İskemik kalp hastalığı (sessiz göğüs ağrısı) belirtileri ve tedavisi
Çocuklardaki göğüs ağrıları genellikle tam yeri tarif edilemediğinde, ezici tarzda olduğunda, egzersiz sırasında ortaya çıktığında ve göğsün sol tarafından karın boyun ve kol bölgelerine yayılmaya başladığında kalp ile ilişkilendiriliyor. Ağrı hafiflese ya da geçse bile çocuk ağrıdan önceki neşeli haline geri dönemiyor. Vakanın geçmişinde bayılma, bayılacak gibi olma, çarpıntı, önceden geçirilmiş bir kalp ameliyatı hikâyesi veya ailede kalp nedenli erken bir ölüm varsa, uzmanlar bu göğüs ağrısının kalp ile ilgili olabileceği görüşünde.
Şah damarı darlığı, akciğer damarı darlığı, mitral kapak çökmesi, akciğer damar tansiyonu, kalp kasının aşırı gelişmesi, koroner arter problemleri ve kalp enfeksiyonları, çocuklarda görülen kalp sorunları olarak sıralanıyor. Bunlardan en sık görüleni ise kalp zarı iltihaplanması. Kalp zarı iltihaplanmasına virüs, bakteri ve romatizmal hastalıklar ile olabiliyor. Hastaların ağrısı yatmakla artarken, oturup öne eğilme de ise azalıyor.
Çocuklardaki kalp hastalıklarını tespit etmek genellikle elektrokardiyografi ve ekokardiyografi ile mümkün oluyor. Bu hastalıkların tedavisi, takip ve ilaç ile olabileceği gibi, acil ya da yarı acil anjiyografi ve cerrahi müdahalenin gerekeceği durumlar da olabiliyor.
Çocuklarda ekokardiyografi ile tespit edilemeyen kalp rahatsızlıklarına da rastlanıyor. Koroner arterlerin doğuştan veya sonradan oluşmuş nadir anomalilerinden kaynaklı damar hastalıklarının tanısında kan tahlilleri ve anjiyografi gerekiyor.
Ailelerin bütün bu ilgisine ve tıptaki ilerlemelere rağmen televizyonlarda aniden düşen ve ölen çocuklara, gençlere ve hatta sporculara rastlayabiliyoruz. Bu sporcuların bazılarının çok birçok testten geçtikten sonra sahaya çıktığını da unutmamak gerek… Bu hastaların ölüm nedenlerinin göğüs ağrısı veya göğüs ağrısına neden olan kalp hastalıkları olup olmadığı halen tartışmalı bir konudur. Çünkü ani kardiyak ölüm vakalarının geçmişi gözden geçirildiğinde, bu kişilerin morarma, çabuk yorulma, nefes alamama, kilo alamama gibi belirgin şikayetlerinin olmadığı görülür. Bu hastaların çok az bir kısmı ise ani bayılma-ölüm gerçekleşemeden “ritim bozukluğu” tanısı almaktadır. Kısaca “Ani kardiyak ölüm”lerin çok büyük bir kısmı aslında bu üzücü durum yaşanana kadar kendini gizleyen ritim problemlerinden kaynaklanmaktadır.
Ani kardiyak ölüm önceden olmayan semptomların ortaya çıkmasını takiben ilk bir saat içinde gerçekleşen ve bir kalp hastalığına bağlı olan ölüm şeklidir. Bu ölümlerin nedeni kalbin ritim problemleridir. Bu problem aslında doğuştan itibaren kalp ritmi normal olan ancak genetik yatkınlık nedeniyle sonradan riritm bozukluğu yaşamaya başlayan çocuklarda görülür. Bu çocukların genellikle aile ya da akrabalarında bayılma ve ani ölüm hikâyesi vardır. Hasta doğduktan sonra uzun bir süre hiçbir problem yaşamaz ve kalp ritmi normaldir. Ancak bir seferlik yaşayacağı ritim problemi hastayı bayıltabilir ve hatta öldürebilir.
Kardiyoloji nedir? Kardiyolog ne iş yapar? En riskli kalp hastalıkları
Bu hastalıkların tanısı oldukça zordur. Şüphe duyulan hastalar sadece bir poliklinik muayenesi ile değil, 24 saat süren EKG kaydı, hatta 15-20 günlük devamlı EKG kaydı ile incelenir. Çok ciddi şüphe duyulan ve bahsettiğimiz EKG kaydı ile bir hastalık tanısı konamayan vakalar için cilt altına yerleştirilen ve aylarca vücutta kalabilen EKG kaydediciler üretilmiştir. Tanıları çok zor ve bulguları çok dramatik olan bu hastalıklar, neyse ki oldukça nadir görülmektedir. Ancak görüldüğü zaman da çocukların ailelerini tedirgin etmekte ve bu konuda doktorlara danışmaya sevk etmektedir.
Dr. İrfan Oğuz Şahin, ani kardiyak ölüme neden olabilecek hastalık tanınamadığı müddetçe hastanın bu riskten kurtulamayacağını belirtiyor. Tanı net olmadığı müddetçe başlanabilecek koruyucu bir ilaç bulunmuyor. Bu hastalar aldıkları tanıya göre özel kalp pilleri ve ilaçlar ile tedavi ediliyor. Aile hikâyesi olan hastaların tetkiklerinde herhangi bir bulguya rastlanmamış bile olda , dikkatle takip edilmeleri, riskin ağırlığına göre testlerinin geniş ve ısrarcı tutulması hayati önem taşıyor.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?