Küçük yaşta başlayan skolyozun genellikle devam ettiğini söyleyen Uzm. Dr. İlker Garipoğlu, “Skolyozun ilerlemesini belirleyen en önemli faktör çocuğun fiziksel gelişim hızıdır. Her 100 çocuktan 3’ünde çocukluk çağı skolyozu görülebilir, kalçaların asimetrisi, sırtta kaburgaların bir tarafta daha fazla kıvrılmış olması, bir omuzun daha alçak seyirli olması gibi dış görünümde erkenden göze çarpan bulgular ile şüphelenilebilir.” dedi.
Çocuklarda en sık görülen skolyozun nedeni belli olmayan idiopatik skolyoz olduğunu söyleyen Uzm. Dr. İlker Garipoğlu, skolyozun tedavi edilmediği takdirde akciğer ve solunum problemleri, kalp problemleri, yeti kayıpları, nadiren çok ileri deformitelerde omurilik basısı ve felç, ciddi kozmetik ve psikolojik sorunlara yol açabildiğini belirtti.
Çocuklarda skolyozun tedavi şeklini belirleyecek olan kriterlerin hastada var olan skolyoz eğriliğinin ve rotasyonun derecesine ve yerine bağlı olduğunu söyleyen Uzm. Dr. İlker Garipoğlu, “20º’ nin altındaki eğriliklerde fizik tedavi ile egzersiz tedavisi ve ev programı ağırlıklı olarak tercih edilir. 20º’ nin üzerindeki açılarda rijit korse kullanımı yanı sıra fizik tedavi ile konservatif olarak tedavi önerilir. Açı 40 º’ nin üzerinde ise amaç seri alçılama veya rijit korse kullanımı ile 40 º’ nin altına indirmektir. 60 º ve daha yüksek ilerleyici derecelerde ise cerrahi müdahale ve ardından fizik tedavi tercih edilmektedir“ diyor.
Çocukluk döneminde ortaya çıkan skolyozda erken teşhisin önemine vurgu yapan Garipoğlu, erken teşhis edilen vakaların tedavisinin çoğu zaman başarılı olduğunu, aileler tarafından yapılabilecek küçük testlerle skolyozu tespit edilen çocukların en kısa sürede Fizik Tedavi Kliniği’ne başvurmaları gerektiğini sözlerine ekledi.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?