The American Journal of Cardiology’nin Ekim sayısında yayımlanan güncel bir çalışmanın verileri iyi kolesterol olarak bilinen yüksek yoğunluklu lipoprotein (HDL) kolesterol düzeylerinin artırılması ile diyabet hastalarında kalp krizi ve inme riskinin azaltılabileceği ve bunun kalp krizi riskinin azaltılmasında önemli bir strateji olabileceğini gösteriyor. Geniş ölçekli çalışmalardan biri olan gözleme dayalı bu çalışmada, 30.000’den fazla diyabet hastasının tıbbi kayıtlarından yararlanan araştırmacılar, HDL kolesterol düzeyi düşen hastalarda kalp krizi ve inme riskinin daha yüksek olduğunu saptadı.
Araştırmacılar, kalp hastalıklarına daha yatkın olmaları nedeniyle, çalışma kapsamında diyabet hastalarını inceledi. 2008 yılında yayımlanan Framingham Kalp Çalışmasında diyabet hastalarının yaşam boyu kalp hastalığına yakalanma riskinin, diyabetik olmayan kişilere kıyasla, %87 daha yüksek olduğu bulunmuştu. Günümüzde kötü kolesterol olarak bilinen düşük yoğunluklu lipoprotein (LDL) kolesterol düzeyinin düşürülmesi ile kalp hastalığı riskinin azaltılabileceği yaygın olarak bilinirken, HDL kolesterol ve kalp hastalığı arasındaki ilişki kesinlik kazanmamıştır.
Portland Kaiser Permanente Sağlık Araştırma Merkezi araştırmacılarından Dr. Gregory Nichols, yaptıkları çalışmada HDL kolesterol düzeylerinin artırılmasının kalp krizi riskinin azaltılmasında önemli bir strateji olabileceğini bulduklarını belirtti. Dr. Nichols, kalp hastalıklarına yatkın olduğu bilinen diyabet hastaları için bu bulgunun ümit verici olduğunu ve HDL kolesterol düzeyinin artırılması ile bu hastalarda riskin azaltılabileceğini açıkladı.
Çalışma, 2001-2006 tarihleri arasında Oregon, Washington ve Georgia’da Kaiser Permanente Sağlık Araştırma Merkezinde diyabet dosyası bulunan 30.067 hastanın katılımı ile gerçekleştirildi. Bu hastaların HDL kolesterol düzeyleri 6-24 ay arasında en az iki kere ölçülmüştü. Hastaların %61’inin HDL kolesterol düzeylerinde anlamlı bir değişikliğe rastlanmazken, %22’sinde düzeyler en az 6.5 mg/dL artmış ve %17’sinde düzeyler en az 6.5 mg/dL düşmüştü.
Kolesterol ölçüm sonuçlarını aldıktan sonra, araştırmacılar, kalp krizi veya inme geçirip geçirmediğini öğrenmek üzere hastaları 8 yıla kadar takip etti. HDL kolesterol düzeyleri %8 artan hastaların kalp krizi ve inme olay oranları, HDL kolesterol düzeyleri aynı olan hastalara kıyasla, daha düşüktü. HDL kolesterol düzeyleri düşen hastaların ise, kalp krizi ve inme olay oranı %11 daha fazlaydı. Bu çalışma gözleme dayalı olduğundan, HDL kolesterol düzeylerini değiştirmeye yönelik herhangi bir girişimde bulunulmadı. Hastaların birçoğu LDL kolesterol düzeylerini düşürmek için statin tedavisi alıyordu. Ancak bu hastaların yalnızca birkaçı HDL kolesterol düzeylerini artırabilmişti.
Bu konu üzerinde yapılan araştırmaların sonuçları halen tartışmalıdır. 2009 yılında Archives of Internal Medicine’da yayımlanan bir çalışmada, HDL kolesterol düzeylerinde her 5 mg/dL’lik artışın, kalp krizi riskini %21 oranında azalttığı belirtilirken, aynı yıl British Medical Journal’da yayımlanan 100’den fazla klinik çalışmanın sistematik incelemesi sonucunda HDL kolesterol düzeylerinin artırılmasının kalp krizi veya ölüm riskini azaltmadığı belirlenmiştir.
2011’in ilk aylarında Ulusal Sağlık Enstitüsü, LDL kolesterol düzeylerini düşürmek için statin tedavisi verilen hastaların taşıdığı kalp krizi riskinde herhangi bir azalma olmadığı gerekçesiyle, HDL kolesterol düzeylerini artırmak için yüksek niasin (B vitamini) dozu ile yapılan bir klinik çalışmanın durdurulmasına karar verdi. Niasin, HDL kolesterol düzeylerini artırabilecek olan birkaç seçenekten biri. Ancak, ciltte kızarıklık, kusma, baş dönmesi ve kaşıntı gibi yan etkileri olduğu biliniyor.
Uzmanlar, hastaların HDL kolesterol düzeylerini ilaç kullanmadan da artırabileceğini belirtiyor. Fazla kilolardan kurtularak, beslenme tarzını değiştirerek, sigarayı bırakarak ve egzersizi artırarak HDL kolesterolü artırmak mümkün. HDL kolesterol, damarlardan LDL kolesterolü uzaklaştırıyor ve üretildiği karaciğere tekrar götürüyor ve vücuttan atılmasını sağlıyor. Amerikan Diyabet Derneği, kalp hastalıklarına karşı korunmak için, HDL kolesterol düzeyinin kadınlarda 50 mg/dL’nin; erkeklerde ise 40 mg/dL’nin altında olmaması gerektiğini belirtiyor.
KAYNAK: Change in High-Density Lipoprotein Cholesterol and Risk of Subsequent Hospitalization for Coronary Artery Disease or Stroke Among Patients With Type 2 Diabetes Mellitus. Gregory A. Nichols, Suma Vupputuri, A. Gabriela Rosales. The American Journal of Cardiology, Volume 108, Issue 8, 15 October 2011, Pages 1124-1128 DOI: 10.1016/j.amjcard.2011.05.047
Çalışmanın tam metnine aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz:
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/21985949
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?