Cilt problemlerine en yeni teknoloji “VBeam Lazer”

290 Paylaşım

Cildimizde doğum, yaşlılık, güneş gibi nedenlerle oluşan lekeler ve akneler ya da akne izleri yıllardır güzellik alanında, çeşitli teknolojilerle tedavisine çalışılan problemler arasında ilk sıralarda yer alıyor. Benzer cilt sorunları, kişilerin psikolojilerini, iş ve sosyal hayatlarını da olumsuz yönde etkiliyor.

Candela’nın geliştirdiği ve Amerika FDA tarafından onaylı “Vbeam Pulse Dye Lazer” damarsal sorunların tedavisi amacıyla geliştirilmiş ilk lazer olma özelliğini taşıyor. Vbeam Pulse Dye Lazer doğum lekeleri, rosacea, skarlar, yara izlerinin giderilmesi, çatlak ve akne tedavileri gibi birçok endikasyonun yanı sıra dolgu uygulaması sonrası morarmalarında da başarıyla kullanılıyor.
Diğer birçok enflamatuar deri hastalığında da olumlu sonuçların alınması ve kozmetik amaçlı kullanımı ile çok geniş bir tedavi alanı oluşturan Vbeam pediatrik olarak kullanılan tek lazer olma özelliğine sahip.

Dünyadaki en ileri, Pulse Dye lazer teknolojisi “Vbeam”

Vbeam, ileri mikro-pulse teknolojisi ile; periorbital bölge kırışıklık tedavilerini “öğle arası” uygulamaları kategorisine taşımasıyla, teknolojide kuantum sıçraması yapmıştır. Tüm vasküler ve pigment lezyonların tedavisinde, cilt gençleştirmede, purpura olmaksızın uygulanabilmektedir. Yine gül lekesi, kılcal damar tedavisi, ciltte kızarıklık tedavileri için de geliştirilmiş en üstün teknolojidir.

Vbeam’in uygulama alanları:

Porto şarabı lekesi (çocukluk dönemi hemanjiyom kızarıklığı) damarsal lezyonlar, pigmente lezyonlar, akne izleri, akne vulgaris, siğiller, yaralanma veya cerrahi işlem sonrası yara izleri için, rosacea, rosacea, Telenjiektaziler, eritematöz ve hipertrofik skarlar, kırışıklıkların ve çizgilerin azaltılması, cilt sıkılaştırma, kolajen üretimi uyarılması.

Cilt problemlerine en yeni teknoloji “VBeam Lazer” son veriyor…

Tedavi seans aralıkları uygulanacak deri sorununa göre değişiklik gösterebilir. Doğumsal damar sorunlarında 4-8 haftalık tedavi aralıkları tercih edilirken, deri çatlaklarında 2-4 haftalık aralıklarla tedavi öneriliyor.