Erken doğum bebeklerde pek çok kalıcı soruna neden olabilir. Solunum sıkıntısı, kalıcı görme veya işitme kaybı gibi bebekte çok ciddi tablolar oluşturabilen erken doğum %12 gibi yüksek bir oranda görülüyor. Ülkemizde her yıl yaklaşık 1 milyon 200 bin doğum olduğu düşünülürse, bu yılda 100 bin annenin erken doğum yaptığı anlamına geliyor. Erken doğuma yol açan pek çok faktör var ve bunlardan birisi de depresyon. Hamilelik döneminde depresyonun mutlaka tedavi edilmesi gerekir. Çünkü depresyon anne sağlığını olumsuz etkilemesinin yanı sıra bebekte ciddi sorunlar yaratıyor.
Günümüzde kadınların %40’ının yaşamlarının bir döneminde depresif bir süreç yaşadıkları tahmin edilmektedir. Hamilelerin %15’inin de depresif olduğu kabul ediliyor. Bir grup araştırmacının 2009 yılında dünyada saygın tıp dergilerinden biri olan Human Reproduction da yayınladıkları çalışmalarında; depresyon açısından değerlendirdikleri 791 kadından, depresif bulguları olanların normal popülasyona göre 1.9 kat daha fazla erken doğum yaptıklarını ortaya koyduklarını belirttiler. Ayrıca depresyonun şiddeti arttıkça erken doğum riskinin buna ek olarak 2 kat daha arttığını ifade ettiler.
Lİ ve arkadaşları araştırma sonucunda; depresif bulguları olup erken doğum yapan kadınlarda aynı zamanda eğitim düzeyinin düşüklüğü, infertilite öyküsü, şişmanlık ve stresli olaylara daha yaygın rastlandığı vurguladılar. Depresyonun erken doğum riskini hangi mekanizma ile artırdığı henüz. Araştırmacılar stresin hormonlar, bağışıklık sistemi ve diğer faktörler üzerindeki etkileri nedeniyle erken doğuma yol açabileceğini belirtiyorlar. Diğer taraftan depresif hamileleri erken doğum riskine iten kötü beslenme ve daha sık sigara içimi gibi eşlik eden faktörleri de hafife almamak gerekiyor.
Erken doğuma neden olan çeşitli risk faktörleri bilinmekle birlikte hangi anne adayının erken doğum yapacağının kesin olarak tahmin edilemez. Kadının risk faktörlerini taşıması mutlaka erken doğum yapacağı anlamına gelmiyor. Risk faktörleri sadece bu olasılığın arttığına işaret ediyor. Ancak yine de erken doğum riskine karşı tedbiri hiçbir zaman elden bırakmamak gerekiyor.
– Daha önce erken doğum yapanlar,
– İkizler, üçüzler gibi çoğul hamileliği olanlar,
– Rahim veya rahim ağzı ile ilgili bazı anormallikleri bulunanlar.
– Ayrıca yaşam alışkanlıkları ve tıbbi risk faktörleri de erken doğum nedeni olabiliyor.
– Yaşam alışkanlıkları: Sigara içmek, alkol kullanmak, stres, uzun süre ayakta kalmayı ya da ağır kaldırmayı gerektiren işlerde çalışmak, bazı toksik etkenlere maruz kalmak ve düzenlik hamilelik takibi yaptırmamak erken doğum nedeni olabiliyor.
– Tıbbi risk faktörleri: Üriner enfeksiyonlar, cinsel yolla bulaşan hastalıklar, diyabet, yüksek tansiyon, preeklampsi, pıhtılaşma bozuklukları, vajinal kanama, bebeğe ait bazı doğumsal anormallikler, IVF gebelikleri, çok zayıf veya şişman olmak, hamilelikler arasındaki sürenin 6-9 aydan kısa olması, 17 yaşından küçük ya da 35 yaşından büyük hamile kalmak da erken doğuma yol açabiliyor.”
Depresyon nedir? Neden olur? Belirtileri, türleri ve tedavisi
Erken doğuma karşı bebeğin yaşama şansını artırmak için 24-34. haftalar arasında başvuran anne adayına 48 saat süre ile steroid uygulamaları yapılabildiğini belirten Doç. Dr. Bildirici, “Bu dönemde gerekirse steroid uygulamaları tamamlanıncaya kadar sancıları durdurmaya yönelik tedaviler uygulanıyor. Eğer sorun idrar yolu enfeksiyonu uygun bir antibiyotik tedavisine başvuruluyor. Bu tedaviler sayesinde de yenidoğan bebeğin yaşama şansı yarı yarıya artıyor” dedi.
Erken doğumların %50’sinden fazlası hiçbir risk faktörü olmayan anne adaylarında ortaya çıkıyor. Bu nedenle erken doğumların tamamen ortadan kaldırılması pek mümkün gözükmese de riskler azaltılabiliyor.
Hamilelik öncesi danışmanlık,
İdeal kiloda hamile kalınması gerekiyor,
Düzenli hamilelik takibi yaptırılması gerekiyor,
Ağız ve diş sağlığına önem verilmesi gerekiyor,
Sigarayı ve alkolden mutlaka uzak durulması gerekiyor,
Kafeinli içeceklerin azaltılması,
Günde en az 8 bardak su içilmeli,
Mümkünse günde 6 saatten fazla ayakta kalınmamalı,
Ağır kaldırmaktan sakınılmalı,
Daha önce erken doğum öyküsü olan gebelikler de mutlaka perinatologa başvurulmalı,
Genital sistem ve idrar yolları enfeksiyonlarına karşı önlem alınmalı
Solunum sıkıntısı,
Ölümcül olabilen respiratuar distres sendromu,
Kafa içi kanamalar,
Bağırsak problemleri,
Hayatı tehdit eden enfeksiyonlara yatkınlık,
Yenidoğan sarılığı,
Yeterince gelişmemiş organ ve organ sistemleri,
Artmış serebral palsi (spastisite) riski,
Uzun süre yoğun bakım gerekliliği,
İlerleyen dönemde öğrenme ve gelişimsel problemler.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?