COVID-19 antikor testi toplum bağışıklığının belirlenmesi için çok önemli

Yazan Hatice Pala Kaya
2 Temmuz 2020  |   Kategori: Güncel / Literatür, Sağlık Gündemi Print

Sağlık Bakanlığı’nın verdiği izinle artık özel sağlık kurumlarında da talep eden kişilere SARS-CoV- 2 antikor testleri yapılmaya başlandı. COVID-19 için geliştirilen antikor testleri, kişinin daha önce enfeksiyonu geçirip geçirmediğini ve bağışıklık sisteminin virüse cevap verip vermediğini öğrenmek için yaptırılabilecek. Bununla birlikte enfekte olmuş ancak semptom göstermemiş kişilerin belirlenmesi için de antikor testlerine başvuruluyor. Antikor testinin toplum bağışıklık oranlarının belirlenmesi için çok önemli olduğunu söyleyen Düzen Sağlık Grubu İmmünoloji Birim Sorumlusu Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Tutku Taşkınoğlu, testlerle olası plazma donörleri için de veri tabanı oluşacağını belirtti. Medikal Akademi Ankara Temsilcisi Hatice PALA KAYA’nın sorularını yanıtlayan Uzm. Dr. Tutku Taşkınoğlu, antikor testleri hakkında güncel bilgiler verdi. 

COVID-19 hastalarında virüs nasıl tespit edilir?

Uzm. Dr. Taşkınoğlu: Şu anda iki test FDA tarafından onaylanmıştır; PCR ile RNA tespiti veya antijen testi. Moleküler testler olarak tanımladığımız PCR (polimeraz zincir reaksiyonu) testlerinde virüsün genetik materyali yani RNA’sı araştırılır. Test, nazofarenks, burun veya boğaz sürüntü örneğinde, balgam, bronkoalveolar lavaj sıvısı veya tükürük kullanılarak yapılabilir.

Antijen testlerinde de nazofarenks, burun veya boğaz sürüntü örneklerinde virüse ait protein parçalarının yakalanması hedeflenir. PCR ile karşılaştırıldığında, antijen testleri daha az duyarlı ve spesifiktir. Yanlış negatif ve pozitif sonuçlar alma olasılıkları daha fazladır. Ülkemizde rutin kullanımda PCR testi kullanılmaktadır. Antijen testleri tercih edilmemektedir.

COVID-19 antikor testi nedir?

Uzm. Dr. Taşkınoğlu: Antikorlar, vücudumuza bir şekilde giren bakteri ve virüsler gibi yabancı maddelerin proteinlerini (antijenler) tanıyarak yok etmek için bağışıklık sistemimiz tarafından üretilen immünoglobulinler olarak da bilinen proteinlerdir. Antikorlar, antijenleri bağışıklık hücreleri tarafından imha için işaretler ya da doğrudan hedefler ve yok eder. Bu süreç spesifiktir. Belirli bir antikor, bir kilit ve anahtar mekanizmasına benzer bir şekilde karşılık gelen antijenini tanır ve ona bağlanır.

Serokonversiyon ise belirli bir antijene karşı kanda saptanabilir antikorların gelişmesidir. Semptomların başlamasından sonra enfeksiyonlara karşı serokonversiyon oluşması 1-2 hafta sürer. COVID-19 antikor testleri, hastalığın etkeni olan SARS-CoV-2’ye karşı gelişen spesifik antikorların varlığını tespit etmek için yapılır. Serum veya plazma örneklerinden çalışılan testin farklı çalışma metotları vardır.

Antikor nedir, ne işe yarar? Testi, bağışıklık ve koronavirüs tedavisine etkisi

Antikor testinin temel yöntemi, hedeflenen antikorların spesifik viral proteinlerine (antijenler) spesifik olarak bağlanıp bağlanmadıklarının tespitine dayanır. Antikor testlerinin doğru yorumu kullanılan antijenin özgüllüğüne bağlıdır. Antijenler patojene (virüse) spesifik değilse, çapraz reaksiyon olasılığı artar ve test sonuçlarının güvenilirliği azalır. SARS-CoV-2’nin 3 tip spesifik antijeni antikor tayininde kullanılabilir;

1-Spike Proteini (S proteinleri), konakçı hücrelere bağlanan ve virüs girişine aracılık eden benzersiz, yüzey proteinleridir. S1 ve 2 olmak üzere 2 tiptir.
2- Nükleokapsid (N proteini), enfeksiyonda yapısal ve yapısal olmayan roller oynayan temel bir RNA bağlayıcı proteindir. N proteini SARS-CoV-2’nin viral kapsidini oluşturur.
3- Reseptör Bağlanma Alanı (RBD) S1 proteininin SARS-CoV-2 için insan reseptörü olan anjiyotensin dönüştürücü enzim 2’yi (ACE2) bağlayan kısmını temsil eder.

Bugün piyasada bulunan COVID-19 antikor testleri için kullanılan metotlar temelde antikor-antijen bağlanmasını saptamak için kullanılan, Enzyme-Linked ImmunoSorbent Assay (ELISA), Electrochemiluminescence İmmunoassay Analyzer (ECLİA) ve lateral flow testleridir. Antikor testinin doğru yorumu, antijen özgüllüğünün yanı sıra tespit edilen antikor tipine de bağlıdır. SARS CoV-2 antikor tayininde 3 farklı tip (IgA, IgM, IgG) antikor tayini yapılır.

IgM, IgG, IgA ve total antikor miktarı COVID-19 antikor testlerinin birincil hedefleridir. SARS-CoV-2’ye karşı antikorların zamansal kinetiğini tanımlamak için araştırmalar hala devam etmektedir. IgM enfeksiyona karşı oluşan ilk antikordur, IgA da erken dönem enfeksiyonlarında pozitif bulunabilen antikorlardır. IgA öncelikle mukozal yüzeylerin korunmasından sorumludur ve serum, mukozal sekresyonlar, tükürük, gözyaşı, ter ve anne sütünde bulunabilir. İkisi içinde semptomlar başladıktan sonra 4-11. günlerde %50-70 oranında pozitif sonuçlar alındığı bilinmektedir.

IgG, en küçük ve en bol miktarda dolaşan antikordur. Total antikor miktarının yaklaşık %80’ini oluşturur. Mikroorganizmaların doğrudan nötralizasyonunda rol oynarlar. En spesifik ve uzun ömürlü izotip olan IgG, enfeksiyon sonrası bağışıklığın kurulmasında kilit bir oyuncudur. IgG antikoru geç dönem enfeksiyonlarında (semptomlar başladıktan sonra 11-24. günlerden sonra) farklı kitlerde yaklaşık %98.6-100 oranında pozitif sonuçlar alınmaktadır. IgM tipi antikorlar bir süre sonra kaybolur.

IgG ise şu ana kadar bilinen verilere göre 7-8 haftadan daha uzun süre varlığını sürdürmektedir. IgA, IgM ve IgG antikor testleri, kullanılan kitlerin verilerine göre COVID-19 için % 95’ten fazla özgüllüğe sahiptir.

Antikor testi ne kadar doğrudur?

Uzm. Dr. Taşkınoğlu: COVID-19 antikor testlerinin doğruluğu, enfeksiyonun başlama zamanı ile testin yapıldığı zaman arasındaki süre, antijen spesifikliği ve analiz edilen antikor tipleri gibi birçok faktöre bağlıdır. Pozitif ve negatif prediktif değerler, yani çalışılan testin başarısı, test performans özelliklerine (özgüllük ve duyarlılık) ve hastalık prevalansına bağlıdır. Düşük COVID-19 hastalığı prevalansı olan bölgelerde, serolojik testle yanlış pozitif sonuç riski, mükemmel özgüllükle bile daha yüksektir. Bu nedenle, enfeksiyon oranının dikkate alınması gerekir ve tekrar testi, düşük hastalık prevalansı olan popülasyonlardaki sonuçları doğrulamak için yararlı olabilir.

Korona virüs ile ilgili yanlış bilgilere dayalı panik, virüsten çok daha tehlikeli!

Genelde tarama testlerinde bağışıklık kontrolü yapılmak istendiğinden IgG tipi antikorlar kullanılır. Pozitif bir IgG antikor testi, muhtemelen kişinin bir süre önce SARS-CoV-2 ile enfekte olduğu, virüsle karşılaştığı anlamına gelir. Ama kişinin şu anda COVID-19 enfeksiyonu geçirdiğinden emin olmamız için yeterli değildir.

Virüs ile karşılaşılmış olduğunu gösterir. Süre hakkında bilgi vermez. <6 günden önce %65.5, 7-13günler arasında %88.1, >14günden sonra %100 güvenilir olduğu kabul edilmektedir. Geçirilmiş enfeksiyon lehine yorumlanabilir ama bunun için klinik bilgiler, varsa semptomlar bilinmeli, IgA, IgM düzeyleri ve akciğer BT mutlaka değerlendirilmelidir.

Bağışıklık sistemi genellikle enfeksiyondan 1-3 hafta sonra antikor üretmeye başladığından, virüs ile karşılaşmadan kısa bir süre sonra yapılan bir test, kandaki antikorları tespit edemeyebilir. Bu durumda hasta olsanız veya virüsle karşılaşmış olsanız dahi testiniz yanıltıcı bir şekilde negatif bulunabilir. Ek olarak, yanlış pozitif veya yanlış negatif sonuçlar elde etme olasılıkları vardır. Yanlış pozitif sonuç, bir kişinin antikor testinde pozitif olarak test edildiği, ancak kanda antikor bulunmadığı anlamına gelir.

Benzer şekilde, yanlış negatif sonuç, kanda saptanabilir antikor seviyelerine sahip olmasına rağmen, antikor testinde negatif sonuç alındığı anlamına gelir. Enfeksiyonu prevalansının çok düşük olduğu toplumlarda yanlış pozitif sonuç alma olasılığı daha yüksektir. Yanlış pozitif sonuçların nedeni genelde çapraz reaksiyon dediğimiz etkileşimdir. SARS-CoV-2 ile benzer antijen yapısına sahip virüslere (diğer koronavirüsler, SARS-CoV ve MERS-CoV) karşı antikor pozitifliklerinin de yakalanabilme ihtimalidir.

Covid-19: Koronavirüs testleri, tedavisi ve aşı çalışmaları

COVID-19 antikor testleri SARS-CoV-2 için spesifik olacak şekilde tasarlanmıştır. Ama diğer koronavirüslerle (cCoV) çapraz reaksiyon özellikle çocuklarda ve 65 yaş üstünde gözlenebileceği düşünülmektedir. Çocukların %60-75’inde bir veya daha fazla cCoV’ye karşı antikorlar vardır ve 50 yaşın üzerindeki yetişkinlerin %90’ında 4 cCoV’lerin tümüne karşı antikorlar bulunduğu düşünülmektedir.

Neyse ki, SARS-CoV-2 ve cCoV’lerin antijenleri arasında yaklaşık %21-34 benzerlik vardır.  SARS-CoV-2’nin yakın akrabası kabul ettiğimiz SARS-CoV ile N proteinleri için %90 ve S proteinleri için %77 benzerlik vardır. Diğer benzeri MERS-CoV ise N proteinleri için %49 ve S proteinleri için %33 amino asit özdeşliğini paylaşır. Bu veriler, seroloji testlerinin özgüllüğünü arttırmak için S protein antijenlerinin kullanılmasının değerini vurgular.

Antikor testlerinin faydaları nelerdir?

Uzm. Dr. Taşkınoğlu: Bir kişi bir antikor testinde pozitif bulunur ancak hastalıkla ilişkili semptomları yoksa, o sırada bir enfeksiyona sahip olma olasılığı çok azdır. Bununla birlikte, antikor testinde negatif bir sonuca sahip olmak, mevcut bir enfeksiyon olasılığını ne yazık ki dışlamaz. COVID-19 enfeksiyonu geçirmiş kişilerde, kandaki antikorların varlığının viral reenfeksiyon olasılığını azaltabileceğini; bununla birlikte, bu antikorların uzun vadeli fayda sağlayıp sağlayamayacağı, bizi ne kadar koruyacağı henüz net değildir.

Sigara dumanı koronavirüsü hava partikülleri ile taşıyıp, bulaştırabilir!

Antikor testi, toplum bağışıklık oranlarının belirlenmesi ve sürü bağışıklığı geliştiren popülasyonun tanımlanmasında özellikle önemlidir. Ek olarak, son zamanlarda COVID-19 enfeksiyonundan iyileşmiş olanlardan plazma donörlüğü için destek almamızı sağlayabilir.

SARS-CoV-2 Nötralize edici antikorlar nedir?

Uzm. Dr. Taşkınoğlu: Nötralize edici antikorlar (NAb), bir virüse karşı üretilen ve konakçı hücrelere viral girişi bloke eden IgG izotipinden oluşan bir antikor alt kümesidir.

Yaygın seroloji analizleri ile tespit edilen antikorların SARS-CoV-2’yi nötralize edip edemediğini nasıl belirleyebiliriz?

Uzm. Dr. Taşkınoğlu: Nötralize edici antikorlar klasik olarak Plak Azaltma Nötralizasyon Testleri (PRNT’ler) kullanılarak tespit edilir. Bununla birlikte, PRNT’ler canlı virüs kullanımını gerektirir ve SARS-CoV-2 için biyogüvenlik seviye 3 (BSL3) tesislerinde gerçekleştirilmelidir. Ayrıca, bu tür testler yapmak zor ve zaman alıcıdır. Alternatif olarak, SARS-CoV-2 başak (S) proteinini eksprese eden Psödotipli Veziküler Stomatit Virüsü (VSV) kullanılarak BSL2 nötralizasyon testleri geliştirilmiştir.

Şu anda, bu testlerin sadece akademik kurumlarda ve araştırma laboratuvarlarında kullanılabildiği görülmektedir. Yeni bir çalışmada Çin’de, hafif hastalığı olan (yoğun bakım ünitesine kabul edilmeyen) hastanede yatan 175 hastadan alınan numunelerde antikorları nötralize etmek için test etmek amacıyla SARS-CoV-2’nin S1, S2 veya RBD’sini ifade eden Pseudotipli VSV kullanıldı. Sonuçlar, nötrleştirici antikorların semptom başlangıcından 10-15 gün sonra saptanabildiğini, ancak titrelerin numuneler arasında oldukça değişken olduğunu gösterdi.

Bazı durumlarda nötralize edici antikorlar üretilirken, hastaların % 6’sında hiç NAb gelişmedi ve % 30’unda sadece düşük titrede NAb gelişti (> 1: 500).  Birkaç ek çalışma SARS-CoV-2 antikor testleri ile tespit edilen antikorlar ve nötralize edici etki arasında bir korelasyon olduğunu göstermiştir ancak veriler başlangıç niteliğindedir ve çok az hasta değerlendirilmiştir.

Havuz ve denizde de Covid-19 bulaşma riski var! Sosyal mesafe en az 4 metre olmalı!

Bütün bu veriler ele alındığında, herkesin SARS-CoV-2’ye karşı nötrleştirici antikorlar geliştirmeyeceğini düşünebiliriz. Nötrleştirici antikorlar geliştirilirken, tam olarak koruyucu olup olmadıklarını, tam koruyucu bağışıklığa sahip olmak için hangi titrelerin gerekli olduğunu veya titrelerin ne kadar devam edeceğini hala bilmiyoruz. Bu acil soruların cevaplarını belirlemek için daha fazla bilgiye ihtiyaç vardır.

COVID-19 Antikor testi ne zaman kullanılmalıdır?

Uzm. Dr. Taşkınoğlu: Antikor testinin birincil uygulaması, daha önce SARS-CoV-2 ile enfekte olmuş kişilerin tanımlanmasıdır. Bu bilgi, epidemiyoloji ve seroprevalans çalışmalarına rehberlik etmek ve temas izlemeyi kolaylaştırmak için kullanılabilir.
Antikor testleri ayrıca potansiyel plazma donörlerini tanımlamak ve aday aşılara karşı bağışıklık tepkisini değerlendirmek için de kullanılabilir. Son olarak, antikor testlerinin, daha sonra hastalık seyri sırasında ortaya çıkan RT-PCR negatif hastalarda COVID-19 tanısına yardımcı olma potansiyeli vardır.

COVID-19 Seroloji testi ne zaman kullanılmamalı?

Uzm. Dr. Taşkınoğlu: Antikor testi, akut veya yeni COVID-19 vakalarına tanı koymak için kullanılmamalıdır.

YAZIYI PAYLAŞ

YORUMUNUZ VAR MI?

guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Araç çubuğuna atla