Çetin, duygusal zeka ile ilgili olarak şöyle konuştu: “Çoğu kişinin aklına zeka deyince direk mantıksal zeka (IQ) gelir. Oysa zeka türleri vardır. Bu zeka türlerinden birisi de duygusal zekadır (EQ). Duygusal zeka, kişinin kendisine veya başkalarına ait duyguları anlaması, sezinlemesi ve bunu yönetme becerisi olarak tanımlanabilir. Duygusal zekanın en basit ve kısa tanımı duyguların akıllıca kullanılmasıdır.
Mantıksal zeka (IQ) önemlidir. Ancak duygusal zeka da en az onun kadar önemlidir. Toplumumuzda çocuklarımızın derslerinde aldıkları notlar ve zeka arasında bir ilişki kurulmaktadır. Oysa ki günlük hayattaki sorunlara çözüm bulabilme, kişiler arası ilişkiler kurabilme ve mutlu bir kişi olabilme gibi beceriler görmezden gelinmiştir. Bu düşünce tarzı, çocukların potansiyellerini değerlendirebilme ve kendilerini yetiştirebilmelerine engel olan bir yaklaşımdır.”
Duygusal zekanın önemini beş temel ilke ile açıklayan Çetin, bunları da şöyle sıraladı:“Özbilinç dediğimiz kişinin kendisini tanıması, duygularını tanımlaması ve duygularının farkında olmasıdır. Kişinin duygularımızı yönetebilme yani o duyguları ile başa çıkabilme yetisidir. Endişe, kaygı ve olumsuz düşünceler ile baş edebilmesidir. Kişisel motivasyon, duyguları hedefe yönlendirme becerisidir.
Empati, kişinin kendini başkasının yerine koyabilme becerisi olarak tanımlanmaktadır. Sosyal beceriler, çevrenizdeki kişilerin duygularını yönetebilme becerisidir. Duygusal zekanın önemini özetlersek; kişinin kendi duygularını tanıması, farkına varması ve bu duygularını yönetebilme becerisini yapabilmesidir.”
Duygusal zekanın ruh sağlığı açısından önemine de dikkat çeken Aziz Görkem Çetin, duygusal zekanın hayattaki zorlukları aşmada önemli katkılar sağladığını belirterek “Duygusal zekası yüksek olan çocuk ve ergenler gündelik hayatta daha az sorun yaşamakta, başa çıkma stratejileri gelişmekte, anne-baba ile daha az çatışma yaşamakta ve kendine güvenleri daha yüksek olmaktadır. Duygusal zekası yüksek olan erişkinlerde ise daha az kaygı ve depresyon görüldüğünü söylemek mümkündür. Ayrıca iyi gelişmiş kişiler arası ilişkiler ve evlilikte uyum sağlayabilme özelliklerinin de duygusal zeka ile bağlantılı olduğu söylenebilir” diye konuştu.
Uzman Psikolog Aziz Görkem Çetin, duygusal zekası yüksek olan kişilerin kendi duygularını tanımlama, farkına varma ve bu duyguları yönetebilme becerilerinin daha fazla olması sebebi ile psikoterapiden faydalanma ihtimalinin yükseldiğini söyledi.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?