Çocukluk çağında çok görülen ağrılı ve kanlı dışkılamanın en önemli nedeni olarak gösterilen anal fissür rektum çevresinde oluşan çatlak nedeniyle ortaya çıkıyor. Çocukların makat yapısının henüz erişkine benzer bir olgunluğa ulaşmaması sorunu oluşturan etkenlerin başında geliyor. Prof. Dr. Burak Tander, özellikle anne sütünden ayrılma, ek gıdalara geçiş dönemi ve tuvalet eğitimi sırasında artabilen kabızlıkların da fissürün hazırlayıcısı olabildiğini söylüyor. Prof. Dr. Burak Tander’in verdiği bilgiye göre, kabızlık durumunda sertleşen dışkı, erişkindekinin aksine, küçük çocuklarda makatın belli noktalarına daha fazla basınç yaparak o noktalarda küçük çatlaklara neden olabiliyor. Bu çatlaklar, kabızlık sürerse, tekrar tekrar sert ve basınçlı dışkı ile karşılaşıyor ve bu durumda çatlak büyüyor. Daha da şiddetlenen fissür, her dışkılamada ağrıya neden oluyor.
Çocuklarda beslenme problemleri ve kabızlığa çözüm önerileri
Yaşadığı bu sıkıntılı durumu tekrar yaşamaktan korkan çocuğun dışkısı geldiği halde ağrı nedeniyle tutmaya çalıştığını söyleyen Prof. Dr. Burak Tander, “Dışkı ne kadar uzun süre tutulup bağırsak içerisinde kalırsa, içindeki su miktarı o kadar azaldığı için daha da sertleşiyor. Sonuçta her dışkılama bir öncekinden daha da sert, ağrılı ve kanamalı bir hal alıyor” diyor.
Çocuklarda anal fissürün kendiliğinden geçme ihtimalinin çok düşük olduğuna işaret eden Prof. Dr. Burak Tander, bu nedenle çocukta dışkılama sırasında ağrı duyuyor ya da ağlıyorsa veya dışkısının üzerinde ince bir çizgi şeklinde kan varsa ya da dışkı sonrası kan damlatıyorsa mutlaka fissürden kuşkulanmak gerektiğini söylüyor. Bu durumda vakit kaybetmeden çocuk cerrahisi uzmanını başvurmak gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Burak Tander, sözlerine şöyle devam ediyor: “Öncelikle, çocuğun öyküsü alındıktan sonra makatı muayene edilecek. Fissür saptanırsa, hem mevcut kabızlığı, hem de fissürün kendisini tedavi etmeye yönelik bir plan hazırlanır. Böylelikle, kabızlık ve fissür arasındaki kısır döngü kırılmaya çalışılır.”
Kabızlık tedavisi, çocuğun yaşına ve durumuna göre değişmekle birlikte temel olarak dışkı yumuşatıcı ilaçlar, liften zengin beslenme ve bazı davranış değişiklikleri olarak sıralanıyor. Fissürün kendisinin tedavisinde ise dışkılama sırasında ağrıyı azaltan kremler, makat kenarındaki dışkılamadan sorumlu kasları gevşeten ve rahatlatan sıcak oturma banyoları etkili oluyor. Son yıllarda, fissürleri iyileştirme potansiyeli çok yüksek olan bazı kremler tedavide kullanılıyor.” Prof. Dr. Burak Tander’in verdiği bilgiye göre, özellikle erişkinlerdeki anal fissür tedavisinde kullanılan Botilinum toksini yani Botoks’un çocuklara uygun olmadığı için tedavide yer almıyor.
Kronikleşmeye başlayan ve iyileşmesi geciken fissürlerin tedavisinde ise, öncelikle birden fazla ilaç ve yöntemle kombine tedavi uygulandığını söyleyen Prof. Dr. Burak Tander, cevap alınamayan ve yetersiz kalınan durumlarda ise cerrahi olarak “sfinkterotomi” ameliyatlarıyla dışkılama kaslarını gevşetilmesinin sağlanabildiğini belirtiyor.
Sorunun tekrarlama ihtimalinin olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Burak Tander, önlem almak adına öncelikle kabızlığın tekrar yaşanmaması için çok iyi tedavi edilmesi gerektiğini ve sonrasında da fissürün tamamen iyileştiğinden emin olunması için hekim tarafından kontrol edilmesi gerektiğini söylüyor.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?