Nörolog Dr. Mehmet Yavuz aslında alt ıslatmanın çocuk sağlığı ve hastalıklarında en sık rastlanan problem olduğunu söyleyerek çocuklarda alt ıslatmasının nedenleri ve tedavisi hakkında kapsamlı bilgiler verdi.
Çocuklar mesane kaslarının kontrolünü 2-3 yaşlarına geldiğinde kazanır. Gündüz genellikle 2 yaş civarında, gece ise 4-5 yaşları arasında alt ıslatma sorunu ortadan kalkar. Eğer çocuklar 5 yaşını geçmesine rağmen bedeninde fiziksel bir anormallik olmadığı halde uykusunda istemsizce idrar kaçırmaya devam ediyorsa alt ıslatma sorunundan söz edilebilir. Çocuklarda alt ıslatma sorunu % 80 gece (enuresis nocturna), %5’ i ise gündüz ( enuresis diurna) görülmektedir. Alt ıslatma erkek çocuklarda kız çocuklara oranla daha fazla gözlemlenir.
Ebeveynler çocuklarının tuvalet ihtiyaçlarını kendi kendilerine çözmelerini beklerler. Bilinmesi gereken küçük yaştaki bir çocuğun tüm kas sistemi işleve hazır görünse de çocuğun sinir- kas kontrolü yavaş gelişebilir. Buna tıp dilinde primer enuresis adı verilir. Sinir ve kas kontrolünün yavaş gelişmesinden kaynaklanan bu durum zamanla kaybolur.
Çocuğun duygusal dünyasında gerginliğe neden olan durumlar tuvalet kontrolü oluşan bir çocukta gerilemeye neden olabilir. Yeni bir kardeşin aileye katılması nedeniyle ilgi çekmek için kardeşine özenerek altını ıslatabilir.
Ailenin tuvalet eğitimine zamanından önce başlaması ve bu eğitimi verirken baskıcı bir tutum takınması çocukta korku ve endişeye sebep olur ve çocuğun duygusal dengesini bozar. Tuvalet eğitimi konusunda hiç eğitim verilmemesi de enüresise neden olabilir. Çocuk 2.5 yaşına geldiğinde bu eğitime başlanabilir. Ancak tuvalet eğitime başlamadan önce çocuğun buna hazır olup olmadığı da gözlemlenmelidir.
Ebeveynlerin yanlış tutumları nedeniyle çocukta oluşan davranış bozukluklarının en yaygın nedeni zorlamadır. Tüm çocuklara için geçerli olmasa da tuvalet eğitimi verilirken zorlanan çocukların bazıları, ileride yataklarını ıslatan, enuretik çocuklar olurlar.
Alt ıslatma sorunu ile çocuğun duygusal dünyası arasında bir bağ vardır. Uykuda idrar kaçırma çocuğun duygularını sözlü olarak ifade edememesinin dışa vurumudur. Ailesinden yeterince ilgi ve sevgi göremeyen çocuk altını ıslatarak ilgi alaka beklediğini göstermiş olur. Aşırı ilgi sonucunda da, alt ıslatmayla birlikte çocukta tırnak yeme, parmak emme, bebeksi hareketler ve konuşmalar gözlemlenebilir. Aile içinde huzursuzluk, eşler arasındaki tartışmalar, anneye aşırı bağımlı olma, ailenin kuruyucu tutumu da hastalığın oluşmasındaki nedenler arasındadır.
Bazı çocukların uykusu çok derin olabilir. Gece idrar kaçırmanın önüne çekmek için ebeveynler geceleyin çocuğu uyandırıp tuvalete götürmek isteseler bile uyandıramadıklarını ifade ederler. Çocuğun uykusu derin ise idrar torbası dolsa bile beyne giden habere rağmen tepki veremezler.
Araştırmalara göre çocukta alt ıslatma sorununun başka bir nedeni de genetik faktörlerdir. Tek ebeveyn çocukluğunda aynı problemi yaşadıysa, çocuğunda olma olasılığı %44; hem annede hem babada bu sorun yaşandıysa çocukta görülme olasılığı %77 olduğu gözlemlenmiştir. Enuretik çocuklar içine kapanık, çekingen bir yapıya sahiptirler.
Bu sorun onların sosyal hayatını da olumsuz yönde etkiler. Mesela sürdürmekte olduğu herhangi bir hobi için yatılı bir kampa katılamaz, arkadaşlarının ya da akrabalarının evinde kalamazlar.
Anne babalar çocuklarının bilinçli olarak altlarını ıslattıklarını düşünebilirler. Oysaki çocukların büyük bir çoğunluğu altını istem dışı ıslatır. Bilinçli ya da bilinçsiz eğer bir çocuk altını ıslatıyorsa rahatsız olduğu bir durum var demektir. Alt ıslatma davranışının yaygın olması bunun önemsiz olduğu anlamına gelmez. Eğer çocuk 5 yaşını doldurmasına rağmen hala altını ıslatmaya devam ediyorsa profesyonel yardım almalıdır. Tedaviye başlamadan önce çocuğun motive edilmesi gerekir.
Bunun içinde anne babanın çocukla sıcak bir iletişim kurması, problemin çözüleceğine dair çocuğa güven vermelidir. Her çocuk sabah uyandığında kuru kalmayı ister. Yatağını ıslattığı zamanlarda bu durumdan dolayı sıkıntı ve utanç duyar. Altını ıslattığı için çocuğa bağırmak, hakaret etmek, suçlamak, cezalandırmak ters tepki yaratabileceği gibi özgüven kaybına neden olur. Bu sorunu düzeltmek için su içirmemek ya da gece rastgele saatlerde çocuğu uyandırmak hastalığın tedavisi için kökten bir çözüm değildir.
Sadece yatağın o gece kuru kalmasını sağlar. Kuru kalktığı zamanlarda çocuğu ödüllendirmek, ‘’bunu başarabileceğini biliyordum’’ gibi ifadeler motive edici olacaktır. Başaramadığı zamanlarda ise çocuğa zaman tanınmalı, sabırlı ve sevecen bir tutum içerisinde ‘’bunun üstesinden beraber gelebiliriz’’şeklinde yaklaşılmalıdır.
Çoğu çocuk, altlarını ıslatmaktan, hiç yardım almadan kendi kendilerine kurtulabilir. Çoğu kez, ıslatma sekiz veya dokuz yaşından sonra da çok sık devam ediyorsa, sorun kendi başına geçmez. Yatak ıslatmayı tedavi etmenin birçok yolu vardır. Herhangi bir bedensel sorun olmadığından emin olmak ve idrar torbasının gün boyunca nasıl çalıştığını görmek için bir sağlık profesyoneli çocuğu kontrol etmekle işe başlar. Ardından yatak ıslatma tedavisinde en yaygın olarak kullanılan mevcut birkaç yöntem uygulanır: İdrar torbası eğitimi programları çocuğa sağlıklı bir idrar torbasına sahip olma alışkanlıklarını öğretir.
Bu, çocuğun bol miktarda sıvı almayı ve tuvalete gitmesi gerektiğinde idrar torbasını iyice boşaltmayı öğrenmesi anlamına gelir. Bu da, ıslatmaya neden olan ani dürtüleri azaltır. Çok miktarda idrarı gün boyunca tutmayı öğrenmek, geceleri yatak ıslatmamada her zaman yardımcı olmaz. Çocuk yatağı ıslattığında çalan gece alarmları.
Bunlar çocuğa idrar torbasının dolduğunu hissettiğinde uyanmayı öğretir. Alarm, yatakta veya çocuğun külotunun içinde kullanılır. En iyi sonuç, çocuklar kuru kalmak istediklerinde, çok sık ıslattıklarında, geceleri ana veya babadan yardım aldıklarında ve alarmı birkaç ay boyunca her gece kullandıklarında alınır. Kimi çocuklar alarmı kullanarak bir süre yatak ıslatmazlar ama daha sonra yeniden başlarlar.
Alarmlar bu kötüye gidişten sonra yeniden işe yarayabilir. İdrar torbasının etkinliğini değiştiren veya gece boyunca üretilen idrar miktarını azaltan ilaçlar veya spreyler doktor tarafından verilebilir. Bu ilaçlar, idrar torbasının geceleri daha iyi çalışmasına yardımcı olmak üzere kullanılabilir. İlaçlar yatak ıslatmayı çoğu kez tek başına tedavi edemez. İdrar torbasının işlevi iyileştirilmelidir, yoksa ilaç kesildiğinde yatak ıslatma sorunu yeniden tekrarlayabilir.
Destekleyici tedavi tek başına yeterli olmaz, bu nedenle diğer tedavi yöntemleriyle birlikte kullanılmalıdır.
Alt ıslatmaya sebep olan psikososyal faktörler varsa bu durumun çocukta yarattığı ruhsal sorunların üstesinden gelinmesi için doktorunuz uygun görürse bireysel terapi, oyun terapisi veya aile terapisi önerilebilir.
Alt ıslatma tedavisinde ilaç, çocuğun bu durumuna psikosoyal bir durum eşlik etmekteyse; çocukta kaygı bozukluğu, depresyon gibi hastalıklar varsa tercih edilir. Alt ıslatma sorununda kullanılabilen birçok farklı ilaç tedavisi bulunmaktadır. Bu ilaçlar çocuğun ruhsal durumunu düzelterek, idrar torbasının kapasitesini genişleterek, uyku derinliğini azaltarak ve idrar salınımını azaltan hormonları artırarak etkili olurlar. Toplumda yaygın olarak dile getirilen bu ilaçların kısırlık yaptığı, beyne zarar verdiği, çocuğun gelişimini etkilediği ve bağımlılık yaptığı söylentileri asılsızdır.
Özellikle uyanma sorunu olan çocuklarda en etkili tedavi yöntemidir. Çocuk idrar yaptığı anda alarm çalarak çocuğun uyanmasını sağlar. Etkinliği zaman içinde mesane dolduğunda henüz idrar kaçırmadan uyanmanın öğrenilmesini sağlamasıdır. Tedavide ilk seçeneklerden olabilir. Başarı şansı %65-75 civarındadır. Relaps riski 6 aylık izlemde %15-30 oranındadır. Aile ve çocuğun motive olması şarttır. Her alarm çaldığında çocuk tuvalete götürülmelidir, uzun süreli bir tedavidir. Etkin olmadığını söylemek için en az 6-8 hafta uygulanmalıdır. Eğer cevap alınırsa 3-5 ay tedaviye devam edilmelidir.
Ancak bazı aileler bu sürece uyum sağlayamaz. Uygulaması zor ve özveri gerektiren bir tedavi yöntemidir. En önemli başarısızlık sebebi ailenin uyumsuzluğudur. Aile erin %10-30’u tedaviyi tamamlayamamaktadır.
Özellikle 8 yaş altındaki, uyumlu ve ilgili ailesi olan, mesane kapasitesi yeterli ve noktürnal poliürisi olmayan çocuklarda tercih edilmesi başarı şansını artırır. Tedavinin etkinliğinin az olduğu durumlar genellikle ailenin takibinin yetersizliği, düzensiz ve özensiz kullanma, ailenin konuya aşırı stresli yaklaşımı, hastanın psikolojik durum bozukluğu veya uyumsuzluğu, alarmın sesinin hastayı uyandırmaya yetmemesi, aile düzeninin bozukluğu, ev ortamının yetersizliği veya çocuğun gecede birden fazla ıslatmasıdır.
Tedavi etkin olmasına karşın her aile için uygun olmayabilir. Relaps sonrası tekrar tedaviye başlandığında benzer başarılar elde edilir. Farklı tip alarmların etkinlikleri arasında fark yoktur. Randomize klinik çalışmalarla desteklenen bir tedavi yöntemidir.
Doktor, fizik tedavi uzmanı veya idrar ve aptes tutma danışman hemşiresi gibi çocukların idrar tutamama sorunları hakkında özel eğitim almış bir sağlık görevlisinden yardım isteyin. Bedeninin nasıl çalıştığı ile ilgili olarak çocuğunuzla konuşun. Sorununa neyin neden olduğunu çocuğunuza anlatın. Çocuğunuzla, kendisini iyi hissetmesine yardımcı olacak şeyleri birlikte yapın. Sağlık profesyonelinin tavsiyelerini yerine getirdiğinde çocuğunuzu övün. İdrar tutamama sorunu olan birçok çocuk yeterince su içmediğinden, çocuğunuzun günde beş veya altı bardak su içmesini sağlayın.
Çocuğunuzun içtiği gazlı içecek sayısını azaltmaya çalışın. Çocuğunuzun kuru kalmayı seçmesini destekleyin ve kullandığı tedaviler konusunda olumlu olun. İdrar sorununu kötüleştirebileceği için kabızlığa dikkat edin. Bu sürekli bir sorun ise, tıbbi yardım isteyin. Çocuğunuz yatak ıslatma alarmı kullanıyorsa, çaldığında kalkın ve onun uyanmasına yardımcı olun ve giysilerini ya da çarşafı değiştirin. Tuvalete gitmenin kolay olması için geceleri yeterli ışık olmasını sağlayın. Yardımcı OLMAYAN bazı şeyler de vardır: Yatak ıslatma için CEZA VERMEYİN. Çocuğu arkadaşları veya ailenin önünde UTANDIRMAYIN. Tuvalete gitmesi için çocuğu gece KALDIRMAYIN. Bu, yatak ıslatmalarını bazen azaltır ama, çocuğun kuru kalmayı öğrenmesine yardımcı olmaz. Ailenin diğer bireyleri stresli bir dönem geçiriyorsa, yatak ıslatma sorununu çözümlemeye ÇALIŞMAYIN. Nöroloji Uzmanı Dr. Mehmet Yavuz
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?