Amerikan Kalp Vakfı’nın yayın organı olan Circulation’da yeni yayınlanan bir çalışmaya göre, kısa radyo dalgalarının böbrek çevresindeki sinirlere yönlendirilmesi, çoklu ilaç tedavisine rağmen kontrol altına alınamayan hipertansiyonlu hastalarda en az altı ay olmak üzere bir yıla kadar kan basıncını düşürebiliyor. Yeni geliştirilen bu minimal invaziv prosedürün, çoklu ilaca cevap vermeyen dirençli hipertansiyon hastalarında kan basıncını etkili şekilde düşürdüğü gösterildi. Bu kateter-bazlı renal denervasyonun, tedaviye başlandıktan sonra bir yıla kadar kan basıncını düşürmede güvenli ve etkin olduğu saptandı ve böbrek veya kalbe yönelik herhangi bir kalıcı hasar oluşturmadığı gösterildi. Bu prosedür, sonuç olarak, global bir halk sağlığı epidemiği olan yüksek kan basıncını düşürmede yeni bir tedavi alternatifi sunabilir.
Çalışmanın sonuçlarını değerlendiren Melbourne Baker IDI Kalp ve Diyabet Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Murray Esler, şu bilgileri veriyor: “Bu bulguların kalp krizi ve inmeye yönelik majör risk faktörü olan dirençli hipertansiyon tedavisinde halk sağlığına yönelik anlamlı etkileri olacağını düşünüyoruz. Çalışmalarla, bu prosedürün ilaçsız olarak kalıcı şekilde kan basıncı normalizasyonu sağlayarak hafif hipertansiyonu tedavi edip edemeyeceği anlaşılacaktır. Elde edilen kan basıncı düşüşlerine dayanılarak, kalp krizi ve inme oranlarında %40’tan daha fazla bir azalma beklenmektedir.”
Kateter bazlı renal denervasyon, doktorların, böbrek arterleri çevresindeki sinir dokusunu yakan radyo dalgaları göndermek için kasıktaki femoral artere kateter yerleştirdiği minimal invaziv bir prosedürdür. Bu prosedürdeki amaç, tuzun vücutta filtrelenmesine ve kontrol edilmesine yardımcı olan böbrek etrafındaki sinirlerin yok edilmesidir. Hipertansiyonlu hastaların sinirleri aşırı aktif olabilir. Bulgular, hipertansiyon tedavisi için renal denervasyonu değerlendiren, devam eden, çok merkezli, uluslararası bir çalışma olan Symplicity HTN-2’den alınmıştır. Bu bulgular, böbrek arterleri çevresindeki sinirlerin radyo dalgaları ile yapılan altı aylık tedavisinin ilaca dirençli yüksek kan basıncını düşürdüğünü gösteren ve 2010’da yayınlanan sonuçlara dayanılarak geliştirilmiştir. İlk çalışmanın kontrol grubunda başlayan ve prosedür uygulanmayan katılımcılar, ‘çapraz geçişe’ ve halihazırda tedaviyi almış hastaların pozitif sonuçlarına dayanılarak renal denervasyon almaya davet edilmiştir.
Önceki çalışmalardan toplam 35 kontrol hastası renal denervasyon almayı seçmiştir ve bu prosedürü alan ilk hasta grupları arasında olan 47 hasta ile karşılaştırılmıştır. Üç veya daha fazla anti-hipertansiyon ilacı almış çalışma katılımcılarının 160 mm Hg veya üzeri ilaca dirençli hipertansiyonu vardı ve bazılarında diyabet de dahil olmak üzere başka problemler söz konusuydu. Tüm katılımcılara, böbrek çevresindeki arterlerin bu prosedüre direnç gösterip göstermediğini anlamak için renal arter görüntüleme uygulanmıştır.
Yeni bir çalışmada, Prof. Dr. Esler ve ekibi, ilk renal denervasyon tedavi grubunun %83’ünden fazlasının, sistolik kan basıncında, altı ayda, en az 10 mm Hg düşüş yaşadığını ve grubun yaklaşık %79’unun 12 ayda bu düşüşü koruduğunu tespit ettiler. Çapraz geçiş grubu, tedaviye başlandıktan altı ay sonra 10 mm Hg veya üzeri sistolik kan basıncında yaklaşık %69’luk bir azalma yaşayarak, benzer bulgular gösterdi. Verileri değerlendiren Prof. Dr. Esler, “Katılımcıların böbreğinde hasar veya fonksiyonel bir bozukluk yoktu. Aynı zamanda uzun süreli sağlık durumunda prosedürden kaynaklı hiçbir rahatsızlık etkisi saptamadık” demektedir.
Makalenin tam metnine aşağıdaki linkten ulaşılabilmektedir:
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/23248063
Abstract
BACKGROUND: Renal sympathetic nerve activation contributes to the pathogenesis of hypertension. Symplicity HTN-2, a multicenter, randomized trial, demonstrated that catheter-based renal denervation produced significant blood pressure lowering in treatment-resistant patients at 6 months after the procedure compared with control, medication-only patients. Longer-term follow-up, including 6-month crossover results, is now presented.
METHODS AND RESULTS: Eligible patients were on ?3 antihypertensive drugs and had a baseline systolic blood pressure ?160 mm Hg (?150 mm Hg for type 2 diabetics). After the 6-month primary end point was met, renal denervation in control patients was permitted. One-year results on patients randomized to immediate renal denervation (n=47) and 6-month postprocedure results for crossover patients are presented. At 12 months after the procedure, the mean fall in office systolic blood pressure in the initial renal denervation group (-28.1 mm Hg; 95% confidence interval, -35.4 to -20.7; P<0.001) was similar to the 6-month fall (-31.7 mm Hg; 95% confidence interval, -38.3 to -25.0; P=0.16 versus 6-month change). The mean systolic blood pressure of the crossover group 6 months after the procedure was significantly lowered (from 190.0±19.6 to 166.3±24.7 mm Hg; change, -23.7±27.5; P<0.001). In the crossover group, there was 1 renal artery dissection during guide catheter insertion, before denervation, corrected by renal artery stenting, and 1 hypotensive episode, which resolved with medication adjustment.
CONCLUSIONS: Control patients who crossed over to renal denervation with the Symplicity system had a significant drop in blood pressure similar to that observed in patients receiving immediate denervation. Renal denervation provides safe and sustained reduction of blood pressure to 1 year.
YAZIYI PAYLAŞ
YORUMUNUZ VAR MI?