20 Eylül Dünya Jinekolojik Onkoloji Günü nedeniyle bir basın toplantısı düzenleyen Doç. Dr. Murat Gültekin, bu günde 20’nin üstünde ülkede, 30’dan fazla derneğin katılımıyla eş zamanlı etkinlikler düzenlendiğini bildirdi. Doç. Dr. Gültekin, ENGAGe tarafından Avrupa’da 10 ülkede jinekolojik kanser teşhisi alan 1436 hasta üzerinde gerçekleştirilen çalışmanın sonuçlarını da açıkladı.
Murat Gültekin, eş başkanlığını Esra Ürkmez ile birlikte yürüttüğü ENGAGe’in (Avrupa Jinekolojik Kanserleri Hasta Dernekleri Birliği- European Network of Gynaecological Cancers Advocacy Groups) 20 Eylül’ün Jinekolojik Onkoloji Günü ilan edilmesinde önemli rol oynadığını belirtti. 20 Eylül’de ilk kez Türkiye ve Dünyada etkinlikler düzenlendi.
Rahim ağzı kanseriyle mücadelede Dünya Sağlık Örgütü’nün seçtiği 100 bilim adamından biri olan Doç. Dr. Gültekin, basın toplantısında, rahim ağzı kanserinin ‘iki aşı iki tarama’ yöntemiyle yok edilebileceğine dair bir rapor hazırladıklarını ve raporun 19 Eylül 2020’de toplanacak Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda kabul edilmesini hedeflediklerini açıkladı.
Bu raporun aşı ve jinekolojik kanser taramasını zorunlu kılmasını önerdiğini belirten Doç. Dr. Gültekin şunları kaydetti: “Rahim ağzı kanseri için iki aşı, iki tarama, sıfıra sıfır, tamamen elimine hale getirilebilir. 2020’de bu genel kuruldan geçerse bütün dünya genelinde aşı ve tarama zorunlu olacak. Bu ne demek? En fazla 90 yıl içinde, dünya tarihinde ilk defa bir kanser elimine edilmiş olacak. Bu, kanserde bana göre tarihi bir an. Buna göre 11-12 yaş arasındaki kızlara 2 doz HPV aşısı yapılacak.
Rahim ağzı kanseri (serviks) nedir? Belirtileri, nedenleri ve tedavisi
Böylece kanserden korunmuş olacaklar. 35 ile 45 yaşlarında da iki kez kanser taraması yapılacak. 2020 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kuruluna gelecek olan bu öneri kabul edilir ve başarı ile uygulanırsa, dünya tarihinde kanserle mücadele konusunda bir tarih yazılacak ve ilk defa bir kanser tüm dünyanın çabası ile tamamen elimine edilecek.”
Doç. Dr. Murat Gültekin, ENGAGe tarafından Avrupa’da 10 ülkede jinekolojik kanser teşhisi alan 1436 hasta üzerinde gerçekleştirilen çalışmanın sonuçlarını da açıkladı. Çalışma; Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Almanya, İngiltere, Yunanistan, Macaristan, Polonya, Sırbistan, İspanya ve Türkiye’de yapıldı.
Çalışmayla ilgili çarpıcı sonuçlar elde ettiklerini bildiren Doç. Dr. Murat Gültekin, jinekolojik kanser tanısı alan hastaların yüzde 30’unun hayatı boyunca hiç kanser taraması yaptırmadığını, yüzde 40’ının ise teşhis edildikleri kanseri hiç duymadığını belirtti.
Sonuçları Eylül ayında “International Journal of Gynecological Cancer” isimli dergide yayımlanarak bilim insanları ile paylaşılan çalışmaya ilişkin bilgi veren Doç. Dr. Gültekin, şunları söyledi: “Bu çalışmaya göre jinekolojik kanser tanısı alan hastaların %30’unun hayatı boyunca hiç kanser taraması yaptırmadığı, %40’ının teşhis edildikleri kanseri hiç duymadığı, %32’sinin kanser teşhisi aldıktan sonra tedavi için 1 aydan fazla beklediği, %40’ının tedavi yan etkileri ve hastalığın seyri hakkında bilgi sahibi olmadığı, %60’ının HPV aşısını duymadığı, %60’ının smear testi ya da HPV DNA testini bilmediği, sadece %13’ünün tedavi sırasında sosyal destek aldığı ve %70’inin hastalıkları ile ilgili yazılı bir broşür veya kitapçık alamadığı belirlendi.”
Yine araştırma sonucuna göre hastalara sosyal destek alıp almadıklarını sorduklarını anlatan Doç. Dr. Gültekin, “Psikolojik destek %52 oranında, doktor ve hastaneden sosyal desteğin oranı ise yüzde 13. Jinekolojik ameliyattan sonra cinsel terapi alanların oranı %5. Doktorlarıyla iletişimden memnun olma oranı da %55- 60 arasında değişiyor. Hastaların neredeyse yarısı kanser teşhisini aldıktan sonra hekimle zayıf bir ilişkiye başlıyor” dedi.
Doç. Dr. Murat Gültekin, jinekolojik Kanserlerin her yıl dünya genelinde 1,3 milyon kadını etkilediğini ve yılda 450 binin üzerinde kadının ölümüne neden olduğunun altını çizdi.
Kadın kanserleri içinde ilk sırayı meme kanserinin aldığını, rahim, rahim ağzı, yumurtalık gibi jinekolojik kanserlerin de sıralamada önemli bir yere sahip olduğunu bildiren Gültekin, “DSÖ verilerine göre, Türkiye’de de her yıl 12 bin kadına yeni jinekolojik kanser teşhisi konulurken, yine yaklaşık 4 bin 500 kadın bu kanserlerden dolayı hayatını kaybediyor.
Oysa ki obezite ve tütünle mücadele, düzenli fiziksel aktivite ve sağlıklı beslenme alışkanlığının kazanılması, HPV aşısı ile smear ya da HPV DNA ile rahim ağzı kanseri taramalarının yaptırılması ile aile öyküsü olan kadınların genetik değerlendirme sonrasında koruyucu cerrahi olması ve doğum kontrol haplarının düzenli kullanılması gibi çeşitli uygulamalarla jinekolojik kanserlerin en az üçte birini önlemek mümkündür” dedi.
Bu arada, Doç. Dr. Gültekin, ENGAGe’in Avrupa ülkelerinde 50’nin üzerinde derneğin katılımıyla başarılı bir ağ niteliğine ulaştığını kaydetti. ENGAGe faaliyetleri hakkında bilgi veren Doç. Dr. Gültekin, 5 yılda Avrupa genelinde, hasta eğitim seminerleri, hastalar için tedavi kılavuzlarının gerçekleştirilmesi, klinik araştırma projeleri, bazı Avrupa ülkelerinde palyatif ve psikososyal pilot destek projeleri gibi pek çok önemli projeleri uyguladı.
Dünyada ilk kez bu yıl kutlanan, “Dünya Jinekolojik Onkoloji Günü” etkinlikleri kapsamında, kanserle mücadele eden kadın hastalar ve hekimler, voleybol müsabakasında bir araya geldi. Maçın sonunda kanser hastası kadınlardan oluşan takım galip geldi.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?