Menopoz öncesi hormonal aktiviteler, kadınları kalp hastalıklarından önemli ölçüde korumaktadır. Ancak bu hastalıkların birden değil, zaman içinde ortaya çıktığı unutulmamalıdır. Dolayısıyla gençlikte alınacak önlemler, menopoz döneminde karşılaşılacak sorunların hiç ortaya çıkmamasını sağlamaktadır.
Kadınların hamilelik öncesi kalp muayenesi yaptırması önemlidir çünkü bu dönemde vücudun ve kalbin yükü artmaktadır. Artan bu yük nedeniyle kalp kapağında daha önceden oluşmuş olan problemler ciddi boyutlara gelebilir. Hamilelik söz konusu olmasa yaşam boyu kalp kapağına müdahale gerekmeyecek olan kadınlar, hamilelik sonrasında kapaklarda bozulma ile birlikte bu ameliyatı olmak zorunda kalabilirler. Bu nedenle hamilelik öncesinde ekokardiyografi ile kalp kapakları kontrol edilmelidir.
Türkiye’de hangi sosyoekonomik gruptan olursa olsun kadınların yükü her zaman daha fazla olmaktadır. Evdeki yüklerin paylaşılmaması, iş hayatındaki zorluklar, geç evlenmek ve ileri yaşlarda çocuk sahibi olmak gibi nedenlerle kadınlar daha fazla gerginlik yaşayabilmektedir. Kadınlarda menopoz döneminde görülen Broken Heart Syndrome (kırık kalp sendromu), stresle birlikte aniden kalp yetersizliğine yol açmakta, kalp deforme olmakta ve bir anda pompa yapamaz hale gelmektedir. Bu sorun yaklaşık bir aylık tedavi ile çözülebilmektedir.
Her vücudun taşıyabileceği bir kilo vardır. Bunun üzerine çıkıldığında vücudun yapısında bozulmalar başlamakta; kan basıncı ve kolesterol yükselmekte, damar sertliği oluşmakta ve hastalıklar ortaya çıkmaktadır. Fazla kilo; horlama ve uyku apnesi (uykuda solunumun duraklaması) başta olmak üzere sabah yorgun uyanma, hormonal bozukluklar, tansiyonun yükselmesi gibi kalbi yoran birçok hastalığı peşi sıra getirmektedir. Bu nedenle ideal kiloya inilmese bile kilo vermede ısrar edilmeli, birkaç kilonun verilmesinin bile sağlık için büyük önem taşıdığı unutulmamalıdır.
Kalp damar hastalarının beslenmesine çok dikkat etmesi gerekmektedir. Kolesterolü ve kan şekeri yüksek olanların aşırı tuz tüketmesi, hastalığın ilerlemesine sebep olmaktadır. Akdeniz mutfağı denilen beslenme modeli kalp hastaları için en idealidir. Etin, balığın, tavuğun en sağlıklısını yemek; sıvı yağ ve özellikle zeytinyağını tercih etmek; karbonhidrat tüketimini meyve şekeri olarak yapmak; meyve sebzeyi mevsiminde ve organik tüketmek; rafine şekerden uzak durmak; ekmeğin kepekli, çavdarlı ve tam buğdaylı olanlarını tercih etmek gerekmektedir. Kolesterol ilaçlarının da kesinlikle kullanılması önemlidir.
Egzersizin makul sürelerle yapılanı kalp için gerekli ve faydalı olurken, fazlası kalbi zorlamaktadır. Aşırı egzersiz yapan kişilerin kalbinde “sporcu kalbi” denilen ve fazla yüklenmeden oluşan yıpranma, büyüme, deforme olma, kapaklarda bozuklukların gelişmesi gibi durumlar söz konusu olabilmektedir. Bu nedenle çok fazla yarışma ve mücadele içermeyen sporlar herkese tavsiye edilir.
Hiçbir sorun yokken ani ritim bozuklukları ve çarpıntılar, eforla gelen göğüs ağrısı, çabuk yorulma ve baş ağrısı ile birlikte sürekli tansiyon yüksekliği (15/9 ve üzeri) söz konusu ise bir kardiyoloji uzmanı ile görüşülmesinde fayda vardır. Kadınlarda göğüs adalelerinde, memede oluşabilen ve boyun-omuz kireçlenmelerine ait ağrılar sık görülür, hatta karıştırılabilir. Ancak kalp ağrısı farklı bir karakter gösterir; egzersiz ile ortaya çıkar ve dinlenme ile kaybolur. Yürürken, merdiven çıkarken ortaya çıkıp, dinlenince 5-10 dakika içinde geçiyorsa bu ağrının önemsenmesi gerekmektedir.
Tüm kadınların kalp damar hastalığına karşı 40’lı yaşlarda kardiyoloji kontrollerine başlamaları ve hamilelik öncesi ekokardiyografi çektirmeleri gerekmektedir. Eğer genetiğinde kalp hastalığı varsa;
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?