Metabolizma kıştan çıkıp yaza geçerken zorluk çekebilir. Son yıllarda mevsim geçişleri de tam net hissedilemediğinden metabolizmamız ayak uydurmakta zorlanabilir. Vücudun yorgun düşmemesi için metabolizmayı sürekli çalıştırmak gerekir. Bunun için ilk adım su tüketimini arttırıp dolaşım sisteminizin iyi çalışmasını sağlamak.
Su sadece metabolizmayı hızlandırmakla kalmaz aynı zamanda toksinleri atmanıza da yardımcı olur ve cildi güzelleştirir. Çay ve kahve su yerine geçmez aksine vücudunuzda su tutar ve ödemle beraber fazla kilonuz varmış gibi gösterir. Bir bardak çay içtiğinizde yanında bir bardak su içmeniz gerekir, bir bardak kahvede ise su bardağı ikiye çıkar.
Strese karşı iyi geliyor diye sürekli duyduğumuz bir grup var. Ne bunlar? Antioksidanlar! Antioksidanlar, vücudu strese karşı koruyan, sizi gün içerisinde zinde tutan bir grup vitamin ve minerallerdir. Özellikle C vitamini Türkiye’de ulaşımı da çok kolay olan meyve ve sebzelerde bolca bulunur. Havalar güzelleştikçe meyve ve sebzelerin çeşitliliği artıyor dolayısıyla fastfood ya da hazır besinler yerine antioksidanlardan zengin meyvelerden bir ara öğün yaparsanız hem metabolizma hızlanır hem de stres azalır.
Diğer bir önemli antioksidan ise E vitaminidir, neredeyse bütün besinlerde olmak üzere süt ve ürünlerinde bolca bulunur. Aynı zamanda tahıllarda da var ancak E vitamini yağda eriyen bir vitamin olduğundan tahılla beraber biraz da bitkisel yağ kullanmak gerekiyor. Ancak yağ kullanmak istemezseniz yerine 2 adet ceviz kullanıp cevizli makarna gibi leziz tatlar elde edebilirsiniz.
Tahıllar, yumurta ve kırmızı et B grubu vitaminlerden zengindir. Her birinde farklı farklı B vitaminleri vardır. B grubu günlük stresi azaltmada ve yorgunluğu enerjiye çevirmede size yardımcı olacak tek gruptur. Sinir sistemindeki en etkili grup B grubu vitaminleridir. Eğer bunları eksik alırsanız bahar yorgunluğu uzun dönemde size depresyon olarak geri döner ve kalıcı olabilir. Burada zayıflayayım derken ruhsal sağlığınıza büyük zararlar verebilirsiniz! Et ürünlerini pişirirken suyunu dökmeden az suda haşlayarak tüketirseniz bütün B vitaminlerini tam olarak tüketmiş olursunuz. Izgarada olacaksa da eti pişirirken et suyunu mangalın kömürlerine içirmeyelim, üzerine bir dilim ekmek banarak vitamini ekmekle koruyalım.
Suda pişirilen tahıllarda (makarna, bulgur, karabuğday vb) vitaminleri suya geçer. Dolayısıyla siz tahılı pişirdikten sonra kalan fazla suyu dökerseniz vitaminleri vücudunuza alamazsınız, lavabodan akar gider. Bu yüzden tahılın üzerine tam yetecek kadar su koyun ve buharı kaçmadan pişirin. Baharat ekleyerek birbirine yapışmasını önleyebilirsiniz”
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?