Depresyon, diyabetin hem sonucu hem de risk faktörü

Kategori: Depresyon, Diyabet, Psikiyatri / Nöroloji Print

23 Paylaşım

Archives of Internal Medicine’da yayımlanan bir çalışmaya göre, diyabet, depresyonun hem risk faktörü hem de sonucu olabilir. Araştırmacılar, depresyon ve diyabet arasındaki çift yönlü ilişkinin bir varsayıma dayandığını söylese de, yeni yapılan çalışmaya göre diyabet hastalarının %29’unda depresyon görülüyor. Boston, Harvard Halk Sağlığı Okulu’ndan Dr. An Pan ve meslektaşları, çalışma kapsamında 1996 yılında yaşları 50-75 arasında değişen 65.381 kadın ve erkek erişkinde diyabet ve depresyon ilişkisini araştırdı. Katılımcılara tıbbi öyküleriyle ve sağlık durumlarıyla ilgili bir anket verildi ve 2006 yılına kadar her iki yılda bir anket tekrarlandı.

Depresyon semptomları bildirilen ve bir hekim tarafından depresyon tanısı konarak antidepresan kullanan hastalar “Depresyon” kategorisinde değerlendirildi. Yeni başlayan diyabet tanısı konmuş kadınlara ise, semptomları, tanısal testler ve tedavilere ilişkin ek bir anket verildi. 10 yıllık takip süresince 2844 kadına tip 2 diyabet, 7415 hastaya ise depresyon tanısı konduğu ortaya çıktı. Depresyon riski taşıyan hastaların oranı %17 iken, bu hastalarda fiziksel aktivite ve beden kitle indeksi (BMI) gibi diğer risk faktörlerini değerlendirdikten sonra diyabet gelişme oranı yüksekti. Antidepresan kullanan hastaların %25’i diyabet gelişme riski taşıyordu.

Depresyon nedir? Neden olur? Belirtileri, türleri ve tedavisi

Diğer risk faktörlerini ve duygu-durum bozukluklarını değerlendirdikten sonra, diyabet hastalarının %29’unda depresyon görüldü. İnsülin tedavisi gören hastaların taşıdığı depresyon riski %53’tü. Araştırmacılar, 55.000 Amerikalı kadının katıldığı ve 10 yıl süreyle takip edildiği bu çalışmadan elde edilen sonuçların, depresyon ve diyabetin birbirleriyle ilişkili olduğunu ve bu ilişkinin hastalığın derecesine bağlı olduğunu gösterdiğini bildirdi. Araştırmacılar, aradaki ilişkinin sosyo-demografik özelliklerden ve beslenme ve yaşam tarzı değişikliklerinden bağımsız olduğu sonucuna vardı.

Çalışma sonuçları, fiziksel aktivite ve BMI gibi yaşam tarzı faktörlerinin depresyon ve yeni diyabet ile kısmen ilişkili olduğunu, ancak risk faktörleri değerlendirildikten sonra da bu ilişki anlamlı olduğu için, depresyonun diyabet üzerinde kilo ve hareketsizlikten başka bir etkisi olabileceğini de ortaya koydu. Bununla birlikte, çalışma sonuçları diyabetin stres ile ilişkili olabileceği fikrini de şu nedenlerden dolayı destekledi: depresyon, diyabetin veya diyabet tedavisinin doğrudan neden olduğu biyokimyasal değişikliklerden kaynaklanıyor olabilir veya depresyon, diyabetin verdiği sıkıntılardan ve yaşamı felç eden sonuçlarından meydana geliyor olabilir.

Araştırmacılar farklı popülasyonlarda yapılacak bir başka çalışma ile bu ilişkinin doğrulanması gerektiği ve depresyon ve diyabetin özellikle orta ve ileri yaşta ve bilhassa kadınlarda sıkça görüldüğü sonucuna vardı. Araştırmacılar, doğru kilo yönetimi ve düzenli egzersiz gibi yaşam tarzı değişiklikleri ile her iki hastalık riskinin azaltılabileceğini hatırlattı.

KAYNAK: Co-author Dr. Ascherio received a grant from the National Alliance for Research on Schizophrenia & Depression. Co-author Dr. Lucas received a postdoctoral fellowship from the Fonds de recherché en santé du Quebéc. Depression may be both consequence of and risk factor for diabetes. Archives of Internal Medicine