Türkiye Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Derneği (TFTRD), tarafından Dünya Fibromiyalji Günü nedeni ile düzenlenen farkındalık toplantısında konuşan Dernek Genel Sekreteri Prof. Dr. Deniz Evcik, Fibromiyalji Sendromu’nun yaygın kas iskelet sistemi ağrısı yakınmalarına yol açan, yorgunluk, uyku bozukluğu, bilişsel fonksiyonlarda değişim, depresyon ve anksiyete, gibi birçok farklı bulguların eşlik ettiği kronik ağrı sendromu olduğunu belirtti. Hastaların yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyen Fibromiyalji’nin romatizmal hastalıklar içerisinde en sık karşılaşılan ikinci hastalık olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Deniz Evcik, toplumda FMS görülme sıklığının %0,5-5 arasında olup kadınlarda erkeklere göre üç kat daha sık rastlandığını söyledi.
Geçmeyen ağrılar ve sürekli yorgunluk hissi fibromiyalji belirtisi olabilir
Fibromiyalji Sendromu hastalarının sorunları ile ilgili bilgi veren Prof. Deniz Evcik, şunları söyledi: “Hastaların ana yakınmaları ağrı ve yorgunluktur. Bu yakınmalara dinlendirici olmayan uyku, bilişsel dalgalanmalar, depresyon ve anksiyete gibi psikolojik yakınmalar, kollarda bacaklarda karıncalanmalar, uyuşukluk, yanma hissi, migren ve gerilim tipi baş ağrısı, ağrılı adet görme, bağırsak fonksiyonlarında değişim, çarpıntı, idrar yaparken yanma ve huzursuz bacak sendromu gibi birçok farklı yakınmalar da eşlik edebiliyor.
FMS’li hastalarda, beyinden ağrı bilgisi ile uyumlu olarak salgılanan serotonin ve noradrenalin gerektiği kadar salgılanmamaktadır. Bu nedenle gelen ağrı bilgisi yeteri kadar silinmemekte ve buna bağlı olarak herkes kadar bilgi beyine ulaşsa bile daha yüksek şiddette imiş gibi algılanmaktadır. Bu durum özellikle uzun süre ağrı çeken kişilerde, ağrıya depresyon da eklendiğinde daha şiddetli olmaktadır. Ayrıca genetik faktörler, hormonal bozukluklar, imünolojik bozukluklar, psikolojik nedenler, kaslara ait problemler gibi çoklu faktörlerin etkisi olduğu düşünülmektedir.
Fibromiyalji Sendromu tanısı koymak ancak konusunda uzman bir hekim ile hastanın yakınmalarının değerlendirilmesi sonucunda gerçekleşir. Özel tanı testi yoktur. Tanı için 1990 yılından beri kullanılan kriterler 2010 yılında değişmiş, 2013 yılında gözden geçirilmiştir ve en son 2016 yılında yenilenmiştir. Buna göre yakınmaların en az üç aydır devam etmesi, hastanın ağrı hissettiği bölgelerin sayısı ve semptomların şiddetinin ölçüldüğü anket değerlendirilmektedir.
Türkiye Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Derneği, Dünya Fibromiyalji Günü nedeni ile Fibromiyalji hastalığı hakkında farkındalık yaratmak, hastaların çaresiz olmadığını ve aktif bir hayat sürdürebileceklerini göstermek için basın toplantısı düzenledi. Toplantıya Türkiye Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Derneği Başkanı Prof. Dr. Ayşegül Ketenci, Dernek İkinci Başkanı Prof. Dr. Dilşad Sindel ve Dernek Genel Sekreteri Prof. Dr. Deniz Evcik katıldı.
Bu hastaların ana yakınmaları ağrı ve yorgunluktur. Bu yakınmalara dinlendirici olmayan uyku, bilişsel dalgalanmalar, depresyon ve anksiyete gibi psikolojik yakınmalar, kollarda bacaklarda karıncalanmalar, uyuşukluk, yanma hissi, migren ve gerilim tipi başağrısı, ağrılı adet görme, bağırsak fonksiyonlarında değişim, çarpıntı, idrar yaparken yanma ve huzursuz bacak sendromu gibi birçok farklı yakınmalar da eşlik edebilmektedir.
Hastalık 1900’lü yılların başlarında tanımlanmaya başlamıştır. Bu süre içerisinde hastalık tanısı konulması, nedenleri ve tedavi konusunda birçok çalışmalar yapılmıştır. Ancak bugün için kabul edilmiş kesin bir neden yoktur. Ağrının düzenlenmesi ve algılamasında bir bozukluk vardır. Fibromiyaljili hastalarda, beyinden ağrı bilgisi ile uyumlu olarak salgılanması gerektiği kadar serotonin ve noradrenalin salgılanmamaktadır.
Fibromiyalji (ağrı hastalığı) nedir? Belirtileri, nedenleri ve tedavisi
Bu nedenle gelen ağrı bilgisi gerektiği kadar silinmemekte ve buna bağlı olarak herkes kadar bilgi beyine ulaşsa bile daha yüksek şiddette imiş gibi algılanmaktadır. Bu durum özellikle uzun süre ağrı çeken kişilerde, ağrıya depresyon da eklendiğinde daha şiddetli olmaktadır. Ayrıca genetik faktörler, hormonal bozukluklar, imünolojik bozukluklar, psikolojik nedenler, kas problemleri gibi çoklu faktörlerin etkisi olduğu düşünülmektedir.
FMS tanısı koymak ancak konusunda uzman bir hekim ile gerçekleşir. Bu hastalık tanısı için hiçbir özel tanı testi yoktur. Tanı klinik muayene ve hastanın yakınmalarının değerlendirilmesi ile konulur. Tanı için 1990 yılından beri kullanılan kriterler 2010 yılında değişmiş, 2013 yılında gözden geçirilmiştir ve en son 2016 yılında yenilenmiştir. Buna göre yakınmaların en az üç aydır devam etmesi, hastanın ağrı hissettiği bölgelerin sayısı ve semptomların şiddetinin ölçüldüğü anket değerlendirilmektedir.
• Yaygın ağrı indeksi (YAİ) >7 veya semptom şiddet indeksi (SŞS) >5;
ya da YAİ=4-6 ve SŞS>9
• Generalize ağrı, aşağıdaki 5 bölgeden en az 4’ünde ağrının olması
• Çene, göğüs ve karın ağrısı generalize ağrı grubunda sayılmamaktadır.
I. Yaygın Ağrı İndeksi; Son bir haftada ağrı duyulan bölgeleri (beş bölge) içerir. Maksimum skor:19
II. Semptom şiddet skalası (SŞS);
A. Aşağıdaki tüm maddeler 0-3 arasında skorlanmakta (0; problem yok, 1; hafif, 2; orta, 3; ciddi düzeyde) (maksimum skor 9)
• Yorgunluk,
• Dinlenmeden uyanma
• Bilişsel (Kognitif) bulgular.
B. Ek olarak son 6 ay içerisinde;
• Baş ağrısı,
• Alt karında ağrı- kramplar
• Depresyonun varlığı;
• Tüm maddeler 0-1, maksimum skor 3,
• SSS= 9+3= maksimum skor 12
Fibromiyalji Şiddet Skalası: Yaygın Ağrı İndeksi (YAİ) ve Semptom Şiddet Skalasının (SŞS) toplanması ile ortaya çıkar.
• Total 31 puan, 12 altı düşündürmez
• Puan arttıkça hastalık şiddeti artar.
• Ayrıca eşlik eden başka ağrılı rahatsızlıkların varlığı bu hastalığın varlığını dışlatmamaktadır.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?