D vitamini eksikliği hem osteoporoz hem de erken menopoz için ciddi bir risk faktörü

Yazan Hatice Pala Kaya
2 Kasım 2020  |   Kategori: Güncel / Literatür, Kadın Hastalıkları Print

D vitamini eksikliğinin pek çok sağlık sorunu yanında erken menopoz için de ciddi bir risk faktörü olduğunu söyleyen Düzen Sağlık Grubu Radyoloji Birimi Sorumlusu Uzm. Dr. Filiz Yenicesu, başta genetik faktörler olmak üzere, coğrafi açıdan zor şartlar, beslenme bozukluğu, daha önce geçirilmiş jinekolojik operasyonlar, radyoterapi almış olmak ve sigara içme nedenlerine dayalı olarak, Türkiye’de kadınların dünya ortalamasına göre daha erken menopoza girdiğini söyledi. Medikal Akademi Ankara Temsilcisi Hatice Pala Kaya’nın sorularını yanıtlayan Uzm. Dr. Filiz Yenicesu, menopoz yaşının dünya ortalamasının 51, Türkiye’de ise 46 olduğunu kaydetti.

40 yaş altında görülen menopozun “erken menopoz” olarak tanımlandığını ve bunun için erken tanı koymanın önemli olduğunu dile getiren Uzm. Dr. Yenicesu, “Menopozla birlikte vücutta büyük değişiklikler olur. Adetlerde düzensizlik, sinirlilik hali, sıcak basması gibi belirtiler olduğunda kadın doğum kliniğine başvurmak menopoz saptamak için gerekli testleri yaptırmak önemlidir. Başta östrojen olmak üzere hormon düzeyinin saptanması, mamografi kontrolü ve osteoporoz açısından Kemik-Mineral Yoğunluk ölçümü testlerinin yapılması gerekir. Menopozun 2-4 yıl süren pre-menopoz döneminde tanınması, menopoz konusunda bilgi sahibi olma, yaşam kalitesinin yükseltilmesi ve kadının yaşadığı olumsuzlukların azalmasını sağlayacaktır” dedi.

Menopoz nedir? Ne zaman başlar? Belirtileri ve tedavisi

D vitamini eksikliğinin, hem erken menopoz, hem de osteoporoz için ciddi bir risk faktörü olduğuna işaret eden Uzm. Dr. Filiz Yenicesu, erken menopoza girilmesiyle osteoporoz gelişiminin, kardiovasküler hastalıklara yatkınlığın arttığını, ruhsal sıkıntılar, kollajen doku bozuklukları ortaya çıkabildiğini kaydetti.

Uzm. Dr. Filiz Yenicesu, menopoz ve osteoporoz gelişimine yönelik şu bilgileri verdi: “Menopozun ilk 3 yılında kemik dokusunun %25-30’u erir. Bu döneme hazır olmak ve erken tanıyarak önlem almak, kemik erimesi hızının azaltılmasına yardımcı olur. Kemikte yapım ve yıkım hücreleri aynı anda çalışır. Yaklaşık 25-30 yaşlarına kadar kemikte yapım hücrelerinin etkisi fazladır.

Bu yaşlardan sonra yıkım hücreleri daha etkili olmaya başlar. Kalsiyum ve D vitamini eksikliği yıkım hücrelerin etkisini daha da ağır olmasına neden olur ve kemik erimesi, daha sonra da kemik kırıkları oluşur. Kemik Mineral Yoğunluğu ölçümü osteoporozu tanımada altın standart test yöntemidir. Dexa yöntemi ile bel ve kalça ölçümlerinin alınması, vücudun genel olarak kemik yoğunluk durumunun saptanmasını sağlar.”

Kemik erimesi menopoz sonrası artar

Menopoz sonrası österojen hormonunun azalmasının kemik yıkımını artırdığını vurgulayan Uzm. Dr. Filiz Yenicesu, D vitamini alımının azlığı, beslenme bozukları ve egzersiz yetersizliğinin kemik erimesini arttırıcı nitelikte olduğunu hatırlattı. Uzm. Dr. Yenicesu, “Osteoporoz kemik dokusunun kaybı ve zayıflaması demektir, bunun sonucunda kemik kırıkları meydana gelir ki bu da çok ciddi sağlık sorunu ve yaşam konforunun bozulmasına neden olur” bilgisini verdi.

Osteoporoz (kemik erimesi) nedir? Nedenleri, belirtileri ve tedavisi

Kemik erimesinden korunmak için tavsiyeler

Uzm. Dr. Filiz Yenicesu, kemik erimesinden korunmak için şu tavsiyelerde bulundu: “Haftada en az 3 gün 30 dakikadan fazla yürüyüş, kaslara izometrik etkisi ve kasların da kemik dokusunun yapıcı hücrelerine mikro uyarılar yapması sonucu kemik yapımı artışına neden olduğu gibi, kemik dokusunun dayanıklılığını artırarak kemik yıkımının da azalmasına neden olur. Yürüyüşün gün ışığında yapılması ise D vitamini almamız nedeniyle kemik yapımının daha da artmasına neden olur.

Beslenme önerisi ise menopoz öncesi günde 400 İU, menopoz sonrası günde 600 İU D vitamini aldığımıza emin olmamız gerekir. Bunun en güzel çaresi en azından kollarımızın iç kısmını 20-30 dakika gün ışığından yararlandırmaktır.

Meme kanserinin genç yaşlarda görülme sıklığı giderek artıyor

Kemik metabolizması için kalsiyumun da çok önemli bir element olduğunu biliyoruz. Günde yaklaşık 1000 mg kalsiyum almamız gereklidir. Günde üç kap süt ürünü bu miktarda kalsiyumu gıdalarla almak açısından yeterlidir. Bir bardak süt, bir tas yoğurt, bir bardak ayran, kalın bir dilim peynir gibi yiyeceklerden 3’ünü tüketiyorsanız normal durumlarda yeterlidir. Tüketemiyorsanız o zaman dışarıdan kalsiyum takviyesi alabilirsiniz ama her durumda önceden kemiklerinizin durumu ile ilgili doktorunuzla görüşmeniz ve kemik yoğunluk testi yaptırmanız uygun olur. Sigara içiyorsak bırakmayı önerebiliriz.”

YAZIYI PAYLAŞ

YORUMUNUZ VAR MI?

guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Araç çubuğuna atla