Okul çocuklarının dengesiz, yetersiz veya aşırı beslenmesi sonucunda; büyüme ve gelişme geri kalır, bu gerilik büyüme dönemi bitinceye kadar telafi edilmezse erişkinliğe yansır ve bu çocuklar boyca kısa, zayıf ve güçsüz birer yetişkin olurlar. Buna ek olarak enfeksiyon hastalıkları sık ve ağır seyreder, özellikle kız çocuklarında menstrüasyonun da etkisiyle demir yetersizliği anemisine sık rastlanır, ergenlik döneminde kalsiyumun yetersiz tüketimi ileriki yaşlarda osteoporoz riski oluşturmaktadır. Aşırı ve dengesiz beslenme sonucunda şişmanlık ileriki yaşlara yansır ve yüksek tansiyon, kan yağlarında artış, kalp damar hastalıkları, şeker hastalığı gibi kronik hastalıklara zemin hazırlar.
Yapılan çalışmalarda, yetersiz ve dengesiz beslenen öğrencilerinin dikkat sürelerinin kısaldığı, algılamalarının azaldığı, öğrenmede güçlük ve davranış bozuklukları çektikleri, okul devamsızlık sürelerinin uzadığı ve okul başarılarının düşük olduğu ortaya konmuştur. Aileler çocuklarının yalnızca okul başarılarıyla değil onların büyüme ve gelişmelerini izleme ve sağlıklı beslenme davranışları geliştirmeleriyle de yakından ilgilenmeli ve kendi beslenme alışkanlıklarıyla da örnek olmalıdırlar.
Okul çağında çocuk okulda verilen bir beslenme hizmeti yoksa genellikle öğle yemeklerini ev dışında yemek zorundadır. Okulda yemek yeme davranışı arkadaşlarından etkilenebilmektedir. Okulda yemek çıkmıyorsa, kantinde karın doyurmak zorunda kalan veya bunu tercih eden çocuklarda yanlış beslenme alışkanlıkları gelişmektedir.
Yapılan birçok çalışmada, son zamanlarda çocuk ve adolesanlar başta olmak üzere her yaş grubunda abur cubur besinlerin tüketiminin arttığı belirtilmiştir. Çocukların enerji alımlarının bir kısmı abur cubur besinlerden gelirken, bu tür besinler daha çok öğle vaktinde tüketilmektedir. Gazlı içecek, meşrubat gibi içecekler, patates kızartması, cips, şekerleme ve dondurma çocuklar tarafından en çok tüketilen abur cubur besinlerdir. Bu besinlerin tüketimini azaltmak için iyi planlanmış bir beslenme eğitimi programı ile birlikte uygulamada da okul içerisinde satışa sunulan gıda maddelerinin beslenme ihtiyaçlarını karşılayıcı ve sağlıklı beslenme alışkanlıklarının kazanılmasına temel teşkil edici nitelikte olması gerekmektedir. Okulda beslenme hizmeti verilmiyorsa çocuğa mutlaka beslenme çantası hazırlanmalıdır.
Okula götürülen beslenme çantasının dört besin grubunda bulunan besinlerden seçilerek hazırlanması yeterli ve dengeli beslenmenin sağlanması için önemlidir. Beslenme çantasında kolay taşınabilecek kuru gıdalar, yanında içecek en uygun seçimdir. Yeterli ve dengeli beslenmeyi sağlayan bir sandviçte haşlanmış yumurta, peynir, ızgara köfte, haşlanmış et-tavuk grubu besinlerinden seçilen herhangi bir besin yanında mevsime uygun, iyi yıkanmış, taze sebze ve meyveler bulunmalıdır. Bunların yanında beslenme çantasında fındık veya ceviz bulunması da çocuğun beslenmesini enerji, protein ve mineraller açısından destekler. İçecek olarak ise okul kantininden alınacak olan ayran veya sütün tercih edilmesi sağlıklı bir seçim olacaktır.
Beslenme sonradan kazanılan bir davranış biçimidir ve anne karnında başlayan bir süreç olup ilk alışkanlıklar ailenin beslenme modeline göre şekillenmektedir.
Çocuğu ayırmak yerine siz de yanlış beslenme alışkanlıklarınızdan arınıp birlikte sağlıklı beslenme alışkanlığı kazanın. Beslenme eğitimi ne kadar erken başlarsa çocuğun gelişimi, zeka düzeyi ve bağışıklık sistemi de o denli güçlenir. Aile olarak;
Çocukların anne babadan sonra en çok örnek aldıkları kişiler öğretmenleridir. Öğrencilere temel beslenme bilgilerinin verilmesi, öğrenilen bilgilerin davranışa dönüştürülmesi, yanlış beslenme alışkanlıklarına zamanında müdahale edilmesi ve beslenme davranışları ile örnek olma konusunda öğretmenlere de önemli sorumluluklar düşmektedir. Öğretmenler;
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?