İlgiden yoksun çocuklarda gelişim sorunları yaşanıyor

Kategori: Bebek Sağlığı, Çocuk Sağlığı, Ruhsal Sağlık Print

İlgi ve sevgi çocuklarda sağlıklı ruhsal ve fiziksel gelişim için ön koşul
yaprak-vezirogluÇocuklarda sağlıklı bir ruhsal gelişim açısından ilgi ve  sevginin ne kadar önemli olduğu, bağlanma teorisinin gelişimiyle birlikte iyice anlaşılmıştır. Üstelik sadece ruhsal gelişim için değil, fiziksel gelişim için de sevgi ve ilgi görmenin önemi, yapılan nörolojik çalışmalarla ispat edilmiştir. KadıköyŞifa Sağlık Grubu’ndan Uzman Psikolojik Danışman ve Psikolog Yaprak Veziroğlu ilgiden yoksun kalan çocukların bu durumdan nasıl etkilendiğini anlatıyor:

İnsan yaşamının ilk yılı son derece önemlidir. Nasıl bir bebek gereken besinleri almadığı ve yeterince bakım görmediği zaman büyüyemezse, yeterli ilgi ve sevgi gösterilmediğinde sadece duyguları değil beyni ve zekası da sağlıklı gelişemez. Zamanında yürüme, konuşma, muhakeme yapabilme, dikkat, empati, duruma göre uygun davranışta bulunabilme, dürtüsel davranışları kontrol altına alabilme gibi pek çok zihinsel ve duygusal becerinin gelişiminin ana etkeni sevgi ve ilgidir.

Stres hormonlarının aşırı salgısı bebeğin gelişimini olumsuz etkiler

Yeterli ilgiden mahrum büyüyen bebeklerin kendilerini dış dünyaya kapattıklarını, çünkü çaresizliği öğrendiklerini, onları huzursuz anında yatıştıran kimse olmadığında, kendilerini sakinleştirebilme yeteneklerini geliştiremediklerini biliyoruz. Bu bebekler aşırı tepkisel, çok ağlayan, devamlı kendini tehlike içinde hissederek güven duygusundan mahrum kaldıklarını hissediyorlar. Böyle bir durumda kalan bebek kime güveneceğini bilemez. Daha doğrusu kendini devamlı stres altında hisseder, stres hormonları aşırı salgılandığında bebeğin beyin gelişimi bundan zarar görür. Böylece sadece ruhsal değil, fiziksel olarak da gelişimi potansiyelinin altında kalır.

Bırakın ağlasın… Ağlamanın çocuklarda psikolojik ve fizyolojik faydaları

İlgisizlik güvensizliği beraberinde getirir

Sağ beyin doğumdan sonra gelişir. Yetersiz ilgiye maruz kalan bebeklerin sağ beyin fonksiyonları yeterli düzeyde gelişemez. Duygu ve davranışlarını yerine göre uygun şekilde ayarlayamaz, aşırı tepkisel ya da içe dönük olurlar. İnsan ilişkilerinde sorun yaşarlar. Büyüdüklerinde kimselere güvenemezler. Devamlı çevrelerinden iyilik değil kötülük beklentisi içinde olurlar. Eş seçerken ya ondan ona giderler, ya da bir kişiye yapışıp kalırlar. Devamlı terk edilme korkusu içinde yaşarlar.

Çünkü kendilerini değerli bulmazlar. Ya da narsistik bir savunma  geliştirerek “en değerli benim” gibi bir yanılsamaya düşerler. Kimse onlara zarar vermesin diye onlar başkalarına acımasız davranır, terk edilmemek için terk eder. Okul çocuğu ise “ben bunu anlamadım” diyemez, “öğretmen anlatamıyor” ya da “ben ders çalışmayı sevmiyorum” bahanesiyle aslında başaramadığı derslerden uzak kalmaya çabalar. “Ben kötüyüm” diyemez, “sen kötüsün” der. Aslında bu şekilde sadece kırılgan öz benliğini korumaya çalışır. Bazıları da kendini o kadar yetersiz ve güvensiz hisseder ki devamlı birilerine muhtaç yaşar. Bağımlı kişilik geliştiren bu kişiler depresyona da çok yatkın olurlar. Kolayca kırılır, hayatla mücadele edecek gücü kendilerinde bulamazlar. Karamsardırlar.

Kavgaların çocuklarda neden olabileceği durum bozuklukları

Çocuklara hayır diyebilmek çok önemli

Tam tersi bir durum olarak, her istediği anında yapılmış, beklemeye, sabretmeye alışmamış çocuklar kendilerini aşırı güçlü hisseder. Gücün tümünü önce aile içinde ele geçirir. Annesini, babasını dinlemez. Disiplin uygulamakta anne ve baba çok zorlanır. Hatta zamanla tükenirler. Sabredip sonra birden parlamaya başlarlar. Daha sonra okulda öğretmeni ve kuralları hiçe sayar. Arkadaşları arasında lider olmak, herkesi yönetmek ister. Bunu gerçekleştiremezse mutsuz olur. Yenilgiye tahammülü yoktur. Kaybettiğini ya da başaramadığını gördüğünde aşırı tepkiler verir. Öfke krizi yaşar.

Sınırsız bir özgürlük çocuğa zarar verir

Buna engel olmak için bebeklere daha 4 – 6 aylıktan itibaren anne ve babalarının her an yanlarında olamayacağını, ihtiyaçlarının giderilmesi için bazen beklemeleri gerektiğini öğretmek gerekir. Bunu yapacak kişi de anne babadan başkası değildir. 1 yaşından sonra bebeğe araştırma, keşfetme imkanı sunarken bir yandan da hayırların gündeme gelmesi gerekir. Özellikle 2 yaşından sonra disiplin önemlidir. Disiplin derken cezadan değil, çocuğun doğru ve yanlışı ayırt etmesi için ona yol göstermekten söz ediyoruz.

Çocuklarda kaybetme ve terk edilme korkusu nasıl çözülür?

Onu anlayarak, isteklerini gerçekleştirememesinin nedenleri kısaca açıklanarak, ilgisini kabul edilir başka alanlara kaydırarak küçük çocuklar disipline edilmelidir. Alternatif sunarak ihtiyacını fark ettiğimizi göstermek, ancak kabul edilebilir sınırları çizmek çok önemlidir. Çocuk, ancak yetişkinin belirlediği sınırlar içinde güvendedir ve ancak bu sınırlar içinde özgür olmalıdır. Sınırsız bir özgürlük önce çocuğun kendine zarar verir. Bunu anne babalar akıllarından çıkarmamalıdır.

YAZIYI PAYLAŞ

YORUMUNUZ VAR MI?

guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Araç çubuğuna atla