Kilo sorunu olan pek çok kişinin zayıflama amacıyla kullandığı bitki çayları yarar yerine zarar verebiliyor. Obezite Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Halil Coşkun, “Her ne kadar çayların zayıflatıcı etkisi olduğu düşünülse de, bitki çayları zayıflamaya yardımcı olmazlar” diyerek bitki çaylarının nasıl kullanılması gerektiğini ve hangi hallerde sağlığı olumsuz etkileyebileceğini şöyle anlattı:
“Bitki çayı yapmak için bitkilerin çiçek kısımları tercih edilmelidir. Çiçek kısımları kaynar suda 10 dakika bekletilerek demlendirilmedir. Taze taze içilmelidir. Bitki çayı demlendikten sonra gün boyunca tekrar tekrar ısıtılmamalıdır. Kişilerin gün içinde tercih edebilecekleri çaylar, ıhlamur, yeşil çay, rezene gibi bitki çaylarıdır. Bu çayların tüketimi gün boyunca 1 veya 2 bardak ile sınırlandırılmalıdır. Ancak unutulmaması gereken nokta şudur: Her bitkinin pek çok endemik ve doğal şekli vardır. Her birinin farklı işlevi vardır.
Bitkilerin doğal, organik olması onların bizler için son derece sağlıklı olduğu anlamına gelmez. Bazı bitki çaylarının toksik etkisi olabiliyor, kişiler bitki çaylarından zehirlenebiliyor. Bazıları da özellikle böbreklerde ciddi yük oluşturarak kullanan kişilerin böbreklerinde toksik etki yaratıp böbrek yetmezliğine neden olabiliyor. Ayrıca sindirim sisteminde de olumsuz etkiler göstererek barsak tembelliğine de sebep olabiliyor. Özellikle böbrek, karaciğer, kalp hastaları ve kronik başka bir hastalığı olup ilaç kullanan kişiler bitki çaylarından uzak durmalılar.”
Doç. Dr. Halil Coşkun, bitki çayı kullanacak kişilerin ise ürün alırken nelere dikkat etmesi gerektiği konusunda şunları söyledi: “Aktarlarda bitkilerin toplanması, saklanması, bekleme süreleri ve koşulları doğru yapılmadığı için bizler internetten formül bulup aktardan alınıp yapılan bitki çaylarının tüketilmesini önermiyoruz. Marketlerden denetimsiz şekilde satılan form çaylarının içerik bilgileri incelenmeli ve uzman önerisi alınarak tüketilmelidir. ”
Obezite tedavisinde mucize yöntemlerin olmadığını vurgulayan Dr. Coşkun, “Maalesef birçok kişi çok kısa zamanda etkili kilo kaybetmek ve bunu korumak isteğiyle her duyduğu yöntemi deneyebiliyor. Durum böyle olunca tıbbi içeriği belli olmayan birçok bitkisel ürün bu vaatlerle satılıyor. Bu tarz ürünlerin kullanılması sakıncalar yaratabilir. Bitkiler ve ilaçlar bazen fayda yerine insan vücuduna çok büyük zararlar verebilirler. Kilo verip sağlıklı olmak için, uygunsuz ürünleri kullanarak sağlımızdan olmayalım!” diyerek zayıflamak isteyenlere şu önerilerde bulundu:
“Kilo problemi ve obezite bugün için tüm dünyanın en önemli sorunlarından birisini oluşturmaktadır. Özellikle son 20 yıldır, işlenmiş şekerli gıda üretiminin ve tüketiminin hızlı artışı bu durumun en önemli sebeplerinden birisidir. Ayrıca internet, akıllı telefonlar gibi gelişen teknolojinin hayatımıza girmesiyle oluşan hareketsiz yaşam tarzı bu duruma katkıda bulunmaktadır.
Öncelikle şunu bilmeliyiz ki obeziteden korunmak ve obeziteyi tedavi etmek farklı kavramlardır. Obeziteden korunma çocukluk çağında aile içerisindeki eğitim ve sağlıklı beslenme kurallarının oluşturulmasıyla sağlanmalıdır. Diğer taraftan fazla kilolu ve obezite grubuna gelmiş bireylerde ise yapılması gereken şey tedavi etmektir. Bu durumda kişinin kilo değerine göre diyet, egzersiz, ilaç tedavisi ve cerrahi tedavi seçeneklerini içeren bir süreç gündeme gelmektedir. Her birey hemen hemen cerrahi tedaviye kadar olan alternatifleri kilo alımı yaşadıkça denemektedir.
Bir çoğu başarılı olmakta ancak tekrar geri kilo alımı ile çoğunlukla karşılaşılabilmektedir. İşte tam bu noktada cerrahi tedavi gündeme girmektedir. Bir kişi için obezite cerrahi tedavisinin düşünülmesi için en az üç yıldır obezite problemi yaşaması ve vücut kitle indeksinin 35 kg/m2’nin üzerinde olması gerekmektedir.
Obezite tedavisindeki temel başarı birey hangi kiloda ve hangi tedavi seçeneğinin uyguluyor olsa da temelde en önemli olan şey beslenme uzmanı, endokrinolog, psikiyatr/psikolog ve obezite cerrahından oluşan tecrübeli bir ekip tarafından analiz edilmesi ve uygun tedavinin önerilerek takibe alınması gerekliliğidir.”
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?