Çinko, insan sağlığı için çok faydalı bir mineraldir. Metabolizma, sindirim ve sinir sistemini yöneten 300’den fazla enzimin etkiler. Çocukluk, ergenlik ve gebelik döneminde gelişmeyi destekleyen minerallerin başında gelir. Ayrıca bağışıklık sistemini güçlendirir. Cilt sağlığı, DNA sentezi ve protein üretimi için gereklidir. Çinko eksikliği boy kısalığı, tat ve koku alma duyularında sorunlar oluşmasına neden olur. İnsan vücudu çinkoyu depolayamadığı için ihtiyaç duyulan miktarın düzenli olarak alınması gerekir. Çinko seviyesinin korunması için erişkinlerin günde ortalama 8 ile 11 mg arasında alması gerekir. En çok, kırmızı et, deniz ürünleri, kuruyemiş, ıspanak, bamya, mantar ve mercimekte bulunur.
İçindekiler
Çinko, oldukça faydalı bir elementtir ve sağlık için düzenli alınması önerilir. Soğuk algınlığına karşı koruyucudur. Bu nedenle pek çok vitamin ve pastil içerisinde kullanılır. Kışın yeterli çinko almak soğuk algınlığına karşı çok iyi korur. Ayrıca, grip, nezle ve soğuk algınlığı geçirilenlerin hastalıklarının ilk günlerinde çinko takviyesi alması durumunda hastalık şiddetinin ve süresinin azaldığı kanıtlanmıştır.
Halk arasında sarı nokta olarak bilinen makula dejenerasyonu, görme kaybına neden olan önemli bir hastalıktır. Genetik yatkınlık, sigara ve sağlıksız beslenmeye bağlı olarak ortaya çıkan bu hastalığın en önemli nedenlerinden biri de çinko eksikliğidir.
Sarı nokta hastalığı nedir? Belirtileri ve yarattığı riskler…
Ergenlik ve sonrasında vücudun ihtiyacı olan çinkonun karşılanmaması, zaman içerisinde görme kaybına yol açabilmektedir. Gözün görme fonksiyonunun sağlıklı olarak devam etmesi için sağlıklı beslenme ve çinko alımı büyük bir öneme sahiptir.
Kişinin kendini sürekli olarak yorgun ve halsiz hissetmesi çoğu zaman çalışma koşulları ve uyku düzensizlikleri ile bağdaştırılır. Ancak vücudun kendini yorgun hissetmesi, kimi zaman gerekli besin maddelerinin yeterince alınmaması nedeniyle de olabilir. Bu minerallerin en önemlisi ise çinkodur ve vücuttaki değerleri düştüğünde kronik yorgunluğa neden olabilir. Vücut için enerji ve zindelik kazandıran çinkonun, gerekli olan günlük miktarının alınması çok önemlidir.
Çinkonun eksikliği bağışıklık sistemini çok olumsuz etkileyebilmektedir. Bu durum immün sistemin vücudu yabancı ve zararlı etkenlerden korumasını engellemekte ve kişinin daha kolay hastalanmasına neden olmaktadır. Vücudun hastalıklara ve mikroplara karşı korunması için bu sistemin düzenli olarak çalışması şarttır. Hafif ve orta dereceli eksik ise makrofaj ve nötrofil işlemleri üzerinde olumsuz etki yaratmaktadır.
Makrofaj ve nötrofil, bağışıklığın korunması için çalışan sistemler olarak vücudu korumaktadır. Hastalıklardan korunmak için düzenli olarak çinko içeren besinler tüketmek, eğer doğal olarak alınamıyorsa takviye olarak tüketilmesi önerilmektedir.
Cilt ve mukoza zarlarının korunmasında etkin bir rol alır. Kronik hastalıkları olan kişiler, düşük çinko seviyesine sahiptir. Bu kişilerde hastalıklara bağlı oluşan yaralar da çinko eksikliği nedeni ile daha hızlı gelişir. Yara iyileşmesinihızlandırdığı için yara tedavisine destek için takviye olarak önerilir.
Yara nasıl hızlı iyileşir? Yara çeşitleri ve tedavi yöntemleri
Çinko eksikliği, çocuklarda ishal problemine neden olan enfeksiyonların artmasına neden olabilmektedir. Bağışıklık sistemini oluşturan fonksiyonların, çinkonun eksikliği ile azalması, özellikle çocuklarda ishale yol açmaktadır.
Yapılan çalışmalar, bu eksikliğe bağlı olarak gelişen ishalin Güneydoğu Asya, Hindistan, Afrika ve Güney Amerika’da oldukça yaygın olduğu ve çocuk ölümlerine neden olduğunu göstermiştir. Bu nedenle ishal riskine karşı çinko desteği önem arz etmektedir. Ayrıca doktorlar gerekli gördüklerinde sık ishal geçiren çocuklara takviye verebilmektedir.
Çinkonun, dokuların yenilenmesi ve yaraların iyileşmesi üzerindeki etkileri ile cilt sağlığını koruyan önemli bir mineral olduğu bilinmektedir. Ciltte meydana gelen akne, sivilce, alerji ve yaralar, bu element ile azalmakta ve yok olmaktadır. Cilt problemlerini önlemek için sağlıklı beslenme büyük önem taşımaktadır. Beslenme içerisine eklenen kırmızı et, deniz ürünü ve sebzeler de cildin kendini koruması ve yenilemesini desteklemektedir.
Hamilelik sürecinde mutlaka yeterli çinko alınması gerekir. Gebelikte çinko alımı anne ve bebek sağlığı için hayati öneme sahiptir. DNA’nın işlevi ve tamiri için çok önemli olan çinko, hücrelerin gelişim hızını da etkiler. Bu nedenle doktorlar, hamilelik döneminde çinko eksikliği yaşayan kadınlara beslenme önerilerinde bulunur ve ek takviye almalarını önerirler.
Günlük alınması gereken çinko miktarını dengelemek için bolça sebze tüketmek gerekir. Ispanak, mantar, bamya, bezelye, yeşil mercimek ve kuşkonmaz, bol çinko içeren sebzelerdir. Örneğin bir porsiyon yeşil mercimeğin içerisinde 4,78 mg, bir kase ıspanakta 1.5 mg, bir porsiyon mantarda 1.3 mg çinko bulunmaktadır.
Kuşkonmaz nedir, nasıl pişirilir? Kuşkonmazın faydaları nelerdir?
Zengin çinko içeriğine sahip olan diğer besin grubu ise hayvansal gıdalardır. Kırmızı et çeşitleri ve deniz ürünleri, yüksek oranda çinko içermektedir. Bu da vücudun günlük ihtiyacını karşılamak için ideal bir beslenme çeşidini oluşturur. Sığır eti ve midye, en yüksek çinko oranına sahip et ürünleridir.
Örneğin 80 gram kırmızı et, günlük çinko ihtiyacının büyük bir bölümünü karşılamaktadır. Deniz ürünleri ve tavuk eti de günlük ihtiyacın karşılanması için ideal gıdalardır. Yumurta da hayvansal gıdalar arasında bulunan çinko değeri yüksek bir besin kaynağıdır.
Badem, yerfıstığı, ay çekirdeği, Antep fıstığı ve kaju gibi kuruyemiş çeşitleri, zengin çinko içeriğine sahiptir. Ara öğünlerde bir avuç kadar kuruyemiş tüketmek, hem kilo kontrolü hem de sağlık için önemlidir. Bir avuç kuru yemiş, günlük çinko ihtiyacını karşılar.
Diğer gıda kaynaklarına oranla daha az çinko içeren süt ürünleri, günlük ihtiyaca destek olmaktadır. Sabahları tüketilen bir dilim beyaz peynir ile akşam yemeğinde yer alan bir kase yoğurt, çinko alımını desteklemektedir. Süt ürünleri, et tüketmeyen kişiler için mutlaka alınması gereken çinko kaynaklarıdır.
Besinlerin içerisinde bulunan vitamin ve mineral değerleri, vücut sağlığı için büyük bir görev üstlenmektedir. Her birisinin günlük olarak vücuda alınması gereken bir miktarı vardır; bunu oranı vitamin ve mineralin vücuttaki işlevine göre değişir.
Folik asit eksikliği nasıl anlaşılır? Folikasit içeren besinler ve faydaları
Çinko da günlük olarak alınması gereken minerallerden biridir. Ancak her yaş grubu ve cinsiyete göre bu miktar değişmektedir.
Kadın ve erkeklerde meydana gelen saç dökülmeleri, ergenlik ve yetişkinlik döneminde yaygın olarak görülebilmektedir. Yapılan araştırmalar, saç dökülmesinin ilk nedenini sağlıksız beslenme ve mineral eksikliği olduğunu göstermiştir. Çinko, saç köklerini güçlendiren çok önemli bir mineraldir. Her gün düzenli olarak tüketilen çinko içerikli besinler, beklenmeyen saç dökülmelerini azaltmakta ve engellemektedir.
Çinko eksikliği, beslenme ve yaşam alışkanlıklarına göre meydana gelmektedir. Bazı bireyler, sahip oldukları alışkanlıklara ve durumlara bağlı olarak çinko eksikliği yaşayabilmektedir. Çinko eksikliğinin başlıca nedenleri şunlardır:
Çinko eksikliği neden olur? Kimlerde görülür? Belirtileri ve tedavisi
D vitamini neye yarar, hangi besinlerde bulunur? Faydaları ve eksikliği
Her vitamin ve mineralde olduğu gibi çinkonun da yeterli miktarda alınması gerekmektedir. Gereğinden fazla alınan çinko, beklenmedik durumları beraberinde getirebilmektedir. Bu da çinko zehirlenmesi olarak bilinmektedir. Bir gün içerisinde 200 mg’dan fazla çinko alınması, mide bulantısı, karın ağrısı ve kusma problemlerine neden olmaktadır. Her gün düzenli olarak yüksek oranda alınan çinko, bakır emiliminin bozulmasına, demir eksikliğine ve bağışıklığın bozulmasına yol açmaktadır. Vücut sağlığının en iyi biçimde korunması ve sağlanması için günlük olarak doktorlar tarafından belirlenen çinko miktarı alınmalıdır. Az veya fazla alınması, sağlığın tehlikeye girmesine neden olmaktadır. Bknz:>>> Zinc
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?