Dünyada en yaygın hastalıkların başında gelen kalp hastalıklarında sıkça uygulanan stend ve by pass uygulaması konusunda Türk doktorlarının 6 bin kişi üzerinde yaptığı son araştırma JAMA Internal Medicine’da yayınlandı. Bilimsel yayınlar alanında prestijiyle bilinen JAMA Internal Medicine’da yayınlanan araştırma, by-pass ameliyatı sonrasında ölüm oranının stent takılan hastalara göre belirgin olarak daha düşük olduğu ortaya çıkardı. Amerikan Forbes dergisinin de haber yaptığı araştırmaya göre, stent takılan hastaların kalp krizi geçirme riski, by-pass hastalarına kıyasla yüzde 42 daha yüksek.
Kardiyoloji ve kalp damar cerrahisi alanında son 10 yıldır ‘‘stent mi daha iyi, by-pass ameliyatı mı daha iyi’’ tartışması vardı. Stentlerin daha iyi olduğunu öne süren bilimsel çalışmalar olduğu gibi, by-pass ameliyatının daha iyi olabileceğini düşündüren bilimsel araştırmalar da mevcuttu. Yeni araştırmanın sonucuna göre, by-pass ameliyatları ve stentlerin uzun dönem sonuçları incelendiğinde, by-pass ameliyatı sonrasında ölüm oranının stent takılan hastalara göre belirgin olarak daha düşük olduğu ortaya çıkıyor.
Acıbadem Üniversitesi öğretim üyeleri Prof. Dr. Cem Alhan, Prof. Dr. İlke Sipahi ve Prof. Dr. Sinan Dağdelen’in dışında ABD’den de Kalp Damar Cerrahisi Uzmanları Dr. Hakan Akay ve Dr. Arie Blitz’in de aralarında olduğu bir ekip tarafından yapılan araştırma, ilgi çekici. Araştırmanın nasıl yapıldığı, bu sonuçlara nasıl ulaşıldığı konusunda merak edilen soruları yanıtlayan araştırma ekibinden Prof. Dr. Cem Alhan ve Prof. Dr. İlke Sipahi, şu bilgileri verdi:
Şimdiye kadar by-pass mı stent mi iyi tartışması sürüp gitti. Bu yeni araştırmanın fikri nereden doğdu?
Prof. Dr. Cem Alhan: Aslında son 10 yıldır bu alanda bazı araştırmalar yapılmıştı. Bu çalışmaların her birinde yaklaşık 1000 kişilik veya daha ufak hasta grupları ele alınmıştı. Ancak bilim her zaman, az hasta sayısından değil, çok hasta sayısından elde edilen verilerin elde edilmesiyle sağlıklı sonuçlara ulaşabilir. Hali hazırdaki bu araştırmaların esas bir yıllık sonuçları açıklanıp yayınlandığından; uzun dönem sonuçlarını göstermemesi açısından çok da sağlıklı değildi. Biz çalışmamızda toplam 6 çalışmaya dahil edilmiş 6000’in üzerinde hastanın verilerine ulaşarak analizlerimizi yaptık.
Prof. Dr. İlke Sipahi: By-pass stentten daha eski bir tedavi yöntemi ve 1970-80’lerde kullanıma girerek popüler hale geldi. O dönemde rakibi olan herhangi bir tedavi yöntemi yoktu. Yani etkili kolesterol ilaçları yoktu, anjiyo keşfedilmişti ama yaygınlaşmamıştı, balon ve stent hiç yoktu. Yani o devirde kalp damar tıkanıklığının tedavisinde uygulanan tek etkili yöntem by-pass cerrahisiydi. Daha sonra 1980’lerde balon, 90’larda stentle birlikte tıp dünyasında çok büyük bir heyecan oluştu. By-pass ameliyatının göğüs kemiğinin kesilmesini gerektirmesine karşılık, stentin kasıktan ve hatta son zamanlarda koldan da uygulanabilmesi bu yöntemleri by-pass’ın aleyhine daha çekici hale getirdi. Yapılan kısıtlı bilimsel araştırmaların sonucu da by-pass ameliyatı ve stent uygulaması arasında ölüm oranlarında belirgin bir fark olmayabileceğini gösterdiğinden stentlere olan ilgide büyük patlama yaşandı. Öte yandan bu araştırmalar genellikle sadece 1 yıllık takip sonuçlarını sunuyordu ve hasta sayıları yeterince yüksek değildi. Kendi aramızda tartışırken bu sınırlamaların üstesinden gelebilecek böyle bir araştırma yapmaya karar verdik. Meta-analiz dediğimiz bir yöntem kullanarak, 6 bilimsel araştırmanın ortalama 4 yıllık hasta sonuçlarını bir yıl gibi bir süre içinde analiz ederek kendi araştırmamızı tamamladık.
Araştırmanın sonucunda hangi verilere ulaştınız? Bu verilerde yeni olan neydi?
Prof. Dr. İlke Sipahi: Daha önceki çalışmalarda hasta sayısı az olduğundan dolayı, 6 araştırmadaki toplam hasta sayısını değerlendirmeye alıp analiz ederek; hasta sayısının eksik olmasından kaynaklanan sorunu gidermiş olduk. Hastaların ortalama 4 yıllık sonuçlarına baktığımızda şunları tespit ettik:
– Tüm hastaların verilerini değerlendirdiğimizde, ölüm oranlarında çok ciddi bir fark olduğunu; by-pass ameliyatı olan hastaların stent takılan hastalarla kıyaslandığında 4 yıldaki ölüm oranlarının göreceli olarak yüzde 27 oranında azaldığını gördük. By-pass ameliyatı ve stent takılan hastalar arasında, kalp krizi geçirme konusunda da dramatik bir fark vardı. Çünkü stent takılan hastaların kalp krizi geçirme riskinin by-pass hastalarına kıyasla yüzde 42 daha yüksek olduğunu tespit ettik. By-pass ameliyatı ve stent işleminden sonra, yeniden bir işlem geçirme oranının by-pass ameliyatı olan hastalarda yüzde 71 oranında daha düşük olduğunu bulduk.
– Kısacası araştırmamızın sonucunda her ne kadar by-pass ameliyatı esnasında hastanın göğüs kemiği kesilerek büyük bir ameliyat yapılıyor olsa da, uzun dönem sonuçların yüz güldürücü olması, yaşam süresini uzatması ve kalp krizlerinden korunmada büyük avantaj sağladığını gördük.
Bu araştırma hekimlik pratiğinizde neleri değiştirecek?
Prof. Dr. İlke Sipahi ve Prof. Dr. Cem Alhan: Bu araştırmadan sonra bizim hekimlik pratiğimizde önemli bazı değişiklikler oldu. Artık birden fazla damarının tıkandığını gördüğümüz hemen her hastada önce by-pass yapılmasını öneriyoruz. Ulaştığımız bu dramatik sonuçların dünyadaki tedavi kılavuzlarını da etkileyeceğine inanıyoruz.
Şunu da söylemeden geçemeyeceğiz: Her ay bilimsel dergilerde binlerce makale yayınlanıyor. Ancak birkaç tanesi tüm dünyada ciddi şekilde yankı buluyor. Yaptığımız araştırmanın Forbes gibi bir dergide, neredeyse makalemizin uzunluğu kadar bir ölçüde yayınlanmış olmasından da araştırmamızın önemini anlayabiliriz. Günümüzde kalp hastalıkları sadece ABD’de değil, ülkemizde de ölüm nedenleri arasında birinci sırada yer alıyor. Dünyanın en önemli hastalığını araştırıyoruz. Bu çalışmanın sonuçları sayesinde, insanlar kalp hastalığından kolay kolay ölmeyecek, ömürleri uzayacak, kalp krizinden çok daha iyi korunacaklar.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?