Sağlık ve eczacılık dünyasının önde gelen isimlerinden Eczacı Mehmet Müderrisoğlu, şifa ve sağlık kaynağı balık yağları konusunda yapılan yanlışlara dikkat çekerek uyarı ve önerilerde bulundu: Saf olup olmadığına, dozajına, hangi formda olduğuna ve domuz jelatini içerip içermediğine bakın.
Ecz. Mehmet Müderrisoğlu’nun verdiği bilgiye göre, balık yağlarında bulunan Omega 3 yağ asitleri soğuk denizlerdeki balıklardan elde ediliyor. Denizlerde gittikçe artan kirlenme Omega 3 yağ asitleri kaynağı olan balıklarda son derece zehirli olan cıva, kurşun ve diğer ağır metallerin bulunmasına neden olabiliyor. Söz konusu zehirli maddelerin çok ağır sağlık sorunlarına ve kansere neden olabileceğini söyleyen Ecz. Müderrisoğlu, Omega 3 yağ asitleri içeren gıda takviyeleri seçilirken nelere dikkat edilmesini gerektiğini anlattı.
Alınacak Omega 3 takviyesinin cıva, kurşun ve diğer ağır metalleri içerip içermediğinden emin olmak için ürünün Uluslararası Balık Yağı Standartları’na (The International Fish Oil Standards Program – IFOS) uygun olup olmadığını bakılması gerektiğini ifade eden Ecz. Müderrisoğlu, “Doğru ve sağlıklı Omega 3 takviyesinin IFOS analiz laboratuvarından alınmış ve her üretim şarjına geçerli raporu olmalı” dedi.
Sağlık açısından mucize etkilere sahip olan EPA ve DHA’nın en önemli kaynağının soğuk deniz balıkları olduğunun altını çizen Ecz. Müderrisoğlu, “Maalesef ülkemiz denizlerindeki balıklarda istediğimiz faydayı sağlayacak miktarda DHA ve EPA bulunmamaktadır. Ayrıca deniz kirlenmesi nedeniyle ülkemiz kıyılarında tutulan balıklarda çok yüksek ağır metal kirliliği bulunmakta, bu da sağlığımızı her yönüyle tehdit eder mahiyettedir” diye konuştu.
Ecz. Müderrisoğlu, dikkat edilecek diğer bir hususun balık yağının formu olduğunu kaydederek, “Omega 3 balık yağları ilk elde edildiklerinde Etilester formunda olur, daha sonra bir kademe daha saflaştırılarak Trigliserid formuna geçer. Bu formdaki bir Omega 3, Etilester formuna oranla 3 kat daha etkili olur. Bu nedenle Trigliserid formunda bir balık yağı tercih edilmelidir” ifadelerini kullandı.
Kapsül şeklindeki Omega 3 takviyelerinde kapsülün elde edildiği kaynağın önemine dikkat çeken Ecz. Müderrisoğlu, şunları söyledi: “Kapsülün balık jelatininden yapılmış olması en idealidir ancak genelde sığır jelatini kullanılır. Yurtdışından gelen bazı ürünlerde İslam dinine göre kullanımı haram olan domuz jelatini olabilmektedir. Jelatininin kaynağı belli olan ürünler tercih edilmeli.”
Omega 3 yağ asitlerinin karides benzeri bir deniz canlısı olan Krill’den de elde edilebildiğini belirten Ecz. Müderrisoğlu, Krill’deki EPA ve DHA değerinin günlük ihtiyacı karşılama açısından düşük olduğunu ifade etti. Ecz. Müderrisoğlu, bu kadar düşük miktarları gerekli seviyelere yükseltmek için kapsül kullanımını arttırmak gerektiğini bunun da kullanım maliyetlerini arttırdığını kaydetti.
Ecz. Müderrisoğlu, Omega 3’lerin faydalarını, yararlarını şöyle sıraladı:
Hasta ve tüketicilerin Omega 3 destekleri ve bütün sağlık ürünleri için eczacılara ücretsiz bir şekilde danışabileceğini söyleyen Ecz. Müderrisoğlu, doğru Omega 3 desteğini seçmek için dikkat edilmesi gerekenleri şöyle sıraladı:
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?