Archives of Internal Medicine’da yeni yayımlanan bir meta-analizin sonucuna göre, antihipertansif tedavinin başlıca amacı kalp yetmezliği (KY) riskini azaltmak ise, diüretikler de, ACE inhibitörleri veya anjiyotensin reseptör blokerleri (ARB) kadar etkili sonuçlar veriyor. Çalışmanın baş araştırmacısı Dr. Sebastiano Sciarretta, kalp yetmezliğini önlemede kalsiyum kanal blokerleri, beta-blokerler veya alfa-blokerlerin, diüretiklerden daha az etkili olduğunu belirtti. Daha önce, diüretiklerin hipertansiyonun tedavisinde birinci basamak ilaç olarak kullanılmasına ilişkin çelişkili görüşler mevcuttu.
Roma Sapienza Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi Dr. Sebastiano Sciarretta, yeni kalp yetmezliğini önlemede kalsiyum kanal blokerleri, beta-blokerler veya alfa-blokerlerin, diüretiklerden daha az etkili olduğunu belirtti. Yapılan alt grup analizi, genel bulguların yaş ve cinsiyetten bağımsız olduğunu gösterdi. Dr. Sciarretta ve ark. yaptıkları analizde ilaçların yalnızca yeni gelişen KY üzerindeki etkilerini araştırdı. Analiz sonucunda, KY için başka risk faktörleri taşıyan hipertansif hastalarda, KY’nin önlenmesinde birinci basamak tedavi olarak diüretik ve ACE inhibitörlerinin kullanımını destekleyecek bulgular elde edildi. Bununla birlikte, diüretiklerin diğer kardiyovasküler olayları önleyemeyeceği belirtildi.
Çalışma grubu, 1997 ila 2009 yılları arasında seçilmiş, randomize kontrollü çalışmalarda antihipertansif ilaç stratejileri ve plasebonun ikişer ikişer karşılaştırmasında Bayesian network meta-analizi yönteminden yararlandı. Çalışmalara katılan 220.000’den fazla hastada hipertansiyon veya hipertansiyonun eşlik ettiği yüksek KV riski vardı. Kalsiyum kanal blokerlerine kıyasla, hem ACE inhibitörleri hem de diüretikler, kalp yetmezliği başlangıcı olasılık oranında anlamlı düzeyde azalma gösterildi. (0.71’e kıyasla 0.86).
Çalışmanın yazarlarından Dr. Lutz Frankenstein (Heidelberg Üniversitesi, Almanya), beta-bloker ve alfa-blokerler haricindeki tüm aktif tedavilerin, plaseboya kıyasla KY’nin önlenmesinde etkili olduğunu açıkladı. KY’nin önlenmesi antihipertansif tedavilerin tek amacı olmadığından ve ilaç seçimini etkileyen tek faktör olmadığından, bu iyi bir gelişme olarak yorumlandı.
Farklı ilaç sınıflarını inceleyen Dr. Frankenstein, mevcut koroner kalp hastalığı olanlarda beta-blokerlerin KVH olay riskini azaltabileceğini; ancak genel riski azaltmadığını belirtti. Diğer bulgular ise, kardiyoselektif beta-blokerlerin KY olaylara karşı koruyucu olduğunu; ancak kardiyoselektif dışı beta-blokerlerin koruyuculuk özelliği olmadığını gösterdi. Kalsiyum kanal blokerleri ise, inmenin önlenmesinde etkili olabilir. Diüretikler de, diğer ilaçlara kıyasla renal kanser riskini azaltabilir. Mevcut bulgular ışığında, araştırmacılar tedavinin temeline yani hastalara odaklanılması ve eşlik eden hastalıklara, meevcut tedavilere ve kişisel tercihlere karşı risk ve yaşam kalitesi açısından birinci basamak tedaviye önem verilmesi gerektiğini belirtti.
Diğer stratejilere kıyasla diüretik bazlı tedavi ve plaseboya kıyasla antihipertansif stratejilerin kalp yetmezliği başlangıcı olasılık oranı
Kıyaslama
Olasılık oranı (%95 CrI*) – Güven aralığı
Plaseboya kıyasla strateji
Diuüretik: 0.60 (0.47-0.73)
ACE inhibitörü: 0.72 (0.59-0.84)
Anjiyotensin reseptör blokeri: 0.76 (0.62-0.90)
Kalsiyum kanal blokeri: 0.84 (0.68-0.99)
Beta-bloker: 0.88 (0.64-1.13)
Diğer stratejilere kıyasla diüretik bazlı tedavi stratejisi
ACE inhibitörü: 0.83 (0.69-0.99)
Anjiyotensin reseptör blokeri: 0.78 (0.63-0.97)
Kalsiyum kanal blokeri: 0.71 (0.60-0.86)
KAYNAK: Antihypertensive treatment and development of heart failure in hypertension. A Bayesian network meta-analysis of studies in patients with hypertension and high cardiovascular risk. Sciarretta S, Palano F, Tocci G. Arch Intern Med 2011; 171:384-394. The difficult task of finding the best antihypertensive agent. Frankenstein L. Arch Intern Med 2011; 171:394-395.
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/21059964
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?