“Kalbimize ihtiyacı olan kanı “koroner arter” adı verilen atardamarlar getirir. Bu damarlarda, zaman içinde daralma ve tıkanmalar görülebilir. Bunun sonucunda; kalp yeterince beslenemeyip, görevlerini tam anlamıyla yapamaz hale gelebilir. Bu kişilerde göğüs ağrısı veya kalp krizi riski ortaya çıkar. Bu noktada tıkanan kalp damarlarının yerine yeni damarlar takılması işlemine ‘Koroner bypass ameliyatı” denir.”
Bypass olan hastalar stentli hastalara oranla daha az kalp krizi riski taşıyor!
Kalp damar tıkanıklarında söz konusu olan “ Aorta koroner bypass” operasyonudur. Bu operasyon “çalışan” veya “durdurulmuş” kalpte yapılabilir. “ Çalışan kalpte bypass” bir dönem yaygın uygulama alanı bulmuştur; ancak günümüzde bazı özel durumlarda tercih edilen bir yöntemdir. Daha yaygın olarak uygulanan “durdurulmuş kalpte bypass” ise, vücuttaki dolaşımın bir akciğer-kalp pompası ile sürdürülüp, kalbi tamamen durdurduktan sonra, kalpteki tıkalı damarlara “ bypass” (köprüleme) yapılmasıdır.
Bu amaçla, bacak toplardamarı (USM), ön kol arteri (RA), göğüs arteri (İTA), gibi vücuttan alınan damarlar kullanılabilir. Bu damarlardan alınan yeterli uzunluktaki parçalar ile kalpten çıkan büyük damarla (aorta) koroner arterdeki tıkanıklığın ötesindeki damarlara köprüleme yapılarak, bu damarların beslediği kalp krizi bölgesine kan akımı sağlanır.
Bu damarlar, işlevsel olarak yedekli bir sistemin parçası dahilinde çalıştıklarından, bulunmaları gereken orijinal yerden alınıp, kalpte kullanılmaları herhangi bir fonksiyon eksikliğine neden olmaz.
Bypass operasyonu için; hastanın yaşı, cinsiyeti, mevcut damar tıkanıklıklarından yani hastanın daha önce geçirilmiş enfarktüs veya kalp kasının çalışmamasından dolayı kalp kasında güç kaybı olup olmaması, hastanın kalp kapaklarında ek bir rahatsızlık olup olmaması, hastada dolaşım sistemi haricindeki diğer sistemlere ait bir fonksiyon kaybı olup, olmaması önemlidir.
Bypass operasyonu, birden fazla koroner damarın, ameliyatsız yöntemlerle (balon-stent) açılamadığı durumlarda, bir veya daha fazla damarın, daha önce ameliyatsız yöntemlerle açılmış olmakla birlikte yeniden tıkandığı durumlarda, kalp kapak operasyonu gerektiren durumlarda bir veya daha fazla koroner arterin hastalığında yapılması gereklidir.
Bu tür bir operasyondan sonra hastanın daha önceki yaşam tarzını büyük ölçüde değiştirmesi gereklidir. Yeme içme düzeni, ilaç kullanımı, seyahat programı, spor aktiviteleri ve günlük yaşam konusunda doktorun tavsiyelerine uyulmalıdır.
Bypass ameliyatı karar verilirken nelere dikkat edilmelidir?
Operasyon geçiren kişi beslenme alışkanlıkları için yeni bir düzen edinilmeli, kalp sağlığını koruyucu bir diyet tipine uyum sağlamalıdır. Hastaya mümkünse beslenme ve diyet uzmanından yardım alması önerilir.
Ameliyat sonrasında hastanın yaşamındaki bu köklü değişiklikler pek çok hasta tarafından rahatlıkla tolere edilse de, bazen önemli psikolojik sıkıntılara yol açabilir. Bu durumda psikolojik yardım gerekebilir.
Bu tür bir operasyon geçirenlerde kuşkusuz cinsel yaşam da önemli ölçüde etkilenir. Ancak bu durumdaki hastaların ileri yaş grubunda olmaları, bu durumu nispeten hafifletmektedir. Genç gruptaki hastaların ise; bu durumu şiddetlendirecek bazı ilaçların kullanımından mümkün olabildiğince kaçınması, kardiyolog ve kalp cerrahlarınca özen gösterilen bir konudur. Ayrıca bu durumdaki hastalarda “erektil disfonksiyon” bozukluğunda kullanılan bazı ilaçların çok riskli olduğu, bazı durumlarda ölümcül sonuçlara neden olabileceği hastalara açıkça ifade edilmelidir.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?