Okul olgunluğu, çocuğun okulda kendisinden beklenenleri başarılı bir şekilde yerine getirmeye hazır olması demektir. Okul olgunluğuna erişmiş bir çocuk ondan beklenenleri yapabileceği için okula karşı olumlu duygular geliştirecek ve az sorunla karşılaşacaktır. Okulun ilk zamanları edinilen iyi ya da kötü tecrübeler ilerleyen yıllarda da çocuğa etki eder. Okula başlayan çocukların öğrenmeye meraklı olmaları, öğrenme sürecinden keyif almaları, öğrendiklerini paylaşmaktan hoşlanmaları, sorular sormaları ve fikir yürütmeleri, öğrenmek için çaba göstermeleri okula başlamaya hazır olduklarının önemli bir göstergesidir.
1) Fiziksel sağlık ve motor gelişim: Çok sık hastalanan çocuklar okula uyumda problem yaşarlar. Bu sebeple okula başlamadan önce genel bir sağlık muayenesinden geçmekte fayda vardır.
2) Sosyal ve duygusal gelişim: Çocuğunuzun yeterli ve az yeterli yönlerinin farkında olun. Onu iyi tanımaya çalışın. Beklentiniz çocuğunuzun yaş grubuna ve çocuğunuzun özelliklerine göre olsun.
3) Dil gelişimi: Bebeklikten itibaren onunla konuşun, ona hikayeler anlatın. Her gün birlikte kitap okuyun. Televizyon süresi kısa olsun, seyredilen programı birlikte takip edin üzerine konuşun. Sorular sorun, “Sonra ne olmuş?” deyip konuşmasını teşvik edin. Aynı anlamda farklı kelimeler kullanın. Farklı insanlarla konuşabileceği ortamlar yaratmaya çalışın. Benzer, zıt kavramları kullanın. Bebek dili kullanmayın, her şeyin ismini uygun şekilde söylemeye çalışın. Masal anlatın sonra masalla ilgili sorular sorun.
4) Bilişsel gelişim: Çocuğunuzla birlikte rakamları çalışın. Sayı sayma oyunu oynayın. Basit toplama çıkarma alıştırmaları yapın. Dün, bugün, yarın gibi zamana dair kavramları kullanın. Sol sağ gibi kavramları öğretmeye çalışın.
5) Öğrenmeye karşı tutum: Her bireyin öğrenmeye karşı merakı ve tutumu farklıdır. Öncelikle öğrenme hevesini vermek için siz ona örnek olun. Öğrendiklerinizi onunla paylaşın. Çevrelerinde gördükleri şeylerle ilgili soru sorun, onlarında soru sormasını teşvik edin. Hikayelerde öğrendiklerinin günlük hayata karşılı gelirse onlara hatırlatın.
Çocuğu okula hazırlamak demek; her şeyden önce okulu ve kurallarını tekrar keşfedip, öğretmenle yapılacak görüşmeye çocuğun da dahil edilmesi sağlayarak ebeveynin kendisini de okula hazırlaması demektir. Okulun değerlerini ve kurallarını benimseyen ebeveyn, çocuğun okulda neler yaşayacağını ve neler beklemesi gerektiğini bilir ve bunları çocuğuna aktarır. Çocuğun keşfettiklerini sizin de bildiğinizi bilmek, çocuğu rahatlatır ve manevi olarak siz hep onun yanında olursunuz.
İlk günler çocuğun ebeveynini bırakmak istememesi direnmesi normaldir. Asıl sorun günler geçtikçe çocuğun annesinin sınıftan ayrılmasına izin vermemesiyle ortaya çıkar. Okul korkusunun anneden ayrılma endişesi ile ilgisi vardır. Uygun dille bu problemin başka çocuklarda da görülebileceği zorlansa da mutlaka okula gitmesi gerektiği zamanla korkusunun kalmayacağı anlatılmalıdır. Öğretmen bilgilendirilmeli ve sevgi ve şefkat göstermelidir. Aile, öğretmen, psikolog birlikte hareket etmelidir. Düzelme uzun zaman alabilir, bu konuda sabırlı olmak şarttır.
Çocuğunuzun işlerini siz yapmamaya çalışın. Kendi işlerini yapabilmesi için onu cesaretlendirin. Kendi başına yemek yemesini, giysilerini, ayakkabılarını giyip çıkarmasını teşvik edin. Fermuarını çekmesini, düğmelerini iliklemesini, bağcıklarını bağlayabilmesini destekleyin. Kağıt ve makas kullanmasını destekleyin. Çizim kitaplarından her gün 10 dakika çizim çalışması yapın. Küçük boncukları iplere dizmeye çalışın. Rakamların, harflerin renkli kalemlerle üstünden geçin. Bisiklete binmesi için zaman yaratın. Birlikte top oyunları ve yakalamaca oynayın. Arkadaşları ile oynamasını destekleyin.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?