Kontakt lensler hakkında günümüzde de çok büyük tereddütler vardır. Oysa yeryüzünde
halen 80 milyon insan kontakt lens kullanmaktadır. Gelişmiş ülkelerde kontakt lens kullanım oranları çok yüksektir. Bununla birlikte kontakt lenslerle ilgili sorunları kullanıcıların bilmesi çok önemlidir. Bu sorunların en başlıcaları aşağıda özetlenmiştir;
En önemli kontakt lens komplikasyonudur. Günümüzde aylık atılım lenslerinin girişi ve
lenslerin oksijen geçirgenliklerinin arttırılmasıyla çok nadir karşılaşılan bir sorun haline
gelmiştir. Nedenleri;
Sık rastlanılan bir başka durumdur. Unutmamak gerekir ki yumuşak kontakt lens su içeren bir maddedir ve kurumaması gerekir. Yani sürekli olarak su ile beslenebileceği bir ortamda bulunmalıdır, bu gereksinimi lens gözdeyken gözyaşı, göz dışında iken saklandığı solüsyon sağlar. Gözümüzün önünde gözyaşı film tabakası denilen adeta ince bir havuz bulunur yani dış dünyaya karşı çıplak değildir. Kontakt lens bu havuzun içinde bir bakıma yüzmektedir. Eğer bu havuzun derinliği azalırsa lensin gözün dış yüzeyi olan korneaya teması artar ve batma hissi uyanır.
Nedenleri;
1- Gözyaşı azlığı (özellikle kadınlarda, yaşa bağlı ya da romatizmal hastalıkların
eşlik ettiği durumlar)
2- Bilgisayar kullanımı gibi dikkati arttıran dolayısıyla kırpma sayısının azalmasıyla göz yüzeyinden gözyaşının buharlaşma yoluyla uzaklaştığı durumlar
3- Gözyaşını gözden uzaklaştıran klima, radyatör ya da kuru iklimler
4- Gözyaşını daha fazla kullanan yüksek su içerikli kontakt lensler
5- Gözde gözyaşı dengesizliği yaratan çeşitli göz hastalıkları ( Kirpik dibi hastalıkları (Blefarit) vs.)
Belirtileri;
1-) Özellikle akşama doğru kontakt lensi bir yabancı cisim gibi hissetme
2-) Kızarma
3-) Gözlerde kuruluk hissi
4-) Göz yorgunluğu, kapaklarda ağırlaşma
5-) Uyku hissi
Öneri;
1-) İçeriğinde lense zarar veren prezervan maddeleri içermeyen suni göz yaşı
damlalarını lens gözde iken Göz uzmanı tarafından belirlenecek dozda kullanma
2-) Kontakt lensi daha düşük su içerikli bir lensle değiştirmek.
3-) Yoğun klimalı, sigara dumanlı nem oranının düşük olduğu ortamlardan kaçınmak.
Kontakt lens, kornea adını verdiğimiz, adeta dünyaya baktığımız pencere sayabileceğimiz çok değerli bir göz tabakasının üzerine takılmaktadır. Biliyoruz ki kornea en çok havanın oksijenine gereksinim duymakta ve bununla beslenmektedir. Kornea gündüz saatlerinde direk havadan, gece uyku sırasındaysa gözkapakları kapalı olduğundan kapakların arka yüzündeki kılcal damarlardan oksijen almaktadır.
Ancak havanın oksijen miktarına göre kapak arkası kılcal damarların temin ettiği oksijen yaklaşık beşte bir oranında azdır. İşte bu nedenle gece, zaten bir beslenme bozukluğu söz konusudur. İşte geceleyin korneaya oksijen geçişini engelleyen ikinci bir engel olarak lens kullanırsanız kornea daha da oksijensiz kalır.
Bu durumun yaratacağı en önemli problem korneanın enfeksiyona (mikrop kapmaya) duyarlı hale gelmesidir. Kontakt lenslerin oksijen geçirgenlik parametreleri Dk/L veya Dk/T olarak bilinir. Günümüzde kontakt lenslerin ne kadardan fazla oksijen geçirirse kornea beslenmesini bozmayacağı bilinmektedir. Bu kritik rakam Dk/L= 87 ‘dir. Çoğu yumuşak lensin Dk/L değeri bu rakamdan düşüktür, ancak son 2 yılda ülkemizde bulunur hale gelen florosilikon hidrojel lensler 175’e dek varan Dk/L oranlarına ulaşmaktadır. Bu lenslerle 30 gün bile çıkarmaksızın kullanım sorunsuz olarak gerçekleşebilmektedir.
Kontakt lens kornea üzerinde ne kadar paralel konumlandırılırsa hasta konforu da o kadar artar ve sorunlar en aza indirgenir. Bu işleme kontaktolojide “fitting” yani “uyumlama” denir. Bu işlem sırasında Göz uzmanı gözün biyomikroskobik muayenesinin yanı sıra, ilk önce korneanın eğrilik yarı çapını ölçer (keratometri), ve buna uyacak olan kontakt lens parametresini belirler. Kontakt lenslerin, tüm çapı, eğrilik yarıçapı, dioptri gücü, merkezi kalınlığı, su içeriği, iyonik ya da non-iyonik oluş gibi yüzey özelliklerini belirleyen parametreleri vardır. İşte bu parametrelere karar verirken Doktor, hastanın gözüne dair çeşitli özellikleri değerlendirir.
Astigmat nedir? Neden olur? Astigmatın belirtileri ve tedavisi
Örneğin göz yaşı az olan bir hasta için başka, allerjisi olan hasta için başka, kapak gerginliği farklı olan bir hasta için başka, kuru iklimde yaşayan bir hasta için başka bir lensi terci edebilir. Uyumlama işlemi hasta açısından hayati öneme haizdir ve başarılı lens kullanıcılarında bile en az senede bir kez yinelenmesi gerekir.
Cevap: Evet girilebilir, ancak havuz ve deniz sularındaki belirgin kirlilikler ve bazı etkili
olabilecek virüslerin varlığı düşünüldüğünde, su kaçırmayan yüzücü gözlükleriyle girmek
akıllıca olacaktır.
Cevap: Eğer lense ilk kez başlıyorsanız adaptasyon dönemi problemli olabilir, ancak daha
önceden lens kullanıyorsanız korneanın eğrilik yarıçapında olabilecek değişime bağlı olarak nadiren batma tipi sorunlar ortaya çıkabilir. Kontakt lensin bebeğe olan olumsuz bir etkisi yoktur.
Cevap: Ancak prezervan içermeyen göz damlaları damlatılabilir. Diğer damlalar ancak lens gözden çıkarıldıktan sonra damlatılabilir.
Cevap: Su çekici çeşitli maddeler, alkol, eter, formol, kolonya, saç spreyi, çamaşır suyu ve buharı vs. lensin ana maddesine zarar vererek deforme edebilirler. Bu maddelerden uzak durmakta fayda vardır.
Cevap: Evet, iyi fit edilmiş bir yumuşak lens en hareketli sporlarda bile gözden çıkmaz. Hatta korneayı korumak açısından yararlıdır.
Cevap: Hayır, alt göz kapağını aşağı çektiğinizde ortaya çıkan cep, gerçekte üst göz
kapağında da vardır. Yani bir çıkmazdır. Sadece bazen lens katlanarak bu ceplere
sıkışabilirler bu durumda kolay bir manüplasyonla gözden çıkarılabilirler.
Cevap: Hayır, katarakt ameliyatı sonrasında birkaç günlük bebeklere bile takılabilir. Kırma
kusuru düzeltme amacıyla takıldığında ortaokul ve üstü çocukluk çağı başlamak için iyi bir dönem olabilir. 40 yaş üstünde gözyaşı azalması bir sorun olarak ortaya çıkabilir.
1219 sayılı yasa bu yetkiyi sadece göz hekimlerine tanımıştır. Gözün saydam tabakasının ileri doğru aşırı bombeleştiği durumlarda (keratokonus) göz hekimi gözlük camlarından yararlanmayan ve görmesi arttırılamayan hastasına öncelikle kontakt lens muayenesi ve uygulaması tavsiye eder. Hastanın onayını aldıktan sonra tıbbi işlemlere başlar.
Hastalar görme kusurlarının telafisinde kontakt lensleri tercih edebilirler, optik amaçlı bu
kontakt lenslerin yanı sıra tedavi amaçlı kullanılan kontakt lensleri de ancak göz hekimleri
hastalarının gözlerine uygulayabilirler. Renkli kontakt lensler estetik amaçla veya tıbbi amaçlarla kullanılırlar. Bu kontakt lensler içinde ayni tıbbi işlemler uygulanır.
Kontakt lens gözün saydam tabakası üzerine takılan bir yabancı cisimdir.
Tıbbi takip, bakım ve disiplin gerektirir. Hastalar gelişigüzel piyasadan kontakt lenslerini temin etmemelidir. Promosyon amaçlı dağıtılan kontakt lenslere itibar etmemelidir. Tibbi denetimden uzak uygulanan kontakt lenslerin körlüğe kadar giden göz hastalıklarına neden olabileceği unutulmamalıdır.
Gözümüzün saat camı olarak nitelendirilen en dıştaki saydam tabakasının öne doğru
bombeleşmesi ile karakterize genetik olduğu düşünülen bir hastalıktır. Uzun süreli olarak
aşırı derecede gözün ovulmasının ve kaşınmasının hastalığın çıkışında ve ilerlemesinde bir risk faktörü olduğu ileri sürülmektedir.
Tedavisi gözlük, kontakt lens veya ileri evrelerde cerrahi ile kornea nakli ile mümkündür.
Nakil sonrası gözlük veya lens takmanız gerekebilir. Nakil başarısız olabilir, cerrahi sonrası gözünüz mikrop kapabilir.
Aşağıdaki Lens Markaları forum sitelerinde yapılan yorumlar ışığında kullanıcıların memnuniyetine göre sıralanmıştır.
1- Johnson&Johnson acuvue
2- Rainbow
3- Solotıca
4- Night&Day
5- Bausch&Lomb Purevision
Lens gözde iken gözyaşı tabakasıyla yıkanır. Bu tabakanın içerdiği lipid, protein, mukus gibi kalıntılar, çevresel kontaminasyon yapıcılar ve kozmetik artıklar lens yüzeyini kaplayabilirler. Lens yüzeyine yapışan kontaminasyon yapıcılar gözyaşı nitelik ve miktarından, ayrıca lens materyalinin özelliğinden etkilenir. Özellikle yumuşak lensler hidrofilik olduklarından lens yüzeyine bağlanma veya lens matrisine penetre olma eğilimindeki kontaminasyon yapıcıları fazlaca çekerler.
Sayılan nedenlerden dolayı lens bakımında temizleme çözeltileri önem taşımaktadır. Ayrıca dezenfektanlar, ıslatma çözeltileri, yıkama çözeltileri gibi ürünlerin lens tipine uygun kullanımları sözkonusudur. Bu çözeltilerde dikkat edilmesi gereken nokta, steril, izotonik, doğru pH ve viskozitede, lens ile geçimli ve uygun bakterisit içerecek şekilde üretilmiş olmalarıdır
Yüzey etken madde içerenler:
Bunlar lipid kalıntılarını uzaklaştırmada kullanılan günlük temizleyicilerdir. İçerdikleri yüzey etken maddeler sert ve yumuşak lensler için noniyonik veya amfoter olabilir, bunlar lens yüzeyinde çözünmez bir biyofılm oluşturur. Gaz geçirgen ve silikon lensler içinse, lens yüzeyinin elektronegatif oluşu nedeniyle anyonik yüzey etken maddeler tercih edilir, ancak bunlar katyonik koruyuculara bağlanır. Gaz geçirgen lenslerde, silikon oranındaki artışa bağlı olarak, lens ve kalıntılar arasındaki adhesif bağları kırmak için polimerik boncuklar da kullanılmaktadır.
Formüllerinde ayrıca ıslatıcı, şelat yapıcı, tampon ve koruyucu da yeralmaktadır. Temizleme çözeltilerinin ardından lensler mutlaka steril, tamponlu serum fizyolojik ile durulanmalıdır; aksi taktirde gözde tahriş, lens görüş kalitesinde bozulma ve ömründe kısalma gibi soranlar ortaya çıkmaktadır. Temizleme iki nedenle önemlidir: düzenli temizleme ve durulama, yüzeydeki mikroorganizmaları uzaklaştırmak için dezenfeksiyonda ilk adımdır ve birçok kalıntıyı önleyebilir
Proteolitik enzim içerenler:
Yumuşak ve gaz geçirgen lenslerde haftada bir, sert lenslerde ise “gerekirse'” kullanılan bu çözeltiler, papain, pankreatin veya subtilisin içerirler. Kullanım amaçları protein kalıntılarını lensten uzaklaştırmaktır; bunun için önce lipidler temizlenmelidir. Enzimatik temizlemeden sonra ise duralama ve dezenfeksiyon yapılması önerilir.
Piyasada enzimatik temizleme ile ısı veya H2O2 dezenfeksiyon yöntemlerini birlikte içeren sistemler de bulunmaktadır.
Yıkama /Bekletme Çözeltileri:
Sert lenslerde kullanılan, ıslatıcılar, şelat yapıcı ve koruyucu içeren, izotonik çözeltilerdir. Gece boyunca aseptik ortam sağlama, lens hidrasyonunu temin ve lensteki birikintilerin uzaklaştırılması amaçları için kullanılırlar: kimyasal dezenfektan olarak da düşünülebilirler. Bu çözeltilerde koruyucu konsantrasyonu yüksek olmasına rağmen her gün yenilenmeleri ve uygulamadan sonra lensin durulanması istenmektedir.
Özellikle silikonlu gaz geçirgen lenslerde “Conditioning Solutions’ kullanılmaktadır; bunlar
lens ile göz arasındaki gözyaşı tabakası oluşumunu hızlandıran, dezenfektan ve ıslatıcı amaçlı çözeltilerdir.
Sadece yumuşak lenslere uygun olan bu yöntem koruyucuya duyarlılık halinde kullanılabilen, lensin hidrasyon %’si düşük olduğunda ve Acanthamoeba keratitis’e en etkili olan; ancak optik kaliteyi azaltan bir metotdur. Koruyucusuz % 0.9 NaCl içeren iki kompartmanlı bir bekletme kabındaki lensleri ayrı bir ısıtma ünitesinde, belirli bir sıcaklıkta bekletmek (80-100 °C, 15-30 dk.) şeklinde uygulanır.
Tüm hidrasyon %’si yüksek lens tiplerinde kullanılan, tampon, şelat yapıcı, koruyucu içeren çözeltilerdir. Daha pahalı olmakla beraber lens ömrünü kısaltmayan, optik kaliteyi bozmayan bir yöntemdir; ancak bazı kimyasal sistemlerin lenste opaklaşma yaptığı da bildirilmiştir Soğuk yöntemin ileri bir şekli de korayucusuz serum fizyolojik içeren bir kaba klor salıcı tablet yerleştirmek şeklindedir; ancak bu yöntem Acanthamoeba’ya karşı etkili değildir. Bu işlemlerden sonra lens mutlaka izotonik çözeltiyle durulanmalıdır, duyarlı gözler için durulama çözeltisi sorbik asitli olabilir.
%3 H2O2 ile gece boyunca dezenfekte edilen lenslerin daha sonra kimyasal (sodyum tiyosülfat), enzimatik (piruvat yada katalaz enzimi) veya katalitik nötralizasyona tabi tutulduğu yöntemdir. Katalitik nötralizasyonda izotonik çözelti içinde katalitik platin disk kullanılır; ancak bu yöntem lensin esnekliğini bozabilir ve korneada “peroksit yanması” yapabilir. Kimyasal ve enzimatik nötralizasyon yöntemleri sert ve gaz geçirgen lensler için de uygun bulunmuştur. Nötralizasyon çözeltileri genellikle birim dozluk steril çözeltilerdir. H2O2 çözeltileri ve nötralizasyonu ile ilgili bir tablo (Tablo 4) aşağıda yeralmaktadır
Sert lenslerde yabancı madde duyarlılığını azaltmak ve kolay yıkanmayan bir film tabakası oluşturarak hidrofilik yüzey sağlamak için kullanılan ıslatma çözeltileri takılma esnasında lens ve parmak arasında mekanik bir tampon oluşturur ve kontaminasyonu önlerler. Dört esas komponenti bulunmaktadır: Koruyucu, tampon, ıslatıcı, viskozite ayarlayıcı.Islatıcı olarak tükrük asla kullanılmamalıdır; Acanthamoeba ve Pseudomonas enfeksiyonları oluşabilmektedir. Tekrar ıslatıcı çözeltiler ise lens tahrişi ve rahatsızlığı sözkonusu olduğu zaman gözyaşı akışını arttırmak için göze uygulanan, genelde fizyolojik pH’da ve izotonik; ancak bazen korneal ödemi önlemek için hipertonik de olabilen çözeltilerdir.
Lensi gözde iken temizlemek için bunlara düşük konsantrasyonda noniyonik madde eklenebilirse de temizleme çözeltisi olarak kullanılmazlar. Gaz geçirgen lenslerde; özellikle yüksek oranda silikonlu tiplerinde bu materyalin hidrofobik değeri nedeniyle ıslatıcı ve tekrar ıslatıcı çözeltiler yerine “Conditioning- Reconditioning Solutions” kullanılabilir. Bu çözeltilerin. Isı artışı, rüzgar gibi durumlarda uzun süreli kullanılan yumuşak lenslere uygulanması da mümkündür.
Sert ve gaz geçirgen lenslerde kullanılan temizleme, yıkama ve ıslatma amaçlı çözeltilerdir; ancak ayrı kullanımları kadar etkili değildir. Yine de yaşlı ve artritliler ile seyahate çıkanlar için üstün bulunmuşlardır. Sakıncaları ise: bakterisit konsantrasyonundaki artış nedeniyle oluşabilecek tahriş, viskozite ayarlayıcı ve ıslatıcının artışı sonucu görülen geçimsizlikler ve lens yapışkanlaşmasıdır.
Yumuşak lenslerde durulama, ısı dezenfeksiyonu, yıkama/bekletme çözeltisi olarak
koruyuculu/koruyucusuz, izotonik serum fizyolojik tercih edilmektedir. Bu çözeltilerin pH’ları kullanım yerlerine göre değişebilmektedir; tamponlu olanları H2O2 sistemi ile birlikte kullanılmaktadır. Çok dozluk koruyucusuz tuz çözeltileri kontaminasyon riski nedeniyle asla lens durulama/bekletme amaçlı kullanılmamalıdır; bu amaçla aerosol veya koruyucusuz birim dozluk çözeltiler tercih edilmelidir.
Lens kapları düzenli olarak temizlenmeli ve her altı ayda bir değiştirilmelidir. Normal
kullanımda oluşabilecek çatlak ve çizikler ile gözyaşının mikroorganizma birikimine uygun olması nedeniyle ve dezenfektanların etkisiyle mikroorganizmaları koruyan bir biyofilm oluşabilir. Bu nedenle kap kullanılmadığında kuru tutulmalı, haftada bir kez temizlenmelidir. Lens temizleyicisi ve sıcak su bu amaçla kullanılabilir. Birçok literatürde yeterli temizlenmeyen saklama kaplarının Acanthamoeba kaynağı olabileceği bildirilmiştir, saklama kabı temizliği bu açıdan da önem taşır
Çoğu lens bakım sistemi lubrikant, tekrar ıslatıcı ve lens yüzeyini kaplayarak oküler dokuları koruyucu olarak viskozite ayarlayıcı içerirler. Özellikle metil selüloz, hidroksipropil selüloz, polivinil pirolidon, polietilen glikol, polioksi etilen, oktilfenoksi etanol, polioksi 40 stearat bu amaçla kullanılabilir. Sert ve gaz geçirgen lenslerde hidrofilik yüzey sağlamak için ıslatıcılar kullanılır. Bunlar lens takıldıktan 5-10 dk. sonra doğal gözyaşı akışı ile temizlenirler. Başlıcaları: Polivinil alkol (lens yüzeyini uzun süre ıslak tutar, koruyucular ve kornea ile geçimlidir). duasorb, polioksamer 407, PVP, metil selülozdur.
Bunun dışında kontakt lens çözeltilerinde Ca++ gibi iyonların ve tuzların koruyucu ile şelat oluşturmasını önlemek ve koruyucuya sinerjik etki için EDTA ve disodyum edetat eklenir. Lensin takılırken korneaya yapışmasını önlemek ve lakrimal sıvıya eş osmolarite sağlamak için NaCl. KC1 gibi tuzlar tonisite ayarlayıcı olarak kullanılır.
Başlıca borat, sitrat ve fosfat tamponları durulama ve yıkama/bekletme çözeltilerinde gözyaşı pH’sının sağlanması için (pH=7.0-7.4) kullanılır.
Lens çözeltilerinde yer alan temizleyicilerden yukarıda bahsedilmiştir. Lens çözeltilerinde kullanılacak koruyucular ise belli özellikleri taşımalıdır: Bunlar lens ve kabı ile etkileşmemeli. lensin özelliklerini değiştirmemeli, hızlı etki etmeli ve tahriş edici olmamalıdır. Lens çözeltilerinde kullanılan başlıca koruyucular tiyomersal, klorheksidin (%0.003-0.01), sorbik asit (% 0.1-0.2), benzalkonyum klorür (% 0.004-0.01), fenilmerküri nitrat, klorobutanoldur, yeni koruyucular olarak polikuaternum-l(Dymed), poliaminopropil biguanid (Poliquad) de kullanılmaktadır. Bunlardan en sık kullanılan tiyomersal; tüm lens tipleri ile geçimli ve geniş spektrumlu, % 0.001-0.002 konsantrasyonlarda kullanılan bir koruyucudur. Ancak bazen duyarlı kişilerde allerjik konjunktivit yapabilir; böyle durumlarda sorbik asit kullanılmalıdır. Klorobutanol; benzalkonyum klorür ile birlikte ve sert lenslerde sınırlı olarak kullanılmaktadır.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?
Lens markamı değiştirmem gözüm için sorun olurmu??
Merhaba
Kontakt lens kendi solüsyonu yerine suni göz yaşı damlasında bekletilirse bir sorun olur mu?
Lensler 1 haftadır kabın içinde solusyonda duruyor bir sıkıntı olur mu
meraba ben sert gaz gcırgen lns kullanıyorum gun ıcerısınde gayet güzel fakat gece kesıınlıkle goremıyorum ışık alıyo gozumu bırak araç kullanmaya yolda bıle yuruyemıyorum sebebı ne acaba kornea enfeksıyınu denıld ama bılmıyorum yardımcı olursanız sevınırım
Süper faydalı dolu dolu geröçek içerik, bu saatte yorum yazıdrdı helal olsun
Kontakt lens takılıyken yüz yıkanır mı ya da banyoya girilebilir mi ?
Yuz yikanabilir fakat banyoya girmeden cikartmak daha iyi. Ayrica modeli markasi ne olursa olsun bir lensi 8-10 saatten fazla takmak olmaz. Arada 2-3 saat korneanin oksijenizasyonu icin sure taninmali. Yani yok haftalik yok aylik lens gibi tabirlere kanip uyurken filan takmayin. 8-10 saatte bir cikarin.