Diş gıcırdatma, olarak ta bilinen bruksizm uzmanlara göre Türkiye’de her 10 çocuktan üçünde görülüyor. Çoğu zaman uykuda yaşandığı için geç fark edililen diş gcırdatması, reflüden, barsak parazitlerine kadar pek çok hastalığın habercisi. Bruksizmin tedavi edilmediğinde uyku bozuklukları, dişlerde çürüme ve çene yapısında bozulmalar gibi bir çok soruna neden olabiliyor. Bruksizmi tetikleyen en önemli faktör strestir. Bu nedenle soğuk ve güneşsiz günlerin etkisiyle stres ve depresyonun arttığı kış döneminde diş sıkma ve gıcırdatma sorunu daha sık görülüyor. Bruksizmin en yaygın tedavisi dişlerin birbirine değmesini engelleyen silikon gece koruyucusudur. Ancak diş koruyucusu ile sonuç alınamayan durumlarda uygulanan botoks yöntemi sayesinde bruksizm, 6 ila 9 ay boyunca sorun olmaktan çıkıyor.
Protetik Diş Tedavisi Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Umut Güler ve Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Şeyda Eren; yetişkenlerde ve çocuklarda diş gıcırdatması (bruksizm) nedenleri ve tedavisi hakkında kapsamlı bilgiler verdi:
İçindekiler
Bruksizm (diş gıcırdatma, diş sıkma) genellikle uyku esnasında oluşan güçlü çene hareketlerinin neden olduğu çeneleri sıkma, dişleri gıcırdatma sorunu olarak tanımlanıyor. Prof. Dr. Ahmet Güler, şu bilgileri verdi: “Diş gıcırdatma rahatsızlığını tetikleyen faktörlerin başında stres geliyor. Bu nedenle gün ışığının azaldığı, gecelerin uzadığı, stresin ve depresyonun tırmanışa geçtiği kış günlerinde diş gıcırdatma sorunu daha sık görülüyor.”
Stres kaynaklı diş gıcırdatma dişlere ciddi zararlar veriyor
Bruksizm, çene eklem problemlerine yol açan diş gıcırdatma ve diş sıkma alışkanlığıdır. Genellikle geceleri uyku sırasında görülen bu rahatsızlık, bazı kişilerde güçlü çene hareketleri yüzünden gün içerisinde de ortaya çıkabilir.
Diş sıkma alışkanlığının iki ana nedeni vardır. Bunlardan ilki stres; ikincisi ise kapanış bozukluğudur. Stresli gün geçiren kişilerde uyku sırasında bilinçsizce ortaya çıkan diş sıkma hareketi, dişlere ve vücudun baş boyun gibi bölgelerine de zarar verir. Stres, en çok çene kaslarını etkiler.
Bruksizme neden olan en önemli etkenlerin başında stres gelir. Ancak stres dışında aşırı sinirli, hassas, titiz bir yapıya sahip olmak; dişlerin sıralanışındaki bozukluklar ve yanlış yapılmış dolgu ve kaplamalar da bruksizm sebepleri arasında yer alır. Toplumumuzda da sıklıkla görülen bu rahatsızlıktan çoğu zaman hastanın kendisinin de haberi olmamaktadır.
Ağız ölçüsü alınarak oluşturulan ve dişlerin birbirine değmesini engelleyen silikon gece koruyucusu, bruksizmin en yaygın önleme şekillerinden biridir. Gece koruyucusunun tek başına yeterli olmadığı durumlarda, stres terapisi, kas gevşetici ilaç uygulaması, hatalı yapılmış dolgu ve kaplamaların yenilenmesi gibi ek tedavilere gidilebilir.
Tüm bu tedavilerden netice alınamadığı durumlarda ise en etkili yöntem botoks tedavisidir. Bu yöntemde yanağın alt kısmında bulunan çiğneme kasına botoks yapılarak kastaki stres kaldırılabilir ve istenmeyen kasılmalar yok edilebilir. Etkisi 6-9 ay boyunca süren botoks uygulamasının sonunda kişi, diş sıkma alışkanlığından kurtulabilir.
Bruksizmde erken teşhis çok önemlidir. Çünkü süre geçtikçe dişlerde ve çevre dokularda geri dönüşümsüz hasarlar oluşabilir. İleri vakalarda dişlerin ağız içinde görünen kısımlarının tamamen aşınıp alt yüz yüksekliğinin azalır. Hastalarda yüz asimetrileri ve estetik sorunların ortaya çıkar. Kişilerin önemsemediği bu rahatsızlık ciddiye alınmazsa, tüm dişlerin tamamen kaybına bile yol açabilir.
İmplant tedavisi planlanan hastaların bu tedaviden önce mutlaka diş sıkma sorununun çözümlenmesi gerekir. Aksi takdirde, buruksizm hastalarında, aşırı ve dengesiz kuvvetlere maruz kalınması nedeniyle implantlar çok kısa bir sürede kaybedilebilir.
Halk arasında diş gıcırdatması olarak bilinen bruksizm uzmanlara göre Türkiye’de her 10 çocuktan üçünde görülüyor. Çoğu zaman uykuda yaşandığı için geç fark ediliyor hastalık, reflüden, barsak parazitlerine kadar pek çok hastalığın habercisi. Bruksizmin tedavi edilmediğinde uyku bozuklukları ve dişlerde çürümeye neden olabileceğini söyleyen Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Şeyda Eren, çocuklarda diş gıcırdatma nedenleri ve tedavisi hakkında şu bilgileri verdi:
Çocuklarda diş sıkma ve gıcırdatma çok sık karşılaşılan problemlerden biridir. Türkiye’ de yaklaşık her 10 çocuktan üçü diş gıcırdatma sorunu yaşıyor. Ailelerin oldukça sık olarak şikâyette bulunduğu konulardan birisi de çocuklarının uyku sırasında, bazen de gün içerisinde dişlerini gıcırdatmasıdır. Diş gıcırdatma farklı nedenlere bağlı olabilir.
Diş çürükleri, boğaz enfeksiyonları, barsak parazitleri, duygu durum bozuklukları gibi rahatsızlıklar çocuklarda diş gıcırdatmaya neden olabilir. Bunların yanında çocukların günlük yaşadıkları stres ve kişisel sıkıntılar da bağlı olabilir. Diş gıcırtmasıyla beraber ağızdan su akma ve sabah kalktığında boğazda yanma varsa reflünün varlığına işarettir.
3 ila 7 yaş arasındaki çocuklarda diş gıcırdatma sorunu daha sık görülebilir. Bunun nedeni bu dönemde okul, kreş dönemi başlar dolayısıyla çocuğun dış ortama uyum surecidir. Bu nedenle oluşabilen stres diş gıcırdatmasına neden olabilir, bunun yanı sıra bu dönemde dışarıda abur cubur yeme ve fast fooda yönelim artabilir, bu sebeplerden oluşan barsak parazitleri veya reflü sorunu oluşabilir.
Dikkat eksikliği-hiperaktivite bozukluğu olan çocukların en önemli sorunu beynin çok hızlı düşünmesi ve beynin hızına vücudun erişememesidir. Bu da kendini çeşitli hızlı atipik davranışlarla ortaya koyabilir. Diş gıcırdaması da bunlardan birisidir.
Çocukların dişlerini gıcırdatması dişlerde aşınma ve çürüklere, uyku bozukluklarına, çene sıkma sonucu çene eklemlerinde aşınma ve yapı bozukluğuna neden olabilir.
Çocuklarda diş gıcırdatma sorunu tespit edildiği zaman, öncelikle bu hastalığın altına yatan nedenlerin detaylı bir şekilde araştırılması, diş gıcırdatmanın neden oluştuğunu bulmak önemlidir. Çocuğun diş gıcırdatma nedeni paraziter hastalıksa yani barsakta oluşan parazitler nedeniyle oluşmuşsa dışkı tahlili yapıldıktan sonra antiparaziter tedavi uygulanmalı ve tedavi 6 ay sonra tekrarlanmalıdır.
Eğer neden ağız-diş sağlığı ile ilgili bir sorunsa diş hekimine başvurarak uygun tedaviyi başlamak gerekmektedir. Sebep reflü ise çocuğun beslenme programının yeniden düzenlenmesi gerekir. Mesela; yatmadan 2 saat önce beslenmeyi kesmek, yatak başını 45 derece yükseltmek, çikolata, soda, kola ürünleri tüketmemek gibi önlemlerdir. Eğer bu önlemler yeterli olmazsa antireflü tedavi başlanmalıdır.
Özellikle dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu gibi altında psikolojik problemlerin yattığı durumlarda, hangisine daha çabuk ulaşabiliyorsak, psikolog, pedagog, çocuk psikiyatrisi gibi uzmanlara başvurmak, gerekli tedaviyi başlamak gerekmektedir.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?