Kış aylarının çocuklarla dışarda uzun gezintiler yapmak için uygun olmadığı kanısının çok yaygın bir yanlış bakış açısı olduğunu söyleyen Prof Dr Hüseyin Güvenç, “Çocukların her zaman temiz havaya ve bol oksijene ihtiyacı vardır. Sürekli kapalı alanlarda tutulan çocuklarda çeşitli solunum yolu enfeksiyonları görülebilir. Önemli olan soğuk havaya çıkarken çocuğun doğru şekilde giydirilmesidir. Bunun için de kalın tek kat bir giysi yerine, “soğan sistemi” adını verdiğimiz yöntemle, ince özellikli giysilerin birkaç kat olarak çocuğa giydirilmesi gerekir. Bu şekilde soğuğa karşı daha iyi bir yalıtkanlık sağlanır” dedi. Bu yöntemle çocukların vücut ısısını kontrol etmenin daha kolay olacağını belirten Güvenç, gerektiğinde giysilerin bir kısmı çıkarılarak vücut ısısının daha fazla artmasının önüne geçilebileceğini söyledi.
Soğuk ve ıslanmış ayakların üşüme riskini kolaylıkla arttırdığını belirten Prof Dr Hüseyin Güvenç, “ ayakkabının içinde çocuğun ayağını rahatsız edecek çok ağır ve kalın çoraplardan kaçının. Pamuklu ve terletmeyen çoraplar ile çocuğun ayağına tam oturan ayakkabılar, vücut sıcaklığını dengede tutmak için önemlidir” şeklinde konuştu. Gereğinden fazla geniş ayakkabının içinde, çorabın ayakta kayarak toplandığını ve bu sebeple korumanın azaldığını sözlerine ekleyen Güvenç, “dikişsiz, su geçirmeyen ve ayağa tam oturan ayakkabılar seçilmelidir” dedi.
Bebeklerin vücutlarındaki yağ tabakası henüz tam anlamıyla oluşmadığı için vücut sıcaklıklarını dengelemelerinin daha güç olduğunu belirten Prof Dr Hüseyin Güvenç, bebeklerin vücut sıcaklıkları sık sık kontrol edilmeli, genel olarak yetişkinlerin giyiminden 1 kat fazla giyim tercih edilmeli, gerekirse bir battaniye kullanılmalıdır” şeklinde konuştu. Bebeğin göğüs ve karın derisinin kontrol edilerek vücut sıcaklığı konusunda en doğru sonuca ulaşılabileceğini belirten Güvenç, “Sürekli ağlıyorsa, huzursuzsa, el ve ayakları soğuksa, hareketleri az, yorgun ve halsiz görünüyorsa vücut ısısının düştüğünden şüphelenebilirsiniz. Bebeklerde en çok parmak uçları, burun ve yanak dokuları soğuk çarpmasına karşı duyarlıdır. Eğer bu bölümlerde soğuk çarpmasından şüphe edilirse doğrudan bir ıstıcıya ya da kalorifere yaklaştırmak yerine soğuk bölgeyi teninize değdirmek, ılık hava üflemek faydalı olur, ancak sonuç alınamadıysa hekime başvurmak gerekir” şeklinde konuştu.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?