Dr. Buğra Buyrukçu: Fonksiyonel lazer pek çok hastalığın tedavisinde umut oluyor

Yazan Hatice Pala Kaya
16 Aralık 2022   |    21 Aralık 2022    |   Kategori: Güncel / Literatür Print

Tıpta 40 yılı aşkın bir süredir kullanılan fonksiyonel lazer uygulamaları, hücresel enerjiyi artırmaktan enflamasyonu azaltmaya, patojen deaktivasyonundan kan viskozitesinin düzenlenmesine, erken menopoz tedavilerine kadar çok çeşitli alanlarda etkili bir tedavi seçeneği oluşturuyor. Fonksiyonel lazer uygulamalarının invaziv olmaması, hücreler üzerine olumlu etki göstermesinin kullanım alanlarını gelecekte çok daha fazla artıracağını kaydeden Tıbbi Lazer Tedavileri Derneği Başkanı Dr. Buğra Buyrukçu, Medikal Akademi Ankara Temsilcisi Hatice PALA KAYA’nın sorularını yanıtladı.

Lazerlerin tıpta pek çok alanda geniş uygulamaları olduğunu biliyoruz. Öncelikle ‘Fonksiyonel Lazer’ nedir, çalışma prensibi hakkında bilgi verir misiniz?

Dr. Buyrukçu: Fonksiyonel lazer, düşük yoğunluklu lazer tedavisidir (Low Level Laser Therapy). Tıpta çoğunlukla bildiğimiz lazer tedavileri yüksek yoğunlukludur. Dokuyu veya hücreyi keser, yok eder. Ancak fonksiyonel lazer tedavisi, hücre fonksiyonlarının üzerine etkilerde bulunur. Yani doku veya hücreye zarar verici etkisi yoktur. Fonksiyonların düzenlenmesine etki eder.

Uzm. Dr. Buğra Buyrukçu: Yüksek Doz C vitamini Covid-19 tedavisinde etkili olabilir

Fonksiyonel lazerin temel etki mekanizması ve diğer lazer uygulamalarından farkı ya da üstünlüğü için neler söyleyebilirsiniz?

Dr. Buyrukçu: Genel olarak, ışığın belirli dalga boylarını (renklerini) (fotoreseptörler olarak bilinir) absorbe edebilen belirli hücresel yapılar vardır. Işık uyaranları kimyasal davranış, metabolizma, hareket ve gen ekspresyonunu etkileyen hücre sinyali verir. İlişkili enzimler ve/veya proteinler etkilenir. Bu kademeli olay tüm hücre boyunca iletilir.


Mitokondrial solunum zinciri içerisinde farklı renkler farklı bölümler tarafından emilir

  • Kompleks 1 (NADH dehidrogenaz) mavi ve ultraviyole ışığı emer
  • Kompleks 3 (sitokrom c redüktaz) yeşil ve sarı ışığı emer
  • Kompleks 4 (sitokrom c oksidaz) kırmızı ve kızılötesi ışığı emer

Nanometre [nm] cinsinden ölçülen lazer ışığı dalga boyu (Uluslararası Birimler Sistemi‘ne göre spektral aralıkları şunlardır:

  • 365–405nm – ultraviyole (UV) spektrumu
  • 440–445nm – mavi spektrum,
  • 520–525nm – yeşil spektrum,
  • 635nm– kırmızı spektrum,
  • 780–785nm – kızılötesi (IR) spektrumu,
  • 890–904nm – kızılötesi (IR) spektrumu.

Fonksiyonel lazer tedavisinin endikasyonları hakkında bilgi verir misiniz? Hangi hastalıkların kullanımında etkilidir? Dikkatli uygulanması gereken ya da hiç uygulanmaması gereken kişiler var mıdır?

Dr. Buyrukçu: Fonksiyonel lazer tedavilerinin gösterilmiş bir yan etkisi yoktur. Lazerin genel etkileri; ATP sentezini artırarak hücresel enerjiyi artırmak, kan basıncını düşürür, enflamasyonu azaltır, patojen deaktivasyonu (bakteri ve virüs), bağışıklık sistemi stimülasyonu, mikro dolaşımın iyileştirilmesi, detoks etkisi, kan viskozitesinin düzenlenmesi, makrofajların aktivasyonu, kalp ve metabolizma üzerinde olumlu etkiler, genel ruh hali üzerine olumlu etki (güçlü anti-depresif etkiler), kırmızı kan hücrelerinin elastikiyetini artırır.

Uzm. Dr. Buyrukçu: Glutatyonun Covid-19’a karşı bağışıklığı destekleyici etkisi olabilir

Oksijen teslimatını artırır, onarıcı ve stabilize edici yolları etkinleştirir, nitrik oksit (NO) salgılar ve üretimi aktive eder, ağrı kesici, hormon sistemi üzerinde olumlu etkiler, kök hücre telomeraz aktivasyonu sağlar. Buna uygun olarak doktor, hastalıkların tedavisine katkısı olması için her hastalıkta planlama yapabilir.

Etkin bir tedavi için hangi hastalıkta, ne kadar süre, hangi doz ve hangi renk lazer ışını kullanılmalıdır? Tedavi süresi endikasyona göre değişiklik gösterir mi?

Dr. Buyrukçu: Sarı lazer kullanım alanlarını şöyle sıralayabiliriz; detoks etkisi ile antioksidan enzimatik sistemin iyileştirilmesini sağlar. Güçlü anti-depresif etkiler (özellikle sarı kantaron bitkisinden elde edilen Hiperisin ile kombinasyon halinde) ve genel ruh hali üzerinde olumlu etki. Kronik ağrılı hastalarda, ağrıyı azaltır. Serotonin ve vitamin-D üretimini iyileştirir. Hormon sistemi üzerinde olumlu etkileri vardır. Viral ve kronik bakteriyel enfeksiyonları tedavi etmek için Hypericin ile kombine kullanılır.

Kronik enfeksiyonlarda (örneğin; Lyme hastalığı) ve yorgunluk sendromlarında olumlu sonuçları vardır. İleri Lyme hastalığında çok olumlu deneyimler; birkaç tedaviden sonra önemli iyileşme (45 dakika intravenöz). Birkaç virüs enfeksiyonu üzerinde iyi etkileri vardır (Herpes Zoster, EBV). Panik atak, depresyon ve anksiyete bozukluğu olan hastalarda çok iyi sonuçlar (sarı lazer IV ve oral hiperisin; serotonin eksikliği olan hastalarda Triptofan ile kombinasyon). ATP eksikliği olan hastalarda umut verici gelişme; sarı lazer, oksidatif fosforilasyonun III. kompleksini uyarır ve diğer lazer dalga boyları, NADH, koenzim Q10, karnitin ile tedaviyi destekler. Multipl Skleroz üzerinde olumlu etkileri vardır.

Kırmızı lazer etkileri ise şunlardır: Kanın reolojik özellikleri (yoğunluğu ) üzerinde pozitif etki sağlar. Trombositlerin agregasyon eğiliminin azalması ve eritrositlerin deformasyonun düzeltilmesinde etkilidir. Makrofajların fagositik aktivitesinin aktivasyonu, lenfositlerin ve B-ve T-hücre alt popülasyonlarının çoğalması üzerinde olumlu etki, IgG ,IgM and IgA bigi bağışıklık globulinlerinin artışı ile bağışıklık yanıtının uyarılması, interferonların, interlökinlerin ve TNF-alfa’nın uyarılması, dokunun hipoksisinin azaltılması ile ve fibrinolizis aktive edilmesinde etkilidir.

Çeşitli metabolik yolların aktivasyonu, artan ATP üretimi ve hücre membran potansiyelinin normalleşmesi ile “dev mitokondri” olarak adlandırılanın gelişimi analjezik, spazmolitik ve yatıştırıcı etkiler, hipotalamus ve limbik sistemin fonksiyonel aktivitesinin uyarılmasıyla merkezi sinir yapılarındaki mikro dolaşımı iyileştirir. Adaptif rezervlerin mobilizasyonu ile hormonal, metabolik, immünolojik ve vejetatif süreçlerin aktivasyonuna yol açar.

Yeşil lazer etkileri ise; yeşil lazer hemoglobine bağlanır, kırmızı kan hücrelerinin işlevini, davranışını ve hücre esnekliğini iyileştirir. Oksijen dağıtımını artırır. Oksijen afinitesini artırır. Oksijenin hemoglobine affinitesi artar. Daha fazla oksijen taşımak için geliştirilmiş yetenek, laktik asidi azaltır. Kan viskozitesini azaltır, kan akışını düzenler. Onarıcı ve stabilize edici yolları etkinleştirir. Yavaş yavaş doğal trombosit reaktivite kaybı ve aktive edici ajanlara yanıt verme yeteneği ile trombosit aktivasyonu sağlar. Hücre içi ve hücre dışı katyon homeostazını düzenlemeye yardımcı olan Sodyum/Potasyum Pompası üzerinde pozitif etki sağlar. Mitokondrilerde atp üretimi %30 artar.

Mavi lazerin etki mekanizmalarını özetleyecek olursak, mavi lazerin bağışıklık sistemimiz üzerinde çok olumlu etkileri vardır. Yara iyileşmesi önemli ölçüde artırır. Anti-inflamatuar ve anti-bakteriyel etkilidir. Hormon uyumunu artırır ve ağrıyı azaltmada olumlu etkisi vardır. Hücre perfüzyonunu ve oksijen alımını iyileştirir. Biyokimyasal mekanizmalar oldukça karmaşıktır. Bununla birlikte, mavi lazer kan ışınlamasından sonra ATP metabolizmasında (daha fazla hücre enerjisine yol açan) bir gelişme ve hemoglobin nitrik oksit (HbNO) salınımı üzerinde olumlu bir etki vardır. Mavi ışık, vazodilatasyon ve endotel disfonksiyonunun iyileştirilmesi ile monositlerde nitrik oksit (NO) salgılar.

NO bir büyüme, bağışıklık ve nöromodülatör olduğu kadar kök hücre proliferasyonunun da uyarıcısı olarak bilinir ve c-GMP yolu aracılığıyla analjezi, vazodilatasyon ve anjiyogenezde kritik bir role sahiptir. Artan NO üretimi telomerazı aktive ediyor ve böylece yaşlanma karşıtı telomerlerin kısalmasını durduruyor.  Artan NO, kan basıncında daha düşüktür. Mavi lazerin, çeşitli durumlar (NF-kB, CRP, IL2, IL6, TNF alfa, Leptin, kemokinler vb.) için proinflamatuar sitokinleri ve katkıda bulunan faktörleri azaltarak anti-inflamatuar etki gösterdiği bilinmektedir. Mavi ışık, ROS üretimi yoluyla enfeksiyonları tedavi etmek için etkilidir (özellikle Curcumin veya Riboflavin gibi ışığa duyarlı maddelerle kombinasyon halinde).

Mavi lazerin antiaging etkisi de vardır. Bunu şu şekilde yapar; Nitrik Oksit telomerazı etkinleştiriyor ve endotel hücre yaşlanmasını geciktiriyor (Mariuca Vasa, Kristin Breitschopf, Andreas M. Zeiher, Stefanie Dimmeler). NO donörü S-nitroso-penisilamin’in tekrar tekrar eklenmesi, endotel hücrelerin yaşlanmasını önemli ölçüde azalttı ve telomeraz aktivitesinin yaşa bağlı inhibisyonunu geciktirdi. NO, telomeraz aktivitesinin yaşa bağlı aşağı regülasyonunu önler ve EC yaşlanmasını geciktirir.

Kızıl Ötesi Lazer Etkileri: Kızılötesi lazer, spesifik absorbsiyon yolu ile mitokondriyal solunum zincirindeki complex IV uyararak, ATP üretiminde önemli bir artış oluşturur. Mitokondriyal solunum, sonunda ATP üretmek için iç zara gömülü birkaç protein kompleksinin koordineli hareketini içeren bir enerji üretim sürecidir. Kompleks IV veya Sitokrom c Oksidaz (COX), O2’nin H2O’ya indirgenmesinde rol oynayan solunum zincirinin son elektron alıcısıdır.

Biraz da ultraviyole lazerin etkilerinden bahseder misiniz?

Dr. Buyrukçu: Çalışmalar ultraviyole kan ışınlamasının bağışıklık sistemini güçlendirebileceğini ve genel sağlığı iyileştirebileceğini göstermiştir. Ultraviyole kan ışınlamasının aşağıdaki terapötik faydaları olduğu gösterilmiştir:

Vücut dokularında oksijen emilimini artırır, mantar, virüs ve bakteri üremesini yok eder. Dolaşımı iyileştirir ve platelet agregasyonunu azaltır. Kan damarlarını genişleterek dolaşımı iyileştirir. Vücudun toksinlerden arındırma ve inaktive etme veya toksinleri uzaklaştırma yeteneğini geliştirir. Kortizon benzeri molekülleri, sterolleri, D vitaminini aktive eder. Öğelerin normal boyutunu ve hareketini geri yükler. Patojenlerin UV ışınlarına karşı daha yüksek duyarlılığı vardır. UV ışığının antimikrobiyal etkileri, toksik reaktif oksijen türlerinin (ROS) artan üretiminden ve gecikmiş patojen replikasyonundan kaynaklanır. UV ışığına maruz kalma, öncelikle, replikasyonu durduran ve patojenlerin immün bozulmaya karşı duyarlılığını artıran öldürücü olmayan etkileri teşvik eder. Patojen hasarı ayrıca, bağışıklık sisteminin patojen suşuna karşı oldukça spesifik antikorlar oluşturabileceği antijenlerin salınmasına da izin verir. Hücre DNA dizisi kesintiye uğrar ve patojenin bağlanma yeteneği engellenir.

Fonksiyonel lazerin tüp bebek alanında kullanımıyla ilgili çalışmalar var mı?

Dr. Buyrukçu: Fonsiyonel lazer tedavileri infertilite hastalarında birçok alanda kullanılmaktadır. Örneğin; erken menopoz tedavileri, oosit kalitesi iyileştirmesi, rahim duvarı sağlıksız olan, gelişmeyen hastalarda endometriumun yeterli büyüklüğe eriştirilmesi için, başarısız tüp bebek denemesi olan hastalarda, azospermi, sperm sayısı ve hareketliliği kötü hastalarda kullanılır.

Fonksiyonel lazer uygulamasının etkileri insanlar üzerinde yeterli kanıt düzeyine sahip midir?

Dr. Buyrukçu: Fonksiyonel lazer uygulamaları 1981 yılından bu yana insanlar üzerinde güvenle kullanılmaktadır. Hakkında yüzlerce çalışma yapılmıştır. Gösterilmiş bir yan etkisi yoktur. İnvaziv olmaması, hücreler üzerine olumlu etki göstermesi kullanım alanlarını gelecekte çok arttıracaktır.

Tıbbi Lazer Tedavileri Derneği hakkında bilgi verir misiniz?

Dr. Buyrukçu: Dünya çapında lazer tedavilerini uygulayan hekimlerin bir araya gelerek kurmuş oldukları İSLA (Internaitonal Society for Medical Laser Applications) Birliği’nin Türkiye bölümünü, bir grup doktor arkadaşım ile birlikte 2022 yılında kurduk. Düşük yoğunluklu lazer uygulamaları hakkında doktorları eğitmek, kongreler düzenlemek, etkinliğine yönelik bilimsel çalışmalar yapmak için çalışmalara başladık. Bu amaçla 2023 yılında kurslar düzenleyeceğiz. İSLA 2024 dünya kongresini de İstanbul’da düzenleyeceğiz.

YAZIYI PAYLAŞ

YORUMUNUZ VAR MI?

guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Araç çubuğuna atla