Prof. Dr. Fevzi Altuntaş: CAR-T hematolojik kanserlerde önemli bir tedavi seçeneği

Yazan Hatice Pala Kaya
4 Ekim 2024   |    26 Ekim 2024    |   Kategori: Güncel / Literatür, Sağlık Gündemi Print

Kişiselleştirilmiş CAR-T hücre tedavisinin, kansere karşı çığır açan bir yöntem olarak görüldüğünü belirten Prof. Dr. Fevzi Altuntaş, standart tedavilerin etkisiz kaldığı, nükseden veya tedaviye dirençli bazı kanser türlerinde CAR-T’nin umut verici seçeneklerden biri olduğunu kaydetti. CAR-T hücre tedavisinin genellikle lösemi, lenfoma ve myeloma gibi hematolojik kanser türlerinde kullanıldığını vurgulayan Prof. Dr. Altuntaş, “Önümüzdeki süreçte CAR-T hücre tedavisinin bazı hasta gruplarında, özellikle hematolojik malignitelerde %30-40 arasında bir hasta grubunun önemli oranda tedavi seçeneği olacağını söyleyebilirim” dedi.

Transplantasyon ve Hücresel Tedaviler Derneği tarafından üçüncüsü düzenlenen Transplantasyon ve Hücresel Tedaviler Kongresi, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) gerçekleştirildi. Kongre kapsamında yapılan basın toplantısına Derneğin Kurucu Başkanı ve Dünya Aferez Birliği Başkanı Prof. Dr. Fevzi Altuntaş, Kongre Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ali Erkurt ve Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Hematoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Burhan Turgut katıldı.

Kongrenin bu yıl ki ana gündem maddesini transplantasyon ve hücresel tedaviler mükemmeliyet merkezlerinin oluşturduğunu belirten Prof. Dr. Altuntaş, kongreye üç kıtadan yaklaşık 400 akademisyenin katıldığını, kök hücre naklinde yeni yaklaşımlar, CAR-T hücre tedavisinde son gelişmeler, kanserde destek tedavileri ve klinik araştırmalar gibi konu başlıklarının ele alındığını ve güncel bilgi paylaşımları gerçekleştirildiğini anlattı.

Türkiye, kök hücre nakilleri konusunda önemli bir konumda

Kök hücre nakillerinde Türkiye’nin tercih edilen bir konumda olduğunun altını çizen Prof. Dr. Altuntaş, kök hücre nakli bekleyen hastalar için Türk Kızılay ve Sağlık Bakanlığı iş birliği içinde yürütülen Türkiye Kök Hücre Koordinasyon Merkezi ‘TÜRKÖK’ün dünyanın en önemli kök hücre doku bilgi bankalarından biri olduğunu belirtti.

Prof. Dr. Fevzi Altuntaş: CAR-T Hücre tedavisi hematolojik kanserlerde umut vaat ediyor

Prof. Dr. Fevzi Altuntaş, şunları kaydetti: “Kök hücre nakli alanında dünyanın sayılı ülkelerinden birisiyiz. Önemli sayıda hasta yurtdışından nakil olmak için ülkemize geliyor. Bunların yaklaşık %10-15’inin uluslararası sağlık turizmi kapsamında geldiğini söyleyebiliriz. İleri yaş hasta gruplarına dahi kök hücre naklinin başarılı yapıldığı bir tablodayız. Yine uyumsuz dediğimiz haploidentik nakillerin başarı ile yapıldığını görmekteyiz. Sonuçlarımız dünya standartlarında ve bu nedenle de ülke olarak kök hücre nakillerinde tercih edilen bir konumdayız.

Kök hücre nakil merkezlerimiz, uluslararası kabul gören merkezler. Hem bilimsel araştırmaları, hem araştırma merkezleri, hem de uygulamalarıyla yurtdışından, birçok ülkeden insanlar eğitim için ülkemize geliyor. Kök hücre nakilleri konusunda geldiğimiz noktayı hücresel tedavilerde de yakalamayı hedefliyoruz. Hücresel tedavilerde gelişmeye ihtiyaç var. CAR-T hücresi, tümör aşıları, immünoterapi yöntemleri gibi alanlarda trendi yakalamamız, geç kalmamamız lazım. Transplantasyonda yakaladığımız başarıyı burada da yakalamanın, ülkemize değer katmanın gayreti içerisindeyiz.”

Kök hücre nakil merkezi 100’ü, yıllık nakil sayısı 5 bini aştı

Malatya İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Kök Hücre Nakli Merkezi Direktörü Prof. Dr. Mehmet Ali Erkurt ise, Türkiye’de kök hücre nakil merkezlerinin batı standartlarında hastalara hizmet verdiğini ifade etti.

Kök hücre naklinde Türkiye’deki güncel durum hakkında bilgi veren Prof. Dr. Erkurt, “Türkiye kemik iliği nakillerinde batı standartlarını şu an için yakaladı. Ülkemizde nakil merkezi sayısı 100’ü, yıllık nakil sayısı ise 5000’i aştı. Otolog ve alojenik nakiller için bekleme sırası kalmadı. Haploidentik nakil dediğimiz HLA doku grubu uyumsuz nakillerde başarı oranları batı toplumlarına benzerdir. Kemik iliği nakillerinin %10’unu yurt dışından gelen hastalara yapıyoruz. Bakım, teknoloji ve destek sistemlerinin gelişmesiyle ileri yaş kemik iliği nakil oranları da her geçen yıl artıyor” dedi.

Kansere karşı çığır açan tedavi CAR-T Hücresi, Türkiye’de de uygulanmaya başlandı

Sağlıklı 18-50 yaş arası herkes kemik iliği bağışçısı olabilir

Kök hücre nakli konusunda bağışın önemine dikkati çeken Prof. Dr. Erkurt, şu bilgileri verdi: “Kök hücre olmadan kemik iliği nakli olmaz. Herhangi bir sağlık sorunu olmayan, 18-50 yaş arası herkes kemik iliği bağışçısı olabilir. Kök hücre bağışçısı olmak için korkmaya gerek yok. Bağışçıya hiçbir zararı yok. İlik bekleyen 5 binin üzerinde hastaya nakil işlemi yapıldı TÜRKÖK sayesinde. Akraba dışı nakillerin artık %95’i kendi bankamızdan olmaktadır. Bağışta bulunmak isteyenler en yakın Kızılay Gönüllü verici merkezleri ve sabit kan alma merkezlerine başvurabilir. Burada kök hücre bağışıyla ilgili bilgilendirme alabilir ve kök hücre bağışı için aday olabilirler” diye konuştu.

CAR-T, hücresel tedaviler içerisinde en etkili yöntem olarak gündemde

Kanser tedavisinde yenilikçi yöntemlerden biri olan CAR-T hücre tedavisi hakkında açıklamalarda bulunan Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji Bilim Dalı Başkanı ve Kök Hücre Nakli Merkezi Direktörü Prof. Dr. Burhan Turgut, kişiselleştirilmiş CAR-T hücre tedavisinin Türkiye’de klinik araştırma çerçevesinde uygulandığını, bu alanda yürütülen CAR-T faz çalışmalarının preklinik aşamada olduğunu ve önümüzdeki süreçte klinik aşamaya getirilmesinin hedeflendiğini kaydetti.

CAR-T’nin vücuttaki kanser hücrelerini hedeflemek ve yok etmek için genetiği değiştirilmiş T hücrelerinin kullanılmasını içerdiğini belirten Prof. Dr. Turgut, sözlerini şöyle sürdürdü: rek, “CAR-T hücresi, bağışıklık sisteminin bir hücresinin değiştirilmesiyle, genetik mühendislikle elde edilen, kansere karşı silahlandırılmış diye ifade edebileceğimiz bir hücre. Biz, özellikle T-lenfosit dediğimiz bağışıklık sistemi hücrelerini genetik mühendislikle yani gen transferi vasıtasıyla değiştiriyoruz.

Kanser hücresini tanıyıp, onu yok etme potansiyeli kazandırıyoruz. Bu şekilde bir bağışıklık sistemi hücresini, kanser tedavisinde kullanmış oluyoruz. Aslında yıllardır immün sistemin kanserdeki önemini ve diğer hücresel tedavileri biliyoruz. Son 3-5 yılda gelişen ve hücresel tedaviler içinde en etkili bir yöntem olarak şu an CAR-T gündemde olan bir tedavi şekli.”

Dünyada CAR-T tedavileri hızla artıyor

CAR-T hücre tedavisinin şu anda akut lenfoblastik lösemi, diffüz büyük B hücreli lenfoma, mantle hücreli lenfoma, multiple myeloma, küçük lenfositik lenfoma ve kronik lenfositik lösemi gibi hematolojik maligniteler olmak üzere belirli kanser türlerinde kullanıldığını anlatan Prof. Dr. Turgut, bu spektrumun gittikçe genişlediğini ve ileriki yıllarda solid kanserleri de kapsayacağını öngördüklerini vurguladı.

Prof. Dr. Fevzi Altuntaş: Yenilikçi tedaviler kansere karşı başarı oranlarını artırıyor

Prof. Dr. Turgut, CAR-T hücre tedavisinin, nükseden veya direnç gelişen, standart tedavilerin etkisiz kaldığı durumlarda önemli bir tedavi seçeneği haline geldiğini ve kanserle mücadelede yeni olanaklar sunduğunu dile getirerek, “Dünyada özellikle ABD’de 30 binden fazla hastaya uygulandı, Avrupa’da belli ülkelerde ve Çin’de de yaygınlaşmış, standart tedavi haline gelmiş durumda. Ülkemizde bu alanda yürüyen preklinik ve bazı faz çalışmaları yapıldı ve yapılıyor. Bu çalışmalar vasıtasıyla bu tedavilere ulaşabilen hastalar oldu. Ama henüz standart tedavi olarak ülkemizde ruhsatlanmış bir CAR-T hücre ürünü yok. Bu konuda çalışmalar devam ediyor” bilgisini verdi.

CAR-T hücre tedavisi kök hücre naklinin alternatifi değil tamamlayıcısı

Hematolojik kanserlerde CAR-T hücre yanıt oranlarına da değinen Prof. Dr. Turgut, hastalığa ve hastaya göre değişik oranlarda başarı elde edildiğini vurguladı. CAR-T’yi, kök hücre nakil tedavisinin bir alternatifi değil, tamamlayıcısı gibi düşünmek gerektiğine işaret eden Turgut, “Kök hücre naklinden sonra nükseden hastalarda CAR-T hücre tedavisi kurtarıcı bir tedavi olabiliyor. Kabaca bir oran vermek doğru değil çünkü hastalıklar farklı, uygulandığı hasta popülasyonlarının nüks durumları, direnç durumları farklı.

Şöyle bir örnek vermek gerekirse, bir akut lenfoblastik lösemi hastasına alojenik kök hücre naklinden sonra kanserin nüks etmesi durumunda CAR-T hücresi uyguluyorsunuz. Başarı oranı, yani 5 yılın sonunda hayatta kalma oranı %40-50’dir. CAR-T hücre tedavisinin uygulandığı hastanın performansı, durumu, yaşı iyiyse, başarı oranı çok daha yüksek oranlara, %70-80’lere kadar çıkabiliyor. Ama daha kötü durumda bir hastaya CAR-T uyguladığınızda, başarı oranı düşebiliyor” dedi.

Prof. Dr. Burhan Turgut, CAR-T hücre tedavisinin ilk basamakta uygulanan bir tedavi seçeneği olmadığını, rutin olarak ilk basamakta immmün bazlı kemoterapiler kullanıldıktan sonra standart tedaviye cevap vermeyen, hastalığı nükseden kişilerde uygulanan bir yaklaşım olduğunu sözlerine ekledi.

CAR-T hücre tedavisine yönelik klinik çalışmalarda artış var

Dünya Aferez Birliği Başkanı Prof. Dr. Fevzi Altuntaş ise, CAR-T hücre tedavisi alanında yapılan klinik araştırmaların 2016 yılından itibaren arttığını ve her yıl yaklaşık 100 yeni klinik araştırma başlatıldığını kaydetti.

Prof. Dr. Fevzi Altuntaş: Yapay zeka lenfoma tedavi ve yönetiminde çığır açacak

Dünya genelinde bu tedaviyle ilgili 1000’in üzerinde klinik çalışmanın yürütüldüğüne dikkati çeken Prof. Dr. Altuntaş, “2019’da Avrupa’da 350 ve Amerika’da ise 1000 civarında olan CAR-T hücre uygulamaları 2023 sonu itibarı ile 34 bin üzerine çıkmış durumda. Bu rakamlar gerek ülkemiz gerekse dünyada CAR-T hücre ve hücresel tedavilerin nasıl evrildiği hakkında önemli ip uçları veriyor diye düşünüyorum. Ciddi anlamda da bir veri birikimi oluyor. Bu veri birikimiyle önümüzdeki süreçlerde özellikle CAR-T hücre tedavilerinin bazı hasta gruplarında, özellikle hematolojik kanser hastalarının önemli bir grubunda tedavi seçeneği olacağının altını çizmemiz lazım” diye konuştu.

CAR-T hücre tedavisinin etkinliği umut verici olsa da, tüm kanser hastaları için uygun olmayabileceğinin altını çizen Prof. Dr. Altuntaş, hasta seçiminde dikkatli olmak gerektiğini vurguladı. Prof. Dr. Altuntaş şunları söyledi: “CAR-T hücre tedavisi çığır açan bir teknoloji, bu teknolojiyi kullanmak, yaygınlaştırmak lazım. Ancak ‘her derde deva’ olarak görülmemeli, seçilmiş hasta gruplarında hastalığı önemli oranda kontrol altına alabilmekte ama bu hastalığın da tespit edilmesi, bilinmesi ve bunların uygulanması lazım.

CAR-T hücre tedavisi son derece pahalı bir tedavi. Bunun yaygınlaşması için bilginin, teknolojinin gelişmesi lazım, zamana da ihtiyaç var. Hangi hastaların fayda göreceğinin tespit edilmesi, bunların standardize edilmesi gerekiyor. Merkezlerin bu konuda deneyiminin artmasına ihtiyaç var. Teknoloji geliştikçe, zamanla tedavi maliyetlerinin ucuzlayacağına inanıyorum. Ülkemizde bu tedaviyi klinik araştırmalar kapsamında yapıyoruz. Buna karşılık yenilikçi tedavilerin Türkiye’de de geliştirilmesi, üretilmesi, kendi CAR-T’lerimizi üretmemiz gerekiyor. Ülkemizde birçok akademik CAR-T çalışmaları var ama bunların daha somut ortaya konması için zamana ihtiyaç var.”

YAZIYI PAYLAŞ

YORUMUNUZ VAR MI?

guest

0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör
Araç çubuğuna atla