Prof. Kutluk: Dünya kanser politikaları İstanbul Zirvesi’nde şekillenecek

Yazan Hatice Pala Kaya
Kategori: Kongreler, ONCOLife Print

uiccDünya Kanser Kontrol Örgütü Başkanı Prof. Dr. Tezer Kutluk: Kanserin Davos’u bu yıl İstanbul’da yapılacak ve yüzlerce lideri buluşturacak!

Dünya Kanser Liderler Zirvesi’nin Kasım ayında İstanbul’da yapılacağını söyleyen Dünya Kanser Kontrol Örgütü (UICC)’nin yeni başkanı Prof. Dr. Tezer Kutluk, “Dünyanın kanser konusunda önde gelen otoriteleri bu zirvede bir araya gelecek. Bu çok önemli bir zirve çünkü burada alınan kararlarla dünyanın yakın gelecekteki kanser politikaları şekillenmiş olacak” dedi.
Dünyada kanserin en önemli sağlık sorunlarından biri haline geldiğine işaret eden Prof. Dr. Kutluk, başkanı olduğu UICC’nin kanserle mücadele stratejileri ve gelecek dönem çalışmaları hakkında ONCOlife Dergisi Ankara Temsilcisi Hatice PALA KAYA’nın sorularını yanıtladı.

Dünya Kanser Kontrol Örgütü (UICC)’ne ilk defa bir Türk bilim adamı ve pediatrik onkolog olarak siz başkanlık ediyorsunuz. UICC hakkında bilgi verir misiniz?
tezer-kutluk3Prof. Dr. Tezer Kutluk: Dünya Kanser Kontrol Örgütü (UICC), 1933 yılında kurulmuş, dünyanın en eski kanser örgütlerinden bir tanesi. Dünyanın birçok bölgesinden kanser ile ilgili çalışan sivil dernekleri ve hükümetleri barındıran bir sivil toplum örgütü aslında. Dünyada 195’den fazla ülke var, bunların 150’sinde üyesi bulunan, 800’den fazla kanser ile ilgili çalışan derneği bünyesinde barındıran bir şemsiye örgüt. Dünyada birçok ilke imza atmış, tümörlerde çok sık kullanılan TNM evrelendirme sistemi bu örgütün geliştirdiği bir sınıflandırma mesela. Dünyada uzun yıllardan beri dünya kanser kongrelerini yapan bir kuruluş. Ancak örgüt son yıllarda olumlu yönde transformasyona uğradı. Çünkü onkologların sayısı arttıkça, meslek örgütleri çoğaldıkça, dünyanın da bir taraftan kanser sorunu büyüdükçe dünyada kanser politikalarına yön veren, kansere yönelik küresel düzeyde çözüm önerileri getirebilecek kişi veya kurumlar gerekiyordu.

UICC, 2008’de dünyada kanserden ölümleri azaltmak için korunmadan tedaviye ve palyasyona kadar; ülkeler düzeyinde ve ve küresel düzeyde yapılması gerekenleri 11 maddede sıralamıştı ama Dünya Sağlık Teşkilatı 2011 yılında Birleşmiş Milletler’in bulaşıcı olmayan hastalıklara karşı aldığı karardan sonra 2013 yılında hedefleri koydu.
UICC’de Uluslararası Akciğer ve Tüberküloz Hastalıkları Derneği, Dünya Kalp Derneği, Dünya Diyabet Derneği olmak üzere dört dernek birleşip bir müttefik grup kurdular. Üç yıl sonra bu gruba Alzheimer Derneği ve Amerika’dan bir sağlık yöneticileri derneği, ayrıca bir de tütün grubu katıldı. Şu anda yedi dernek dünyada bulaşıcı olmayan hastalıklara karşı ittifak oluşturdular. Çünkü tuzla mücadele edildiği zaman insanları tansiyon ve kalp hastalıklarından da koruyorsunuz. Obezite ile mücadele edildiği zaman hem kansere hem de diyabete karşı koruyorsunuz. Dolayısıyla dünyada böyle bir küresel mücadele var ve UICC’de burada başı çeken örgütlerden bir tanesi.

UICC, dünyada küresel kanser politikalarının belirlenmesi ve yön verilmesi dışında ne gibi faaliyetlerde bulunuyor?
tezer-kutluk2Prof. Dr. Tezer Kutluk: UICC bunların yanı sıra iki yılda bir dünya kanser kongresini düzenliyor. Dünyada birçok kongre var fakat bu uzun yıllardan beri dünyanın en eski kanser kongrelerinden bir tanesi. Klinik hastalıkların tartışıldığı kongreler zaten yapılıyor ama dünya kanser kongresi; korunmadan palyasyona, tedaviye ve taramaya kadar kanserle ilgili her şeyin konuşulduğu, politikaların şekillendirildiği o nedenle dünyada bu tür insanları bir araya getirip bunların ortak bir akıl oluşturması anlamında önemli bir platform. 2014 yılındaki kongre Aralık ayında benim başkanlığımda Melbourne’da yapıldı. 2008 yılından itibaren her yıl kanserin Davos’u diye adlandırabileceğimiz dünyanın kanserle ilgili liderlerini, diğer coğrafyalardan 250 kadar kanser tedavisinde önde gelen kişiyi, bu konuda geçmişi olan, başarıları olan lideri bir araya getiriyoruz. Her yıl bir ülkede yapıyoruz.

Toplantının ana teması ne olacak, bilgi verir misiniz?
Prof. Dr. Tezer Kutluk: Bu yıl toplantının ana teması; “Uluslarararası Etkin Kolleberasyon.” Neden böyle bir konu seçtik, çünkü her ülke kansere belli bir zaman ayırıyor ama kimin yaptığı iş doğru, kim çok zaman ayırıyor, kim az zaman ayırıyor, alınan yolda ne kadar hızlı gidebiliyoruz, nerede iyiyiz, nerede geriyiz? Bu ancak bu işle yıllardan beri uğraşan, görüşe liderlik eden insanların dünyanın kanser politikalarına şekil vermesi gereken bir şey. Birleşmiş Milletler bir plan yaptı ve bir çağrıda bulundu. 195 ülke 2011’de bunu kabul etti. 2013 yılında da Dünya Sağlık Teşkilatı 9 tane hedef saptadı. Bu hedeflerin tepesinde bir tane ortak hedef var. O ortak hedef ise; 2025 yılına kadar bulaşıcı olmayan hastalıklardan ölümleri %25 azaltmak, yani 25×25 hedefi.

Bu 9 hedefi koyup, ülkelerin bu hedeflere yönelik programlar yapması gerekiyor. Bu 9 hedefe yönelik ülkelerin yaptıkları planlarda ne kadar yol aldığını, nasıl takip edileceğinin göstergeleri de belli. Şimdi önemli olan bu planları ülkelerin kullanması. Bu planların kullanılmasında da İstanbul’da yapacağımız Kanser Liderler Zirvesinde, uluslararası işbirliği nasıl yapılır onu konuşmaya çalışacağız. Dolayısıyla bu toplantı Türkiye için de dünya için de bir fırsat. O nedenle çevre ülkelerden bakanları da davet ediyoruz.

https://www.medikalakademi.com.tr/images/nisan212/saglik-bakanligi-yeni-logo.jpgTürkiye’de Sağlık Bakanlığı da bu işin içerisinde. 17 Kasım’da zirve öncesi paydaşların toplantıları var. 19 Kasım’da da farklı konularda bu paydaşlardan çalıştay yapmak isteyenlere o çalıştayı yapma fırsatı veriyoruz. 1969 yılında Türk Kanser Araştırma Savaş Kurumu Dünya Kanser Kontrol Örgütü’nün üyesi olmuş, ancak ne mutlu ki şimdi Türkiye’de de sivil toplum güçleniyor. Türk Tıbbi Onkoloji Derneği, Türk Radyasyon Onkolojisi Derneği, Sağlık Bakanlığı gibi UICC üyesi başka dernekler de var. Dolayısıyla o toplantıyı İstanbul’da yapmak Türkiye’den dışarıya mesaj, çünkü Türkiye’nin tütünden sonra obezite, fiziksel aktivite, tuz kısıtlaması gibi bazı programları var, taramalarda da yol almaya çalışıyor. Kanser kontrol planı yapmış bir ülke ama elbette bunlarla yetinmememiz lazım. Türkiye’yi de bir sivil toplum olarak her hükümet döneminde devlet politikalarını takip ediyoruz.

Türkiye’de kanser politikaları açısından gelinen noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Prof. Dr. Tezer Kutluk: Tütünde çok ciddi yol alındı ancak kapalı alanlarda tütün kullanımı ile ilgili daha alınması gereken yollar olduğunu düşünüyoruz. Bu konuda devlet kararlılığını gösteriyor ama daha da kararlı davranması lazım. Öte yandan tütün konusundaki olumlu politikaların sürmesi, bu kararlılıktan taviz verilmemesi gerekiyor. Obezite, tuz, fiziksel aktivite bunlar iyi programlar fakat program etkinliğini periyodik olarak ölçmek lazım ki etkinliğinde sorun yaşanıyorsa niye etkin olamadığımızı anlayıp, ona yönelik çözüm önerilerinin iktidarıyla, muhalefetiyle, sivil toplumuyla, devletiyle, hep beraber oluşturulması gerekiyor. Türkiye’de taramalarda son yıllarda ciddi yol alındı ama hala gidilecek bir yol var. Bakanlığın bunu sunması yetmiyor, bunun kullanımının artırılması, insanların bilgilerinin, farkındalığının artırılması gerekiyor. Bu arada sürekli farkındalığa işaret ediyoruz ama bu farkındalık davranış değişikliğine dönmüyor, taramalar artmıyor ise bunun nedenlerini araştırmamız lazım. O nedenle taramalarda gidilen yol doğru, Sağlık Bakanlığı bu konuda kararlılığını sürdürüyor. Ama mevcut tarama oranlarını da nasıl yükseltiriz diye çalışmalara devam etmek gerekiyor.

İstikrarlı bir tarama politikası mı diyorsunuz?
kanserProf. Dr. Tezer Kutluk: Şu ana kadar görülen çizgi bence bir istikrar sergiliyor. Ancak buradaki artış hızı biraz yavaş gidiyordu ama son birkaç yılda bu artış hızında da bir sıçrama var gibi yorumlanabilir. Fakat biraz daha sıçraması gerekiyor. Devletin kararlılığı memnuniyet verici ama bu konuda sivil topluma ne görev düşüyor, devlete ne görev düşüyor, basına ne düşüyor onları hep beraber tartışmamız lazım. Aksi halde bu tür politikalar ne tek başına sivil toplumun ne de tek başına devletin üstesinden gelebileceği politikalar değil. Çünkü bunların ciddi bir de maliyeti var. Türkiye’nin 2008 yılında kanser kontrol planı yapmış olması olumlu bir şey. Bu plan bildiğim kadarıyla revize de edildi.

Dünyada kanserin tedavisi için ne kadar para harcanıyor? Toplam kanserli sayısı nedir?
Prof. Dr. Tezer Kutluk: Dünya kanserin tedavisine 400 milyar dolar civarında bir para harcıyor. Dünyada sadece tedavi masrafı değil, kanserin toplam maliyeti; iş gücü kaybı, ilaca, hastaneye ödenen para gibi unsurlarda eklediğinizde bir trilyon dolardan daha fazla bir rakam çıkıyor. Şu anda dünyada 32 milyon kanserli hasta var. Her yıl 14 milyon kişi kansere yakalanıyor ve bu hastaların 8 milyonu kaybediliyor. Bu 8 milyon kişinin 3-4 milyonu da erken ölümler dediğimiz önlenebilir ölüm kategorisine giriyor. Kanser tedavisinde gelinen nokta ise, temel tedaviye erişebilen ülkelerde erişkin kanserlerinden kurtarılma oranı %70, çocuk kanserlerinde ise %85’li rakamlara ulaşmış durumda.

Bir pediatrist olarak başkanlığınız döneminde çocuk kanserleri ile ilgili ne gibi çalışmalar yapmayı hedefliyorsunuz?
Prof. Dr. Tezer Kutluk: Bu konuda hedeflerimizden bir tanesi, haziran ayında Cenevre’de bir workshop düzenliyoruz. Latin Amerika’daki bazı ülkeleri model alarak onların çocuk kanserleri ile ilgili politikalarını gözden geçireceğiz. Çözümle ilgili otuz kadar uzmanın bu konuda görüşlerini alacağız, bir doküman ortaya çıkartmaya çalışacağız. Çocuk kanserinde tedavi başarısı birçok kanser türünden daha yüksek, %85 gibi inanılmaz bir rakam. Yani yüz tane kanserli çocuktan 85’inin hayatını kurtarabiliyorsunuz. Son elli yılda çocuk kanserlerinin tedavisinde büyük bir başarı kazanıldı ama savaş altındaki veya kişi başına geliri ve sağlık harcaması düşük ülkelerde insanların böyle bir tedavi başarısına erişme şansı yok. Ama bu eşitsizlik mutlaka gelişmekte olan ya da orta düzeyde gelişmiş olan ülkelerde değil, gelişmiş ülkelerde de oluyor.

oncolife-logo3

Haziran ayında yapacağımız bu çalıştay ile bazı sonuçlar elde edersek, 18 Kasım’da İstanbul’da yapacağımız Dünya Kanser Liderler Zirvesi’nde yaptığımız o çalışmayı paylaşacağız. Ben tabii ki Dünya Kanser Kontrol Örgütü’nün Başkanlığına çocuk hekimi olduğum için seçilmedim ama çocuk hekimi olmak da o konuyu gündeme getirmek için bir fırsat. Çocuk hastalara yönelik mesajlarım nedeni ile de Amerikan Çocuk Hekimleri Birliği 2014 yılında beni onur üyeliğine kabul etti.

YAZIYI PAYLAŞ

YORUMUNUZ VAR MI?

guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Araç çubuğuna atla