gribi tamamen tedavi etmez.” dedi. Dr. Akkurt, bol sıvı tüketimi, tuzlu su ile ağız ve burun gargarası, nane-limon ya da kuşburnu, ıhlamur, ekinezya çayları gibi evde kolaylıkla uygulanabilecek yöntemlerin yanında biorezonans metodundan da hem bağışıklık güçlendirme, hem de virüslerle savaşma adına yararlanılabileceğini kaydetti.
Ev istirahatı boyunca günde 1-2 kez bol buharlı sıcak duş alınmasının, evin nemli tutulmasının ve hatta sıcak su dolu bir kaseden buhar solunmasının iyileşme sürecini destekleyeceğine dikkat çeken Dr. Sinan Akkurt, buharı solunacak suyun içine nane katılarak ferahlatıcı etkinin artırılabileceğini kaydetti. Öksürüğü rahatlatmak için bir kesme şekere 2-3 damla kekik yağı damlatılarak yutulabileceğini dile getiren Dr. Akkurt, doğal bir takviyenin tarifini verdi: Toz haldeki birer çay kaşığı zencefil, zerdeçal ve tarçını bir yemek kaşığı balla karıştırarak macun haline getirin ve 8 saat arayla günde üç kere alın.
“Eğer şikayetlere 38 derece üzerinde ateş de eşlik ediyorsa, bir bardak ılık suya bir limon suyu ekleyin. Buna çorap ya da herhangi bir kumaş batırıp bacaklarına uygulayın. Ateş düşürücü ilaç ateşi genellikle 1-1,5 ˚C düşürürken, ılık suyla duş ya da vücudu silme işlemi 2˚C düşürebilir…” diyen Dr. Akkurt, şikayetlerin sürmesi durumunda muhakkak doktora başvurulması gerektiğinin altını çizdi.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?