Çoğunlukla iyi karaterli olmalarına karşın, özellikle 2 yaşından küçük çocuklarda gelişen İYE’lerin önemli ölçüde morbidite ve hipertansiyon, bozulmuş renal fonksiyon ve kronik böbrek hastalığı gibi uzun dönem medikal problemlere yol açabileceği bilinmektedir. Çocukluk döneminde gelişen İYE’lerin erken tanısı ve müdahalesi ile gelişebilecek sekellerin önüne geçilebilir. Aksi kanıtlanmadığı sürece çocukluk çağı İYE’leri komplike olarak kabul edilmelidir.
İnfant ve bebeklerde (yaş < 2); huzursuzluk, iştahsızlık, beslenmeyi reddetme, kusma, diare gibi non-spesifik semptomlar olabilir. Ancak daha büyük yaşlarda klasik semptomlar görülür. Daha büyük çocuklarda, sık tuvalete gitme dizüri, karın kasık, böğür ağrısı, ateş ± klasik semptomlar görülür. Alt üriner sistem enfeksiyonları için ateş ve böğür ağrısı beklendik bulgular değildir. Pyelonefrit geçiren çocuklarda böğür ağrısı ve ateşe ek olarak alt üriner sistem enfeksiyonlarına ait bulgularda görülmektedir.
Çocuklarda İYE’ler bulundukları bölgeye, atak sayısı ve sıklığına, derecesine, semptomlarına ve komplike olup olmadığına göre sınıflandırılabilir. Bütün bu sınıflandırmaların amacı İYE geçiren çocuğun böbreklerinin zarar görme ihtimalini daha iyi anlamaktır.
Enfeksiyonun bulunduğu bölgeye göre: 1-Alt üriner sistem (sistit). 2-Üst üriner sistem (pyelonefrit).
Ataklara göre: 1-İlk enfeksiyon. 2-Yineleyen enfeksiyon (persistan, re-enfeksiyon).
Tablonun şiddetine göre: 1-Basit İYE. 2-Şiddetli İYE. Basit İYE’de hafif ateş vardır, sıvı alımı iyi, hafif dehidratasyon, tedaviye cevap uyum azlığı vardır. Şiddetli enfeksiyonda 39 derece üstü ateş, devam eden kusma, ciddi sıvı kaybı, tedavi cevabın uyumsuzluk vardır.
Semptomlara göre: 1-Asemptomatik. 2-Semptomatik.
Basit enfeksiyon bulguları; hafif ateş, sıvı alımı iyi, hafif dehidratasyon vardır. Şiddetli enfeksiyon bulguları; 39 derece üstü ateş, devam eden kusma, ciddi sıvı kaybı vardır.
Tanı koymada en önemli aşamlardan bir anamnez ile mevcut enfeksiyon atağının yineleyen bir atak olup olmadığını öğrenmektir. Muayene ile fimozis, labial yapışıklıklar, pyelonefrit buguları ve spina bifida bulgularına bakılmalıdır. Kesin tanı idrar kültürü ile konulmaktadır. Ancak 4 yaşın altında idrar örneğinin alınması güç olabilir. Bunun için idrar toplama torbaları, üretral kateterizasyon ve suprapubik aspirasyon yapılabilir. Laboratuar; TİT, idrar kültürü alınır.
Kültür: Orta akım ve torbalar ile elde edilen idrar örneklerinde >105 cfu/ml , uretral kateter ile alınan örneklerde >104cfu/ml ve suprapubik iğne aspirasyonu ile alınan örneklerde herhangi bir sayıda bakteri üremesi anlamlı kabul edilmektedir.
Çocukluk çağında geçririlen İYE’ler bazı durumlarda görüntüleme yöntemleri ile ileri tetkiki gerekmektedir. İlk basamakta güvenle kullanılabilen ultrasonografi tercih edilmektedir. Ultrasonografi ile böbreklerin parankimi ve hidronefroz düzeyi değerlendirilebilir. Bunu dışında kullanılan görüntüleme yöntemlerinin radyasyon saçması nedeniyle dikkatle seçilmelidir.
Enfeksiyon atağı sırasında bakteriürinin ve semptomların ortadan kaldırılması, renal skar gelişiminin önlenmesi, tekrarlayan İYE gelişiminin önlenmesi, eşlik eden urolojik lezyonların düzeltilmesi.
Tedavide hidrasyon uygulanmalı ve tercihen 3.kuşak sefalosporinler ile parenteral antibiyotik tedavisi başlatılmalıdır. Sefalosporinlere allerjisi olan hastalarda aztreonam veya gentamısın kullanılabilir. Aminoglikozidlerin kullanımı söz konusu olduğunda doz ayarlaması için serum düzeylerinin kontrolü gereklidir. Tedavinin başlangıcında, ilk 24-36 saat, antibiyotik parenteral ugyulanmalıdır. Çocuğun ateşi düştükten sonra oral antibiyotikler ile tedavi 14 güne tamamlanır. Tercih edilen oral antibiyotikler; TMP, co-trimaksazol, oral sefalosporinler ve amoksisilin/klavulunat. Ürolojik anomalileri bulunan olgulara gerekli girişimler yapılmalıdır.
Amprik tedavi bölgesel rezistans paternleri göz önünde bulundurularak yapılmalıdır. Oral ampirik tedavi amacıyla TMP, oral sefalosporinler veya amoksisilin/klavulunat 5-7 gün süreyle önerilmektedir. Hastanın tedaviye uyumu konusunda şüphe var ise tek doz parenteral tedavi ile başlanıp ardından oral antibiyotikler ile devam edilebilir. Tedavi altında komplikasyon gelişmesi halinde hasta hospitalize edlip parenteral tedaviye geçilmelidir.
VUR gibi artmış pyelonefrit riski varlığında rekürren enfeksiyonu önlemek amacı ile düşük doz antibiyotik proflaksisi yapılır; nitrofurontin, Co-TMP, cephalexin, cefaclor.
Antibiyotik | Uygulama biçimi | Yaş | Günlük total doz | Günlük verilme adedi |
Ampisilin | IV | 3-12ay | 100-300mg/kg | 3 |
Ampisilin | IV | 1-12 yaş | 60-150-300 mg /kg | 3 |
Amoksisilin | Oral | 3ay – 12 yaş | 50-100 mg/kg | 2-3 |
Amoksisilin/klavulunat | IV | 3 ay – 12 yaş | 60-100mg/kg | 3 |
Amoksisilin/klavulunat | Oral | 3 ay-12 yaş | 37.5-75 mg/kg | 2-3 |
Sefaleksin | Oral | 3 ay -12 yaş | 50-100mg/kg | 3 |
Sefaklor | Oral | 3 ay-12 yaş | 50-100mg/kg | 3 |
Sefiksim | Oral | 3ay-12 yaş | 8-12 mg/kg | 1-2 |
Seftriakson | IV | 3 ay -12 yaş | 50-100mg/kg | 1 |
Aztreonam | IV | 3 ay -12 yaş | 50-100mg/kg | 3 |
Gentamisin | IV | 3-12ay | 5-7.5 mg/kg | 1-3 |
Gentamisin | IV | 1-2 yaş | 5/mg/kg | 1-3 |
Trimethoprim | Oral | 1-12 yaş | 6 mg/kg | 2 |
Nitrofurantoin | Oral | 1-12 yaş | 1mg/kg | 2 |
Enes Başak
https://www.facebook.com/tipnotlari
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?