İnsandan insana tükürük yolu ile bulaşma olduğu için öpücük hastalığı olarak adlandırılan sorunun tıbbi adı “İnfeksiyöz mononükleoz”. Öpücük hastalığının kuluçka dönemi yaklaşık 40 gün ama küçük çocuklarda bu süre 15-20 güne kadar kısalabiliyor. Virüsün bulaştığı kişilerde hastalık tablosunun oluşması kişinin bağışıklık sistemi ile ilgili Bazı kişilerde virüs bulaşmış olsa bile bağışıklık sistemi iyi çalışıyorsa hastalığın klinik bulguları gözlenmiyor. Hastalık küçük çocuklarda (2 yaş altında) hiç belirti vermeden de geçirilebiliyor.
Kan ve kan ürünleri yoluyla da bulaşmanın olabileceğini belirten Dr. Çardak, nadiren hasta kişilerin tükürüğü ile bulaşmış bardak, çatal, kaşık gibi şeylerden de bulaşmanın söz konusu olduğunu söyledi. İlk belirtilerin sıradan bir üst solunum yolu enfeksiyonu gibi olduğunu vurgulayan Çardak, hastalığın seyri hakkında şu bilgileri aktardı: “Halsizlik, boğaz ağrısı, ateş ve boyun lenf bezlerinde büyümeler gözlenir. Bademcikler büyür, boğaz kızarır. Hastaların %30’unda bademcik üzerinde yaygın beyaz renkte iltihap gözle görülebilir. %50 hastada dalak büyümesi, %20 hastada karaciğer büyümesi muayene ile saptanabilir. Yüz ve dudaklarda ödem görülebilir.
Bazı hastalarda tüm vücutta döküntü de gelişir. Ateş çok yüksek olur ve sıradan bir boğaz enfeksiyonuna göre uzun sürer. 7-8 gün yüksek ateş devam (39-39,5) edebilir. Hastalık etkeni bir virüs olduğu için antibiyotik tedavisi burada etkisizdir ve kişi antibiyotik kullansa bile ateşin düşmemesi ve boğaz bulguları öpücük hastalığını akla getirir. Bu hastalığın klinik bulguları “Beta” mikrobuna bağlı boğaz enfeksiyonu ile karışabilir. Bu nedenle ayırt etmek için boğaz kültürü alınmalı beta enfeksiyonu bulunamazsa öpücük hastalığı incelemeleri yapılmalıdır. Nadir de olsa böbrek ve kalp yetmezliği, sarılık, artrit (eklem iltihabı), kansızlık, hepatit, menenjit ve dalak yırtılması gibi çok ciddi klinik tablolar oluşabilmektedir. Hastalık ile ilişkili halsizlik durumu aylarca sürebilir.
Hastalığın tanısı tipik klinik bulgular ve laboratuar testleriyle konduğunu, ateş düşürücü ilaçlar ve yatak istirahatı öneren Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Özlen Kaya Çardak, özellikle dalak büyümesi olan hastalarda dalağın yırtılma riskine karşı yatak istirahatının çok önemli olduğuna dikkat çekti. “Dalak hassasiyet kazandığı için spor faaliyetleri esnasında kolayca yırtılabilir. Anti viral ilaçların öpücük hastalığında etkinliği kesin olarak saptanamamıştır” diyen Çardak, “Öpücük hastalığı bulaşıcı bir hastalık olduğu için bu tanı konan çocuklar okuldan en az 15 gün uzak tutulmalıdır. Şüpheli vakalar bardak, çatal bıçak gibi yemek malzemelerini başkaları ile paylaşmamalıdır. Takibinde dalak büyümesi olanlar dalak normale dönene kadar spor faaliyetlerinden uzak kalmalıdır” uyarısında bulundu.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?