Yenidoğan döneminden çocukluk yaş grubunun tamamlandığı 18 yaşına kadar her yaş grubunda görülebilir. Ancak yaş grubuna göre diyabetin tipi de değişkenlik gösterebilmektedir.
İştahın artması ve çok yemek yenmesine rağmen kilo kaybının olması, çok su içme ve çok idrara çıkma en belirgin bulgular. Daha önce gece uykusundan uyanıp su içme ve idrara çıkma öyküsü olmayan bir çocukta bu şikayetlerin başlaması en tipik şikayettir. Bu dönemde tanı almayan çocuklarda hızlı nefes alıp verme, ağızda çürük elma kokusu, karın ağrısı, bulantı-kusma ve komaya kadar ilerleyebilen ağır bir tablo gelişebiliyor.
Tip 1 diyabet, nedeni halen net bilinmemekle beraber genetik olarak HLA dediğimiz doku grubu yatkınlığı olan bireylerde çevresel faktörlerin de etkisiyle gelişiyor. Yani Tip 1 diyabet için rutinde kullanılabilecek bir risk grubu tanımlamak çok mümkün değil. Ancak son dönemlerde çocuklarda da görmeye başladığımız Tip 2 diyabet için obezite varlığı ve ailede Tip 2 diyabet öyküsü en önemli risk faktörleridir ve obeziteyi engelleyerek tip 2 diyabeti önleyebiliriz.
Tanı anı hem çocuk hem de aile için oldukça travmatik bir dönem ve bunu atlatabilmenin en önemli yolu diyabeti bir hastalıktan daha çok hayatın normal bir parçası olarak görmek. Yani hastalık psikolojisinden bir an önce çıkmak. Burada ailenin yaklaşımı çok önemli, anne-baba bu durumu ne kadar çabuk normalleştirirse çocuklar da o kadar hızlı adapte oluyor. Diyabetin hayatını kısıtlamayacağını ve planladığı hayatına aynen devam edebileceğini bilmek çok önemli. Ayrıca yemek konusunda asla yasak olmadığını sadece düzenli ve belirli miktarlarda beslenmesi gerektiğini kavraması gerekiyor.
Aslında mevcut kantin yönetmeliğine göre okul kantinlerinde hazır meyve suyu, gazlı içecek, cips, çikolata, şekerleme, gofret, hazır kek ve pastaların satışı yasak. Yani diyabetli çocuklar için sakınılması gereken ürünler zaten diğer çocuklar için de uygun değil ve okul kantinlerinde olmamalı. Diğer bir deyişle, kendisinin tüketmemesi gereken ürünleri arkadaşları da tüketmemeli.
Diyabet hastaları için bilimsel beslenme önerileri ve uyarılar
Bu temel mesajı vermek ve anlaşılmasını sağlamak çok önemli. Bu noktada ailenin iş birliği şart yani evde tüm aile bireylerinin zararlı ve sağlıksız ürünleri terk etmesi gerekiyor. Kısacası çocuğa verilen teorik bilgi ile pratik uygulama çelişmemeli. Çocuk doğruyu ve yanlışı kavradığında zaten özenme işi halledilmiş oluyor.
Diyabetli çocukların beslenme saatlerini kendi rutin hayatlarına adapte ediyoruz. Mesela, hafta sonu geç kalkmak istiyorsa veya akşam yemeğini geç yemek istiyorsa insülini ve öğün saatini kaydırabiliyorlar ama bunun öğün atlanmadan yapılması gerekiyor. Eğer bu gecikme istem dışı ise yemek saatine kadar biraz karbonhidrat içermeyen besinler tüketebilmekle beraber çok fazla gecikmeden de kaçınıyoruz. Bu kurallara uyarsak istenmeyen durumlar da görmüyoruz. Ama tabi uzun gecikmeler olduğunda veya ek şikayetler varlığında kan şekeri kontrolü gerekiyor.
Biz diyabetli çocuklarımıza ilk günden itibaren şunu öğretiyoruz: Diyabet hastalık değil, diyabet senin yeni arkadaşın.. En önemli öğreti “normalleştirme”. Bunun dışında hipoglisemi (şeker düşüklüğü) ve hiperglisemi (şeker yüksekliği) durumlarında ne yapması gerektiğini eğer yaşı uygunsa her çocuğun öğrenmesini istiyoruz.
Tip 1 diyabetli çocuklarda kalp hastalığı erken evrede saptanabilir
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?